Etiket arşivi: dua zamanı

Cumanız Mübarek Olsun! (Zeynelabidin Hz. Duası)

Ey üzüntüleri gideren, kederlere son veren! Ey dünyada da, ahirette de Rahman ve Rahîm olan! Muhammed ve Âl-i Muhammed’e salât eyle ve üzüntümü gider, kederime son ver. Ey Bir! Ey Tek! Ey Samed (ihtiyaçlar için başvurulan mutlak gani)! Ey doğurmamış, doğmamış ve dengi olmayan (yüce Allah)! Beni koru, temizle ve üzüntümü gider.

(Bu arada Ayet’el-Kürsi ile Nâs, Felak ve İhlâs surelerini okuyup sonra şöyle de: )

Allah’ım! Oldukça muhtaç, gücü az, günahları çok ve senden başka ihtiyacını giderecek, güçsüzlüğünü güçlendirecek ve günahlarını bağışlayacak birini tanımayan biri olarak, senden rahmetini dileniyorum. Ey celâl ve ikram sahibi! Senden, yapanını sevdiğin bir amel ve emrinin geçerli olduğuna dair gerçek yakini olan kimseye fayda sağlayacak bir yakin istiyorum.

Allah’ım! Muhammed ve Âl-i Muhammed’e salât eyle ve canımı doğruluk üzere al; beni dünyadan müstağni et; sana kavuşma iştiyakıyla rağbetimi katındakine yönelik kıl ve gerçek anlamda sana tevekkül etmeyi bana nasip et. (Allah’ım!) Bugüne kadar yazılmış (mukadder edilmiş) olan en iyi şeyi senden istiyorum ve bugüne kadar yazılmış olan en kötü şeyden sana sığınıyorum. Senden; sana kulluk sunanların korkusunu, yüceliğinin önünde alçalanların ibadetini, sana güvenenlerin (tevekkül edenlerin) yakinini ve sana iman edenlerin güvenini (tevekkülünü) istiyorum.

Allah’ım! İsteklerime olan rağbetimi, dostlarının isteklerine olan rağbeti; korkumu, dostlarının korkusu gibi kıl. Beni hoşnutluğun doğrultusunda öyle bir amele muvaffak et ki, artık yaratıklarından herhangi birisinin korkusuyla dininden hiçbir şeyi terk etmeyeyim. Allah’ım! İşte benim isteklerim! Onlara karşı içimde büyük bir rağbet oluştur; onlardan dolayı beni mazur gör; onları istemek için ileri süreceğim delilleri bana ilham et ve onlarla ilgili olarak bedenime sağlık ver. Allah’ım! Kim senden başkasına güveni veya ümidi olarak sabahlarsa sabahlasın, ben, tüm işlerde sana güvenerek ve sana ümidim olarak sabahlamışımdır. Şu hâlde, işlerin sonuç bakımından en iyi olanını benim hakkımda mukadder eyle ve rahmetinle beni saptırıcı fitnelerden kurtar; ey merhametlilerin en merhametlisi! Ve Allah, Allah’ın seçkin elçisi efendimiz Muhammed’e ve onun tertemiz Âline salât etsin.

(İmam Zeynelabidin Hz.’nin Sahife-i Seccadiye Mecmuasından, Allah’tan Üzüntülerin Giderilmesini İsteme Hakkındaki Duası)

Cumanız Mübarek Olsun! (Cuma Duası)

Allah’ım! Sen beni eksiksiz özürsüz yarattın; çocuktum, büyüttün ve yeterli miktarda rızk verdin bana. Allah’ım! Ben, indirdiğin ve kendisiyle kullarını müjdelediğin Kitabında şöyle buyurduğunu gördüm: “Ey kendi aleyhlerinde haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 53)

(Allah’ım!) Geçmişte benden vuku bulan kötülükleri biliyorsun, hem de benden daha iyi. Amel defterimde aleyhimde sıralanan suçlardan dolayı yazıklar olsun bana! Eğer her şeyi kapsayan affının hâlime şamil olacağını umduğum yerler olmasaydı, (ümitsizlikten) kendimi bırakır, helâk olup giderdim.

Eğer kulun, Rabbinden kaçması mümkün olsaydı, senden kaçmaya en lâyık olan benim. Yeryüzünde ve gökte hiçbir şey sana gizli değildir ve sen (kıyamet günü) onları açığa çıkaracaksın. Karşılık verici olarak sen yeterlisin; hesap görücü olarak sen kâfisin.

Allah’ım! Kaçarsam, beni bulursun; firar edersem, beni yakalarsın. İşte önünde durmaktayım; mütevazı, zelil ve hakir biri olarak. Cezalandıracak olursan, bunu hak etmişimdir ve adaletin bunu gerektirmektedir, ey Rabbim! Affedecek olursan, (buna da şaşmam; çünkü) eskiden beri affın hâlime şamil olmuş, afiyetin beni bürümüştür.

