Tabiiyyunun fikrine müthiş bir tokat

Kâinatta hiç bir şey yoktur ki Allah’ın varlığını ispat etmesin.

1-Bütün Dünyada İnsaf ehli ilim adamları diyorlar ki teknik gelişmelerinin %90’ı insandaki baş parmak sayesindedir. Çünkü o parmak olmasaydı bugünkü ilerleme yukarıda dediğim gibi %10 a düşebilirdi. İnsanın vücudunun bütün mükemmellikleri ile birlikte, baş parmağın programını da, sperm içinde olan hücredeki düzeni kim o parmağa ihtiyacımızı bilip onu o dar, gözle görünmeyen yerde yerleştirdi? Acaba O hücreyi: (Aptal, sağır, kör ve kendinden oldu) manasında olan tabiat mı o programı yapabildi. Haşa ve Kella! İmkânsız.

2-Anlatın bana? İnsanın kafatası üzerindeki doku üzerinde yaratılan insanın saçları nasıl oldu? O meseleyi kim düşünebildi? Hayır o mesele hiç kimsenin hatırına gelmez? Peki saçların çıkabilmeleri, insanı şaşırtacak bir mesele değil mi? Vücudumuzdaki kıllar 1-2 cm den fazla büyümez, fakat saçlarımız niye büyüyor? Çünkü o saçlar insanı süslüyor. Bilhassa hanımların çoğu onunla değer kazanıyor. Peki düşünün o saçlar olmasaydılar, insan kel olsa idi insanın değeri çok düşerdi değil mi? Bu işler kendi kendine oldu manasında tabiat mı yaptı.

3-Bu insanın vücudu böyle mükemmel olması için her hangi yerde sipariş mi verildi ki yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyanın her yerindeki insanlar eabbimiz tarafından mükemmel yaratılmış. Hatta tanınmaları için yüzleri hiç birinin diğerine benzemez. Kollarımızın uzunlukları 20 cm olsaydı ne olurdu nasıl çalışırdık? Parmaklarımızda, kollarımızda, boynumuzda menteşe takılmış hatta gözlerimize dahi şekli görülmeyen bir çeşit menteşe Allah tarafından konulmuşki, sağı solu görmek için başımızı sağa sola çevirmeden görebilelim. Bu işleri rastgele manasında tabiat mı yaptı?

4-Görün tıp uzmanlarının ifadelerinden geçen inkar edilmez delilleri sergileyeceğim. Görün bir saniyede vücudumuzda neler oluyor? İnsanın beynine, dışarıdan ve vücudun içinden gelen 750 milyon uyarıyla ilgilenirmiş. Retina, beyne saniyede 10 milyon “bit”lik bilgi gönderir. Her hücrenin bölünmesi sırasında 3 milyar harften oluşan 25 bin DNA ve 25 bin RNA Moleküllri mevcut. Tıp uzmanları diyorlar: Bu moleküllerin vücudumuzda yaptıklarını yazabilsek 1 milyon sahifelik bir kütüphane olurdu .

5-Evet bir hücrede ne var? 1 Hücrede 1 milyon Protein, 8 bin Amino asit, 5 element, 40 bin Atom, 25 bin DNA ve 25 RNA Molekülleri mevcut.

6-Bakın vücudumuzun Allah tarafından yapılan antika ve çok hassas böbreklerimize ortalama 10 cm büyüklükte olan bir böbrekte 1.200.000 süzgeç ve süzgeçleri birleştiren 34 km uzunlukta süzgeç kanalı bulunmaktadır. Küçük olmasına rağmen, günde 4 arabanın harcadığı benzin kadar, yani günde 200 litre kanı süzüyor. Kanda bulduğu 3000 farklı kimyasal maddeleri test ediyor ve faydalılarını bırakıp, zararlı olanları da süzerek idrar yoluyla vücuttan atıyor.

Tüm bu özellikleriyle insan böbreği, asla taklit edilmesi mümkün olmayan yaratılış harikası bir makinedir. Halbuki böbrekleri çalışmayanlar insan yapısı olan, diyaliz makinesine gidiyorlar. O makine 90 kilo ağırlığında olduğu halde, 300 gram ağırlıkta olan böbreğin yaptığı işin, diyaliz makinesi ancak %30 unu yapabiliyor.

7- Acaba: Hangi kimsenin aklına geldi mi ki burnumuz olmasaydı halimiz ne olurdu! Ekmek yerken ağzımızdan nefes alamıyoruz. O işi burnumuz görüyor. Peki o olmasa idi ne olurduk?

8- Ağzımızda dişlerimiz olmasaydı ekmeği ve sert yiyecekleri nasıl çiğnerdik? Peki 33 diş yerine Allah ağzımızda tek bir kemikten ibaret olan bir parça koysaydı halimiz ne olurdu? Şimdi bir dişimiz çürüse tek onu çıkarıp ötekiler ile idare ediyoruz. Ya 33 diş yerine komple tek bir diş olsaydı halimiz ne olurdu?

9-Vücudumuzda saniyede 50 milyon hücre ölür ve hemen 50 milyon hücre dirilip oluşur.

10-1.200.000 filitreye sahip olan böbreklerimiz.

11-2.5 milyon GB kuvvetindedir hafızamız.

12-576 megapixel gücündedir gözümüz.

13-Ömrü boyunca 250 milyon kere atan kalbimiz.

14-100.000 km damar ağıyla donanmış vücudumuz.

15-Biz insanları eşrefi mahluk olarak yaratmış Allah. Evet paha biçilmeyecek kadar değerli olan organlarla Allah bizi donatmış. Bütün bunları topraktan yaratan Allah’a ne kadar şükretsek azdır. Bütün bunları sağır, kör, aptal olan tabiat mı yarattı? Zerre kadar insafı olan biri kesinlikle bunu tabiat yaptı diyemeyecektir.

16-Ey insan! Sen kendi kendine malik misin? Saniyede vücudunda neler olup bitenlerden haberin var mı? Senin kudretin ilmin, iradeden, gücün buna yetmez! Sen kendine malik değilsin, bu işlerin “tesadüfen” olduğunu mu sanıyorsun? Bütün bunları Allah’tan başka kimse asla yapamaz.

17-Üzerinde yaşadığımız dünya: Saatte 1670 hızlı kendi ekseni etrafında döner ve 108.000 km. hızla da güneşin etrafında döner. Güneş sisteminin, galaksi merkezi etrafındaki dönüş süratı saatte 720.000 km. iken samanyolu galaksisinin uzaydaki hızı saatte 950.000 km.dir. Durmaksızın devam eden hareket öylesine yoğundur ki, dünya ve güneş sistemi her sene bir önceki sene bulunduğu yerden 500 milyon kilometre uzakta bulunur.

Acaba böyle intizamlı bir hareketin tesadüfen olması, mümkün müdür? Düz yolda giden bir arabanın intizamlı hareketine hayretimiz olursa? Basit bir intizamı dahi, şoförün maharetine bağlamak zorunda olan bu insan nasıl olur da kâinattaki şu intizamı tesadüfe ve sebeplere havale ediyor.

Bu yazı insaflı tabiatçıları tabiatçılık fikrinden kurtardığı gibi imanlı kimselerin de imanlarına kuvvet verir ümidindeyim.

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır