Etiket arşivi: 17 Aralık

Hırsız-Polis Oyunu

Hırsız-polis oyununu bilmeyenimiz yoktur. Hırsız; çalar ve kaçar, polis de onun izini sürer ve baskın yapıp yakalar. Bütün dünya da böyledir. Bu oyunun daha büyüğü son günlerde Ülkemizde oynanıyor ve herkes de bu oyunun içinde. Kimisi seyirci, kimisi figüran, kimisi pazarlamacı. Ama yönetmeni bir tane ve o; uzaktan bakarak ellerini sevinçle ovuşturuyor, herkese dağıttığı rollerin ne de güzel oynandığını görüyor. Çünkü o; sahnedeki bu oyunla bakanları meşgul ederken oyun içinde başka bir oyun daha kurmuştur. Seyircilerin zihninde sakladıkları kapalı bir zarf vardır, niyeti onu çalmaktır. Ve herkesten gizlenen hırsız; herkes hırsız-polis oyununu seyrederken o zarfları çalacaktır. Bu bir algı operasyonudur.

Ülkemizde yaşanan olayları herkesi iyi analiz etmelidir. 17 Aralıkta sahneye konan hırsız-polis oyununu iyi anlamalıdır. Medya-polis-yargı üçlüsünün marifetiyle sahneye konan bu oyunu, yalnız gözleriyle değil, aklıyla da seyretmelidir. Hırsızlık; bu toplumun hassas olduğu konulardır ve her zaman lanetlenir. Öyleyse oynanacak büyük oyun; toplumun bu değerlerinden hareketle kurgulanarak sahnelenmelidir ki başarılı olabilsin.

Son 10 yıldaki Türkiye’nin kazanımları içerde her türlü muhalefeti, dışarıda ise küresel güçleri ve yandaşlarını rahatsız etmiştir. Halkın üst üste seçimlerde hükümeti desteklemesi, oyunu artırması ve istikrarı bozdurmaması üzerine yeni yollar denenmeye başlamıştır. Bu ülkede askeri vesayet şimdilik bitmiş gibi görünüyor ama yargı vesayetinin yapılan değişikliklere rağmen henüz bitmediği anlaşılıyor.

Cemaat-hükümet çatışması üzerinden çıkartılan hırsız-polis oyununa son verilemezse asıl oyunun sonuçları görülmeye başlanacaktır. Daha şimdiden ülkeye ekonomik maliyeti milyarları buldu. Bu zarar bu ülkede yaşayanların cebinden çıkacaktır. Mallar ve hizmetler zamlanacak, ücret artışları duracak veya artışlar zamları karşılamayacaktır. Banka faizleri yükseldi, Dolar ve Euro yükseldi tabii ki bunlar ekonomimizi olumsuz etkileyecektir. Zaten amaç da odur, siyasal zeminde iktidarı yıkamayanlar, ülkenin ekonomik istikrarını bozarak, sokak hareketleriyle yolsuzluk protestoları yaparak iktidarı yıkmak istiyorlar.

Hükümet güçlü bir sınavdan geçiyor. Rakiplerinin oyunlarını bozacak olan da odur. Bütün güç ellerindedir. Hırsızlık varsa önce kendileri bulmalı ve yargıya teslim etmelidir. Yoksa önümüzdeki 3 seçim sürecinde aynı oyunları yine oynayacaklardır.

Hizmet grubu da kendine yeniden bir daha bakmalıdır. Gerçekte insanların manevi dünyaları için çalışırken içlerine sızmış bir grup onların ismi altında derin işlerle mi ilgilenmektedirler. Cemaat büyüyünce idaresi uzaktan güçleşir. Medya kanallarıyla savaşın ülkeye zararı çok olmaya başlamıştır. Bu ülkede yaşayan İnsanların maddi hayatının dengesini bozmak hamiyetperver bir hareketin herhalde istemediği bir şeydir.

Bu ülkeyi seven herkes, hizmet hareketi ve hükümet tekrar yeniden düşünmeli. Arınması gerekenler arınmalı ve kendi içlerindeki çürükleri ayıklamalıdır. Kimse ben temizim içimde çürük yok, diğerleri kendi çürüklerini ayıklasın dememeli ve en kısa zamanda çürüklerini bulup ayıklamalıdır.

İnsanların kendi menfaatleri için girmeyeceği kılık yoktur. Kimse bizim içimize giremez diye ön kabul içinde olanlar gerçekler ortaya bir bir çıkınca milletin güvenini kaybedeceklerdir.

2. Abdülhamid’e atfen söylenen ’’Oturduğu yerden, iğne deliğinden bakıp da Hindistan’ı göremeyen hükümet etmesin’’ sözü her iki kesim içinde doğrudur. Herkes kendi çürüklerine bakmalıdır.

Bugün ülkemizde halkın ilgisini hırsız-polis oyununa çekenler; gerçek hırsızı saklayarak zihinlerde saklı olan zarfların içindeki ’’EVET’’ oylarını çalmak istemektedirler. Müminler ferasetli olmalı, yakına bakarken uzağı da iyi görebilmelidir. Yaratılmak istenen algıya kapılıp onun arkasındaki gerçekleri okumalıdır.

Dr.Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.org