Allah’ım! O hâlde, saklı isimlerin ve perdelerin örttüğü güzelliğin hürmetine senden, bu tahammülsüz cana ve bu güçsüz bedene acımanı istiyorum. Güneş sıcağına dayanamayan bu zayıf beden, cehennem ateşine nasıl dayanabilir?! Yıldırım sesine dayanamayan bu güçsüz beden, gazabının sesine nasıl dayanabilir?!

Allah’ım! O hâlde bana acı. Çünkü ben, hakir bir adamım ve değerim pek azdır. Benim azaba çarptırılmam, zerre kadar saltanatını artıracak değil. Şayet bana azap edilmekle saltanatın artacak olsaydı, azaba karşı senden sabır dilerdim ve böyle bir şey senin olsun isterdim. Fakat saltanat ve mülkün, itaat edenlerin itaatiyle artacak, günahkârların günahıyla azalacak olmaktan çok daha büyük, çok daha kalıcıdır, Allah’ım!

O hâlde, ey merhametlilerin en merhametlisi, bana merhamet eyle; ey celâl ve ikram sahibi, günahlarımdan geç ve affınla bana dön (tövbemi kabul buyur). Hiç kuşku yok, sen, tövbeyi kabul edensin, rahîmsin.

(İmam Zeynelabidin Hz.’nin Sahife-i Seccadiye Mecmuasından, Allah’tan Korkma Hakkındaki Duası)

Cumanız Mübarek Olsun! – Cuma Duası (Risale-i Nur’dan)

Ey seçkin kulun Muhammed’in Rabbi!

Ey Cennet ve Cehennemin Rabbi!

Ey peygamberlerin ve hayırlıların Rabbi!

Ey Sıddîklar ve iyilerin Rabbi!

Ey küçüklerin ve büyüklerin Rabbi!

Ey tohumların ve meyvelerin Rabbi!

Ey güllerin ve çiçeklerin Rabbi!

Ey nehirlerin ve ağaçların Rabbi!

Ey açıklananların ve gizlenenlerin Rabbi!

Ey gece ve gündüzün Rabbi olan Allah’ım!

Seni Arşının taşıyıcılarını, bütün meleklerini ve bütün yaratıklarını şahid tutarak ve bütün peygamberlerinin, bütün evliyalarının, bütün kevnî ve Kur’anî ayetlerinin, bütün masnuatının, kainatın zerrat ve mürekkebatının, bütün bu sayılan şehadetleri içine alan habibin Muhammed’in (ASM) ve Senin Kur’an’ının şehadetiyle hepimiz şehadet ediyoruz ki: Sen Vacib-ül Vücud, Vahid ve Ehad, Ferd ve Samed, Hakk ve Mübîn, Hayy ve Kayyum, Alîm ve Hakîm, Kadîr ve Mürîd, Semi’, Basir ve Mütekellim olan Allah’sın. En güzel isimler Senindir. Şehadet ederiz ki, Senden başka İlah yoktur. Mülk yalnızca Senindir. Hamd de Sana mahsustur. Senden mağfiret diliyor ve Sana tevbe ediyoruz.

Hem şehadet ederiz ki, Hz. Muhammed(ASM) alemlere rahmet olarak gönderdiğin kulun, peygamberin, habibin ve resulundür. Ona, Aline ve Ashabına sonsuza kadar salat ve selam eyle! Âmîn, âmîn, âmîn!

Cumamız Mübarek Olsun (Mesnevi-i Nuriye’den Tazarru ve Niyaz)

İlahi,
İki dünyanın hayatı elimden kaçsa ve bütün kainat düşman kesilip beni terk etse, benim yine gam çekmemem gerekir; çünkü Sen benim Rabbim ve Halıkım ve İlahımsın. Ve benim, nihayetsiz isyanımla ve sair şeref vesilelerine gayet derecede uzaklığımla beraber, Senin mahlukun ve masnuun olmam sebebiyle, bir taalluk ve intisap cihetim var. İşte, ben de, Senin mahlukunun lisanıyla Sana tazarru ve niyazda bulunuyorum, ey Halıkım, ey Rabbim, ey Razıkım ve ey Musavvirim!

Ey İlahım,

Esma-i Hüsnan hürmetine, İsm-i Âzamın hürmetine, Furkan-ı Hakimin hürmetine, Habib-i Ekremin hürmetine, Kelam-ı Kadimin hürmetine, Arş-ı Âzamın hürmetine, milyonlar Kul hüvallahü ehad ile, bana merhamet etmeni istiyorum, ya Allah, ya Rahman, ya Hannan, ya Mennan, ya Deyyan. Beni bağışla, ya Gaffar, ya Settar, ya Tevvab, ya Vehhab. Beni affet ya Vedud, ya Rauf, ya Afüvv, ya Gafur. Bana lütufta bulun, ya Latif, ya Habir, ya Semi’, ya Basir.

