Şu Mesleği Terk Et Sana 1 Milyon Mürid

MERHUM BAYRAM AĞABEYİN HATIRA  DEFTERİNDEN

1-    Üstad Hazretleri , bir sefer sinirlenerek, Ben eski hayatıma döneceğim.  ”Tahiri sen ananın yanına git! Zübeyir sen de, ananın evine git.”Bayram Ceylan sizler de Diyar-ı Bekire gidin!” deyince Tahiri Ağabey  şefaatçı olarak. Aman Efendim Hazretleri  affet!” diyor. O zaman Üstad Hazretleri, “Benim mesleğim Sahabe mesleği, yokluk var eziyet var, hapis var var var.. Eğer Abdülkadir Geylani Hazretleri, “gelse, Ya Said şu mesleği terk et, benim mesleğime gir! Sana bir milyon murid ve sana her imkân sağlanacak ve bu tazyiklardan kurtulacaksın!” dese, ben elini öpüp bu dersimi, bu mesleğimi Üstad-ı Hakikiden ders aldığımı söyleyip , bu mesleğimden geri dönmeyeceğım derim. Üstad Ağabeylere: Getirin Kur’anı! Benim mesleğimden geri dönmeyeceğınıze yemin edin!” ve Kur’anı getirtip, Ağabeylere Kur’ana el bastırarak sabaha kadar on def’adan fazla yemin ettiriyor.

2-    Üstad Hazretleri, bazen “Siz kime hizmet ettiğinizi biliyormusunuz!” derdi.

3-     Üstad Hazretleri, 1926 senesinde bir gazetede haşre dair iman aleyhinde bulunduklarını duyunca, Cenab-ı haktan niyaz ediyor. Ve 40 defa haşre dair âyeti okuyor. Daha sonra Cenab-ı Hak Üstada onuncu sözü ikram ediyor. Onuncu söz ilk neşredildiğinde hâşiyesizdi. Haşiyeleri sonra koydurdu.

4-    Üstad Hazretleri, yanına gelen muallimlere, ”Bu zamanda ki terbiye ana babadan alınmış muallimlere verilmiş. Siz olmasanız ben yanımdakilerden birini sizin yerinize vazife için gönderecektım. Muallimliğin ortası yoktur. Ya minare başındadır, veya kuyu dibindedir.” dedi.

5-     Üstad Hazretleri, “ihtiyaç anında 400 Âyet-i Kerime imdadıma geliyor!” diyordu.

6-     Üstad Hazretleri, “Eşeğe işlek deyin, yoksa hakaret olur.” derdi.

7-    Üstad Hazretleri, Gerçi milyonlar var, fakat hizmeti yürüten 50-60 kişidir. Siz  bu fedakârlar dâiresini genişleteceksiniz.” dedi.

8-Üstad Hazretleri, “Her zamanın fedakârlığı, o zamanın altında olursa, fedakârlık devam eder.” derdi.

9-Üstad Hazretleri, “Kalbime nasıl geldiyse öyle yazdım.”  Diyor, tashih ettiği zaman titriyordu.

10-Üstad Hazretleri, Zamanında Kastamonu ve Emirdağ Lahikaları Said Özdemir Ağabeye gönderiliyor, fakat basılamıyor. Çünki. O zaman eksik olarak gönderilmiş. Zübeyir Ağabey sonra daktilo ederek hepsini topluyor, fakat   Üstad Hazretlerini bazı Ağabeylere hususi mektuplarını içinden çıkartıyordu.

11-Risaleler ilk def’a Latinceye Üstad Hazretleri zamanında çevrildi. Sözler Mektübat ve Lem’alar basıldığında Üstad  Hazretleri yerinde duramaz oldu bir hareket başladı. Basılan eserler eline geldikçe nezdinde bizzat tashih ediyordu.

12-Üstad Hazretleri, her Risale basılıp geldikçe. “Bunu da görsem gideceğım! Abdülkadir Geylani Hazretleri hizmet için, ömrünün uzaması dua ile istemiş. Ben de Risaleler tab oluncaya kadar Allahtan ömür istiyorum.” dedi.

13- Üstad Hazretleri yanına gelenlere: “Risale-i Nur okuyor  musunuz? Dershaneniz var mı.” diye sorardı.

14-Üstad Hazretleri, sakal tıraşını ustura ile olurdu.

15-Üstad  Hazretleri, son zamanlarda çayın içine şekeri atıp,   limonuda sıkarak ve karıştırarak içiyordu.

16-Üstad Hazretleri, bir gün ders esnasında “İnsan olan bir insan diyebilirki: Güneş bir lambam…ila ahir” yeri gelince, buyurlardı ki: “ Tahiri, sen böyle diyebilirsin!” O anda Hasan Âtıf Ağabey geliyor. Üstad Hazretleri onu işaret ederek: Bu da diyebilir!”dedi.

17-Üstad Hazretleri, abdest aldıktan sonra yaş ayakla yere basmazlar, hemen çorap giyerlerdi. Namaza duracağı esnada çoraplarını çıkararak (Şafii mezhebine göre) çıplak ayakla namaz kılarlardı.

18-Üstad Hazretleri, iki rekât teheccüd ve duha  namazlarını kar kış demez asla terk etmezdi.

19-Üstad Hazretleri, bir dershane açılışı oldumu,mutlaka kendi giderdi. Gidemezse bizi gönderirdi. O dershaneyi açanlara, “O benim evim” derdi. Civardan dershane açıp Üstad Hazretlerinin ziyaretine gelenleri, evvelâ mutlaka kabul ederdi. Bunlar açılan derhanelerin anahtarlarını getirip Üstad Hazretlerine verirlerdi. Böyle, birçok dershane anahtarları yanımızda bırakmıştı.

20-Üstad Hazretlerinin yanına gelen bazi me’murlar, “Biz fazla para alıyoruz. Bize haram değil mi?” Derler. Üstad Hazretleri, “Çalışmamızın ücretidir.” Demeyin. Allahın lutfu ihsanı olarak alın!” buyurdu.

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: