Etiket arşivi: başörtüsü
Derslere başörtüsüyle girmenin önü tamamen açılıyor!
Öğretim üyelerinin derslere türban ve sakalla girmesinin önü açılıyor.
Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), 2 yıllık çalışmanın ardından hazırladığı yasa taslağını Milli Eğitim Bakanlığı’na gönderdi.
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, NTV canlı yayınında taslağa ilişkin bilgiler verdi.
Çetinsaya şunları söyledi:
“Hepimiz 20. yüzyılın ortamında ve soğuk savaşın ortamında tek tip ve tek düşünce etrafında koşullandırıldık. Artık öyle bir çağdayız ki farklı renkler, farklı kültürler ve farklı yaşam tarzları birarada yaşayabilmeli.
Zaten çağdaş dünyada da yaşayabiliyor. O bakımdan, yeni dünyada, yeni insanların bunları mesele etmemesi gerektiğini; isteyenin kırmızı gül, isteyenin yeşil ayakkabı giymesini istiyoruz, tabiri caizse…
Bu manada da yeni yasada amacımız bu oldu. Bu bizim teklifimiz. Tabii bu yasalaştığı zaman göreceğiz. Zaten fiiliyatta da bunların büyük bir kısmı aşıldı. 20 sene önceki tartışmalar artık yok, dünya değişiyor, Türkiye değişiyor.
Biz bunun adını da koymak istedik. Yasaya bu bilimsel ve akademik özgürlüklerin parçası olarak, bilimsel faaliyet gösterme haklarının kılık-kıyafet sebebiyle sınırlanamayacağını ve engellenemeyeceğini özel olarak, ittifakla koyduk.”
NTVMSNBC
Başörtüsü çıkarttıran hocaya hapis cezası!
Geçtiğimiz yıl yapılan YGS’ye girmek için Tevfik Serdar Anadolu Lisesi’ne gelen Münevver Özün (21), sınav görevlisi Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğretim görevlisi Tuna Arın tarafından başörtülü olduğu gerekçesiyle salona alınmadı. Bunun üzerine başörtüsünü çıkararak sınava giren Özün, yaşanan olay nedeniyle strese girdiği, moral bozulduğu ve bu nedenle de sınavının kötü geçtiği gerekçesiyle çıkışta öğretim görevlisi Arın ile tartıştı. Genç kızın ailesinin de karıştığı olay sonrası taraflar karakola giderek birbirinden şikayetçi oldu.
Yapılan soruşturmanın ardından da Arın hakkında suçundan 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde “görevi kötüye kullanma” suçundan dava açıldı. Davanın önceki gün yapılan duruşmasında mahkemeye yazılı olarak savunmasını veren öğretim görevlisi Arın, iddiaların gerçeği yansıtmadığını ve üzerine atılı suçları kabul etmediğini savundu. Mahkeme, sanık öğretim görevlisi Arın’ı 5 ay hapis cezası ile cezalandırdı. Ancak sanığın yargılama sürecindeki halini dikkate alarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Öte yandan, öğretim görevlisi Tuna Arın’ın şikayeti üzerine, öğrenci Münevver Özün ve annesi hakkında Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nde ‘tehdit ve kasten yaralama” suçuyla açılan davada ise mahkeme sanıkların beraatine karar vermeşti.
Cihan
Almanya’da Başörtüsü Yasağı Yasalara Aykırı
Berlin İş Mahkemesi, Mart ayında aldığı ancak yeni açıklanan bir kararda, sadece başörtüsü taktığı için bir diş doktorunun yanında asistan olarak çalışmasına izin verilmeyen bir Müslüman kızın şikayetini haklı buldu.
KARAR TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK TARZDAN
Mahkeme, adı açıklanmayan genç kızın sadece dininden dolayı ayrımcılığa uğradığına ve bunun Eşit Muamele Yasası’na aykırı olduğuna karar verdi.
