Modern – Seküler – Lâik Bilim; hak – bâtıl tüm “inançlar”ı, ‘bilgi’nin nesnellik ve objektifliğini bozan bir “virüs” gibi gördüğü için; “inançsızlık” tarafına geçmiştir! Halbuki: “İnançsızlık” da, “subjektif” bir algı ve tutumun sonucudur. Yani: İnanç gibi; inançsızlık da, “subjektif” bir algı ve tutum ve davranış biçimidir! (Ayhan KÜFLÜOĞLU)
Devamını oku ›Etiket: "Ayhan Küflüoğlu"
Bilim Tarihinin En Büyük Yalanı: Sebeplerin, sonuçları yaptığına İnandırılmışız!
“Modern – Seküler – Lâik Bilim/selliğe hâkim olan Materyalist – Natüralist – Determinist Epistemolojinin, telkin ve tekrara dayalı, zihnimize dayattığı subliminâl altmesaj ve endoktrinasyonları neticesinde; zihnimiz formatlanıp, yeniden programlanarak; bu virüslü mesaj ve kodlar neticesinde; sebeplerin, sonuçları yaptığına / yapabileceğine inandırılmışız!..” (Ayhan KÜFLÜOĞLU)
Devamını oku ›Varlık ve hareket dediğimiz şey, Ânlık Var – Yok edilişlerdir
Kâinatın, yapı ve mekânı olarak; “uzay – zaman” ve bu iskelet ve resim tuvali üzerinde yaratılan “varlık”; “bölünemeyen”, ontolojik olarak, “bölünmesi mümkün olmayan”; tanım-ta’rif icabı “nokta” gibi, daha alt parçası olmayan “piksel”lerden oluşmuşsa; ki mantıken de, “uzay-zaman-varlık”ın, sonsuza kadar bölünmesi, bölünebilmesi mümkün değil; bu, muhâl ve mümteni’. O hâlde; “uzay – zaman çerçevesi” ve bu “mahâl / çerçeve / tuvâl / film – fotoğraf karesi” üzerinde yaratılan “varlık”; “sürekli ve kesintisiz” değil; yani “süreksiz ve kesintili.” Yani: “Ânlık fotoğraf kareleri” arasında, boşluk / yokluklar var. (Ayhan Küflüoğlu)
Devamını oku ›Çoğumuz, Kimlik Müslümanıyız!
Çoğumuz; müslüman bir anne-babadan doğduğumuz; müslüman bir çevre – kültürde yaşadığımız için, müslümanız! Din’le ilişki ve bağımız da; haftada bir Cum’â namazına gitmek, bazen oruç tutmak… (Ayhan Küflüoğlu)
Devamını oku ›Bilim/sellik Felsefe ve Epistemolojisinin, ‘otomatik evren’ Tasavvur ve Kurgusu
Günümüz Bilim/sellik Felsefesinin ürün ve sonucu olan Bilim; evreni, “süper bir bilgisayar / makina”ya benzetip; böyle kurgulayıp – modellediğinden; bu kurgu üzerinden de, evrendeki “fizik – doğa yasaları”nı, bir “bilgisayar programı” gibi tasavvur ettiğinden; o ‘yasaların’, madde ve enerji üzerinde, bir “yaptırım kuvveti” olduğunu tahayyül eder! (Ayhan Küflüoğlu)
Devamını oku ›