Etiket arşivi: bitkiler

Ali İhsan Tola Abi’den Tavsiyeler..

Her zaman dikkat edilmesi gereken hususlar.

  1. Terleme olduğu zaman terinizi üzerinizde kurutmayın mutlaka terli çamaşırı çıkarıp kurusunu giyiniz. Eğer ter üzerinizde kurursa vücudunuzun sağlığını alır vücudunuz buz gibi kalır. Damarlar sinirler büzülür ağrılar tutulmalar kireçlenmeler başlar. Akciğer, mide, böbrek, karaciğer ve üreme organlarının rahatsızlığı, romatizma, kireçlenmeler ve bir çok rahatsızlıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Terininizin üzerinizde kuruması vucudunuzun kırılmasına çalışma gücü ve şevkinizin azalmasına sebep olur.
  2. Ayaklarınızı hiç bir zaman üşütmeyin ayaklar üşürse mide, bağırsak, böbrek, idrar yolları, yumurtalıklar, üreme organları karaciğer, safra, basur, romatizma damar rahatsızlıklarına zemin hazırlar. Ayaklarınızı sıcak tutunuz.
  3. Rüzgarlı, ceryanlı, vantilatörlü, klimalı yerlerden sakınınız. Bilhassa terli olarak böyle yerlerde durmayınız, yattığınız yerinde rüzgarlı hava ceryanlı yer olmamasına dikkat ediniz (pencere kenarı, kapı pencere arası)
  4. Başınızı ıslak tutmayınız kurulayınız. Banyodan sonra başınız ıslak hemen dışarı çıkmayınız, saçı başı kurulayıp yatınız. Baş sık sık ıslak tutulursa dışarı çıkılırsa baş ağrısına, sinüzüte, migrene, nezle olmaya, burun akıntılarına, kulak iltihabına boyun, omuz tutulmalarına kireçlenmelere zemin hazırlar.
  5. Soğuk, serin, rutubetli yerlere oturmayınız, yer soğuk olursa mide, bağırsak, idrar yolları, basur, böbrek, yumurtalık, karaciğer, üreme organları rahatsızlığına zemin hazırlar.
  6. Verilen ilaçlar iltihaplı balgamları, burun, geniz akıntılarını söker. Bu bakımdan balgamlar iltihaplı olduğu için yutmayınız tükürünüz.
  7. Sigara damarları daraltır, içilmemesi kendi sağlığınız için daha iyi olur.

Not: Şeker hastaları şeker düşürücü ilaçları kesmeyip kullanmaya devam edeceklerdir.

TEDAVİ SÜRESİNCE PERHİZ EDİLECEKLER.

Patlican: Vücuttaki iltihap ve ifrazatları tutar.
Mercimek: Vücuttaki iltihap ve ifrazatları tutar.
Çay(bildiğimiz çay): Vücuttaki iltihap ve ifrazatları tutar(ot çayları değil)

DAİMA PERHİZ EDİLECEKLER.

Kolalar, margarin yağları ve margarinle yapılanlar. Margarin yağları vücut sıcaklığında erimeyen yağlardır. Damar tıkanıklıklarına, kanda yağ birikmesine ve kolestorole sebep olduğu gibi bir çok rahatsızlıklara da sebep olur.

Sığır eti:Vücuda ağırlık,hantallık verir,mide ,bağırsak bozukluklarına zemin hazırlar.Bilhassa kalın bağırsak rahatsızlıklarına,kansere sebep olur. Uzun süre baharatsız yenirse nüzul ve felçlere sebebiyet verir. Sığırdaki ağırlık, hantallık, hareket kabiliyetindeki azlık intikal ve anlama zorluğu insana sirayet eder.

Sığır eti yenecekse baharatlanarak yenmesi (sucuk şeklinde)gerekir o zaman vereceği zarar bertaraf edilmiş olur. Karadenizliler hamsiyi çok yerler oynak ve kıvraktırlar.

Çiçek yağı yenmesi aslında mahsur yoktur, fakat içine bozulmayı önleyici olarak katılan madde(antioksidan) damar tıkanıklığı yaptığı için yenmesini tavsiye etmiyoruz.

Zeytin yağı ve yayıkta yapılmış ayrandan yapılan dövme tereyağı,yenmesinde sakınca yoktur.Bilakis insan sağlığına en yararlı yağlar bunlardır.Yüce kitabımız Kur’an zeytini sena etmiştir.Tereyağı ise vücut hücrelerinin yenilenmesinde rol oynar vücudun temel yapı elemanıdır.Tereyağı faydalıdır diye aşırıya gitmemek gerekir.Ayrıca vücuttaki kolestorol dengesini sağlar.

Not: Şeker hastaları tatlandırıcı olarak andız pekmezi kullanmalıdır.

Devamlı içme suyuna çam çırası konacak, susadıkça bu çıralı sudan içilecek.

Günün herhangi bir saatinde bir avuç siyah kuru üzüm yenecek veya pekmez ile pişirilip hoşafı içilecek.

Her şeye rağmen Şafii Hakiki Cenab-ı Hak’tır. Hakiki şifayı ondan talep etmek gerektir.

2000 yılında bir gurup arkadaşla kendisini ziyaret ettiğimizde bizlere yazılı olarak verdiği tavsiyelerdir.

Önemine binaen sizlerle paylaştım.

Sağlık ve huzur içinde kalın, selam ve dua ile.

Çetin KILIÇ

NurNet.Org

Ali İhsan Tola Kimdir ?