Başörtüsünün herhangi bir kıyafet parçası olmadığı, kişisel inancın bir ifadesi olduğu belirtilen kararda, inançlı diğer bazı Müslüman kadınların başörtüsü takmamasının da bu gerçeği değiştirmediği ifade edildi.
Söz konusu Müslüman kızın, geçen yıl Berlin’deki Spandau semtinde bir diş doktorunun kliniğinde asistan olarak çalışmak istediği, kendisine bu iş için yeterli bilgi birikimine sahip olduğu, ancakbaşörtüsünü çıkartması gerektiğinin söylendiği bildirildi.
Bu öneriyi reddeden kızın şikayet için önce Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu’na (TBB) başvurduğu, daha sonra da ayrımcılığa uğradığı için dava açtığı kaydedildi.
Time Turk
Hayâ ile kuşanmak
Kıyafetler dünya ehline benzediği gibi tavırlar, davranışlar, haller de benzer oldu? Çelişkiler keşmekeşinde savunmasız duruşumuz bizi savruk kılıyor; zihnimiz açık, aklımız açık, hislerimiz açık… Birkaç metre elbise örtmüyor bu kadar açıklığı.
Başörtüsü diye bir kavram var mı İslam literatüründe? Açık bir şekilde tesettür emri var. Zihni süzgeçler, kalbi kapılar olmayınca “başörtüsü” diye bir acube giriveriyor içeri… Başörtüsü, başörtüsü diye diye örtünmek başı örtmekten ibaret algılanıyor ve uygulanır oluyor. Sokak manzaralarını tarife ve tasvire gerek var mı?
Zahirdeki elbiselerimiz, kıyafetlerimiz, hallerimiz; batınımızın keyfiyetini haber veriyor. Kalbe kök salmayan, akla yerleşmeyen, vicdana işlemeyen, şuura şevk vermeyen iman; dışa aynıyla yansıyor, ne kadarsa o kadar görüntü veriyor.
İman önceliğini koruyor; yenilenmek, geliştirilmek, genişletilmek istiyor. Akıl aç, kalp aç, latifeler aç, ruh aç… Bu kadar açlıkla sokağa çıkılırsa “başörtüsü” gibi kavramlara yem olunur, açık yanlarımız bir bir ortaya çıkar.
Sefahat rüzgârlarının şiddetle estiği, cazibedar fitnelerin kasırga gibi kavurduğu, uyutucu avutucu oyuncakların çoklukla bulunduğu, dünyevileşmenin silindir gibi ezdiği şu zamanda hayayı kuşanmak, edeple tesettüre bürünmek büyük kahramanlık ister.
Evet, alevleri göklere yükselen yangın sönmedi. İçinde aklımız yanıyor, kalbimiz yanıyor, latifelerimiz yanıyor, evlatlarımız yanıyor, sevdiklerimiz yanıyor… Korunaklı elbise giymeden, imani tesettüre bürünmeden, kalbi şüphelere karşı örtmeden, o yangını söndürmeğe koşmak mümkün mü ve ne derece netice verir?
Gönül yaşları ile söner o ateş; kavak ağaçlarının rüzgârda savrulmasından ağlayan gönülle, okulun bahçesinde bayramda oynayan gençlerin elli sene sonraki hayatını gören gönülle, gözümde ne cennet sevdası ne cehennem var korkusu var diyen gönülle… Feragati, fedakârlığı hayatının şiarı yapan şefkatli gönülle…
Biz de kavak ağacı görüyor yanından geçip gidiyoruz, imana uymayan hal görünce kınayıp geçiyoruz, gülenlerin halini görüyor ağlayamıyoruz… Kınamak kolay, kendi kalbine bakmak, ayıplarını kusurlarını görmek zor…
Edebe bürünmek, hayâ ile kuşanmak için zoru başarmaktan başka çare var mı?
11/09/2012 |
© 2012 karakalem.net, Hüseyin Eren