Günahlarımı sil, ya Halim, ya Alim, ya Kerim, ya Rahim.

Bizi yolun doğrusuna ilet, ya Rab, ya Samed, ya Hadi.

Fazlınla bana cevadane ihsanlarda bulun, ya Bedi’, ya Baki, ya Adl, ya Hu.

Kalbimi ve kabrimi iman ve Kur’an nuruyla nurlandır, ya Nur, ya Hak, ya Hayy, ya Kayyum, ya Malike’l-Mülk, ya ze’l-Celali ve’l-İkram, ya Evvel, ya Âhir, ya Zahir, ya Batın, ya Kavi, ya Kadir, ya Mevla, ya Gafir, ya Erhame’r-Rahimin.

Kur’an’daki İsm-i Âzamın hürmetine ve kitab-ı alemdeki sırr-ı azamın Muhammed Aleyhissalatü Vesselam hürmetine, güzel isimlerinden, bu sayfayı sanki kabrimin tavanı yapıp, bu esmayı da ruhuma şems-i hakikatten şualar saçan pencere haline getirecek şekilde, kalbime ve kalıbıma ve kabrimde ruhuma İsm-i Âzamın nurlarını saçan pencere açmanı istiyorum.

İlahi, dilerim ki, ebedi bir lisanım olsun da, kıyamete kadar bu isimlerle nida etsin. İşte, ardımda baki kalan bu nakışları, benim fani ve zail lisanımın yerine bir naip olarak kabul eyle.

Allahım,

Efendimiz Muhammed’e öyle bir salat ve selam et ki, o salat ile bizi bütün korku ve afetlerden kurtar, bütün hacetlerimizi gider, bizi bütün günahlardan temizle, bütün günah ve hatalarımızı bağışla.

Ya Allah, ya Mücibe’d-Daavat! Hayatım boyunca ve öldükten sonra, her an bu dileklerimi kat kat fazlasıyla ver! Bir milyon salat ve selam, bir o kadarla çarpımından çıkan netice ve bunun da kat katı, Efendimiz Muhammed’e, Onun Âl, Ashab, Ensar ve tabilerine olsun! Bu salavatların herbirini, benim ömür günlerimdeki günahkar nefeslerim sayısınca çoğalt! Bu salavatların herbirisi hürmetine beni affeyle, bana merhamet et. Bunu rahmetinle ihsan eyle, ey Erhame’r-rahimin! Âmin!

Mesnevi-i Nuriye’den

Cuma Duası (Cumanız Mübarek Olsun)

Rasulullah(ASM)’dan rivayet edilen bazı dualar:

Ya Rabbi, sana ve Resulüne itaat etmemizi ve bildirdiklerinle amel etmemizi nasip eyle!

Ya Rabbi, faydasız ilimden, makbul olmıyan ibâdetten ve kabul edilmeyen duâdan, acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten ve her çeşit hastalıktan, gece ve gündüz gelecek kötülüklerden, sıkıntılardan kötü arkadaştan ve kötü komşudan sana sığınırım!

Bildiğimiz-bilmediğimiz bütün iyilikleri ver, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden muhafaza et, her işimizin sonunu güzel eyle, dünya sıkıntılarından ve ahiret azabından bizi koru!

Bizi dostlarına dost, düşmanlarına düşman olanlardan ve sabreden ve şükredenlerden eyle!

İşinde sebat eden, nimetine şükreden, ibâdetini güzel yapan, doğru konuşanlardan eyle, sıhhat, afiyet ve güzel ahlâk ver! Kaza ve kaderine rıza gösterenlerden eyle!

Kulağıma, gözüme sıhhat ver! Küfürden, fakirlik ve kabir azabından, zulmekten ve zulme uğramaktan sana sığınırım.

Kusurlarımızı ört, korkulardan emin kıl ve borçlarımızı ödememizi nasip eyle!

Ölünceye kadar ibâdet etmemizi, ömrümüzün hayırlı amellerle sona ermesini nasıp et ve Cennetini ihsan eyle!

Ya Rabbi, bize dünya ve ahirette güzellik ver ve Cehennem azabından bizi koru!

Kur’ân-ı kerîmi bitirdiği zaman Resûlulah(ASM) şöyle duâ okurdu:

“Allahım! Kur’ân-ı kerîm hürmetine bana rahmet eyle, Kur’ânı bana îmân, nûr, hidâyet ve rahmet kıl, Allahım Kur’ân-ı kerîmden unuttuğum oldu ise bana hatırlat, anlamadığım olduğu ise bana anlat, gece ve gündüzde Kur’ân okumayı bana nasib et, Kur’ân-ı kerîmi lehimde hüccet kıl. Ey âlemlerin Rabbi.”

www.NurNet.Org