Ali İhsan Tola hakkında diğer yazılar için tıklayınız

Müslüman’ın bahar yeşilliğine bakışı!..

Önce İsra Sûresi’ndeki 44. ayetin mealine bakalım, sonra konunun ayrıntısına geçebiliriz.

– Göklerde ve yerde bulunan bütün varlık ve yeşillikler Allah’ı zikir ve tesbih ederler!..

Öyle ise Allah’ı zikir ve tesbih eden yeşillikleri zevkle seyredip gelişmesine şevkle yardımcı olmalı, sebepsiz yere yeşilliği kesip kopararak Allah’ı zikir ve tesbihine engel olma günahına girmekten kaçınmalıdır. Zaten yeşilliğin Allah’ı zikir ve tesbih ettiğinin farkına varan bir Müslüman, sebepsiz yere onu kesmeye, koparmaya, kurutmaya asla razı olamaz. Zikir ve tesbihine mani olma günahını göze alamaz. Yeşilliğin bu zikir ve tesbihinden dolayı Aleyhissalat-ü Vesselam Efendimiz mezarların üzerini dahi yeşillendirmeyi emretmiş, bu konuda bizi düşündüren önemli örneğini de şöyle vermiştir. Yanından geçtiği bir mezarın içindeki mevtanın azap çektiğini keşfedince hemen getirttiği hurma fidanını mezarın üzerine dikerek şöyle uyarıda bulunmuştur: “Bu yeşillik bu mezarın üzerinde Allah’ı zikir ve tesbih ettiği sürece mezarın içindekinin azabı azalır, yahut da kaldırılır!”

İşte bu açıklama, yeşilliğin dünyadan başka ahirettekilere dahi fayda sağladığını ifade eden muhteşem bir duyurudur. Bundan dolayı fıkıh alimleri, mezarların üzerine yeşilliği önleyen beton dökmenin uygun olmadığını bildirmiş, Osmanlı ecdadımız da Allah’ı zikir ve tesbih eden yeşilliklerle dolu mezarlıklar meydana getirme örneği vermişlerdir. Bir kır sohbetinde Aziz Mahmud Hüdai Hazretleri’ne talebelerinden her biri birer buket çiçek takdim ederken biri eli boş dönmüş. – Koskoca kırda çiçek mi bulmadın da eli boş dönüyorsun? diye sitem edenlere de: – Hangi çiçeğe yaklaştımsa Allah’ı zikir ve tesbih eder halde gördüm, koparıp da zikir ve tesbihine engel olmaya gönlüm razı olmadı, cevabını verince hocasının takdir ve tebriklerine muhatap olmuş. Bu cevap da kitaplara geçecek değerde bulunarak yazılıp bizlere kadar intikal ettirilmiştir. İşte Müslüman’ın yeşilliğe yüklediği kutsal değer, Allah’ı zikir ve tesbih ediyor duygusuyla baktığı bahar yeşilliğinin özellik ve güzelliği… Hele Efendimiz (sas) Hazretleri’nin fidan dikme konusunda bir uyarısı vardır ki; yeşillik yetiştirmenin önemi konusunda bundan daha etkili sözü kimse söyleyememiştir. Şöyle buyuruyor, fidan dikme konusunda:

– Elinizde bir fidan bulunur da onu dikmek üzere iken kıyametin kopmaya başladığını anlarsanız, sakın ‘artık kıyamet kopuyor, fidan dikmenin manası kalmadı’ deyip de fidanı atmayın, dikin fidanınızı!.. Kıyamet kopacaksa sizin dikilmiş fidanınızın üzerine kopsun. Mahşerde, benim de dünyada dikilmiş bir fidanım vardı, diyebilesiniz!..

Demek ki mahşerde dünyada dikilmiş bir fidanın bulunması dahi dikene ümit verecek, faydası söz konusu olacaktır. Kaldı ki, mesele bundan ibaret de değildir. Tarla, bağ, bahçede çalışarak yeşillik yetiştiren köylü ve ziraatçılarımıza ayrıca muhteşem müjdeler de vardır…

– Ekin ekiyor, sebze, meyve dikiyor, mahsul yetiştiriyorsanız sevinin, mutluluk duyun. Çünkü yetiştirdiğiniz meyvelerle, sebzelerle sadece rızkınızı kazanmakla kalmıyor, aynı zamanda sevap da elde ediyorsunuz. Zira, sebep olduğunuz meyveli meyvesiz tüm yeşilliklerden Allah’ı zikir ve tesbih sevabı almak bir yana, ayrıca bunlardan: “Müşteri alsa, hırsız çalsa, inek yese, sinek faydalansa!” sadaka sevabı da alınacağı hadisle bildiriliyor!

Evet, bundan hiç şüphe etmeyin. Efendimiz’in müjdesidir bu. Yetiştirdiğiniz sebze ve meyveden müşteri alsa, hırsız çalsa, inek yese, sinek faydalansa sadaka sevabı vardır yetiştirene!.. Bundan dolayı yeşillik yetiştiren köylüler, ziraatçılar ibadet niyetiyle şevkle çalışırlar işlerinde… Denebilir ki: Her tarafı yeşillendirilmiş bir ülke mi istiyorsunuz?.. Öyle ise insanların İslam’ı öğrenmelerine destek verin, köstek olmayın. Göreceksiniz dinini öğrenen Müslüman mezarların üzerine varıncaya kadar her tarafı yeşillendirecek, hem de ibadet aşkıyla, sevap şevkiyle yapacak bütün bu hizmetleri…

Ahmed Şahin / Zaman