Etiket arşivi: Durban

Dünya Salon Atletizm Şampiyonası fırsatı!

Bine yakın yabancı sporcu ve binlerce yabancı seyircinin iştirak ettiği Dünya Salon Atletizm Şampiyonası 9-11 Mart 2012 tarihleri arasında İstanbul’da yapıldı. Gelen insanlara birşeyler anlatabilmek, en azından birer kitap verebilmek maksadıyla, Ruba Vakfı bünyesindeki bir ekiple şampiyonaya iştirak ettik.

Çantalarımızda İngilizce, Fransızca, Arapça, İspanyolca ve Rusça Kur’an-ı Kerim’in tefsiri olan tercüme Risale-i Nur’lar bulunuyordu. Konuşabilme fırsatı yakaladığımız insanlara İmanı, İslamiyeti, Risale-i Nuru ve Bediüzzaman’ı dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık.

Bunlar arasında bulunan aslen Etiyopyalı olan ve İngiltere’de doktorluk yapan bir zatla uzun uzadıya sohbet etme şansını yakaladık. Hıristiyan olduğunu, daha önce Bediüzzaman’ı ve eserlerini hiç duymadığını, verdiğimiz ingilizce tercüme Risale-i Nurları en kısa zamanda okuyup görüşlerini bildireceğini belirtti.

Diğer bir şahısta, şampiyonayı izlemeye gelen bir Türktü. Üniversite yıllarında okuduğu risaleleri okumayı uzun müddet ihmal ettiğini, ancak son zamanlarda kendisinde yeniden okumaya yönelik bir istek olduğunu, bizleri vakıf merkezinde ziyaret etmek istediğini belirtti.

Şampiyona esnasında Güney Afrika’dan sevindirici bir telefon aldık. Geçen sene yine böyle bir organizasyon vesilesiyle tanışıp kendilerine risaleler hediye ettiğimiz Güney Afrikanın Durban şehrinden Khai ailesinin reisi Abdurrahman Beydi telefondaki. Güney Afrika’da yaşadıkları Durban şehrine, Bediüzzaman’ın hayatını anlatan filmin İngilizce versiyonunun geldiğini ve ailece bu filmi izlediklerini, filimden çok etkilendiklerini, Risale-i Nuru okumaya ailece devam ettiklerini şevkli bir ses tonuyla anlattı.

Ruba Vakfı Hizmet Ekibi- İstanbul Mart 2012

www.NurNet.org

Güney Afrikalı Khaı Ailesinin Risale-i Nur’larla Tanışmaları

Güney Afrikalı  Khaı  Ailesinin Türkiye Ziyaretleri Ve Risale-i Nur’larla Tanışmaları

Haziran 2011, Eyüp

Haziran ayının ilk haftasonu bir Pazar günüydü. Yoğun geçen bir haftanın ardından biraz dinlenme fırsatı bulmuştum. Uyku sersemliği içersinde gelen telefonu açtığımda Ruba Vakfından bir kardeşti. Güney Afrika hizmetleri ile ilgilenen kardeşten bir telefon geldiğini, Güney Afrikalı bir ailenin Türkiye’ye ziyarete geldiklerini, ilgilenip ilgilenemeyeceğimi sordu. Evet cevabı verince de bu ailenin telefonunu verdi.

Aileye telefon açtım ve Sultanahmet’de öğlen vakti buluşmak üzere sözleştik. Yetişkin yaşlarda 2 kız bir erkek çocuğu olan karı kocaydılar. Güney Afrika’nın Durban şehrinden, müslüman bir aileydi. Türkiye’nin dini yerlerini ziyaret amacıyla Türkiye’ye gelmişlerdi. Erkek iş adamı, eşi ise doktordu. Çocukları da üniversite eğitimi alıyorlardı. Geliş amaçlarına uygun olarak, Eyüp Sultan Hazretlerini ve Eyüp civarını gezmelerinin daha uygun olacağını düşünerek Eyüp’e doğru yola çıktık.

İlk olarak Haliç köprüsünün ayaklarında bulunan surdibindeki Sahabe mezarlarını ziyaret ettik. Ardından Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesini ve Camiyi ziyaret ettik. Ardından teleferikle Piyer Loti Tepesine çıkıldı. Tepeden yayan olarak geri döndük. Dönüş yolu üzerinde bulunan Zübeyir Gündüzalp, Bekir Berk, Tahiri Mutlu ve diğer Nur talebelerinin mezarları başlarında dualar okundu. Bu ulvi atmosferden herkes çok etkilenmişti doğrusu. Aşağı indiğimizde Risale-i Nurların satıldığı bir mağazaya uğradık. Kendilerine İngilizce Risale-i Nurlar alındı. Kitaplar öylesine ilgilerini çekmiş olmalı ki hemen okumaya koyuldular. Bu arada unutmadan, Hür Adam Bediüzzaman filmiinin DVD si çıkmış onu da aldılar. İyi dileklerle ayrıldık. Birkaç günlüğüne Urfa’ya ziyarete gittiler.

Haziran ortalarında cep telefonuma bir mesaj geldi. Mesajın sahibi ailenin annesi olan bayan Shameema idi. Mesajı aynen yazıyorum:

Selamun Aleykum. Şu an havaalanındayız. Uçağımız saat 16.30’da kalkacak. Türkiye’deki güzel hatıralarımız için size teşekkür ederiz. Sizle tanıştığımız için son derece mutluyuz. Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerini bize aldırdığınız için Allah sizi mükafatlandırsın. Tüm külliyatı DVD olarak satın aldık. İnşallah bu ailemiz ve etrafımızdaki daha birçok insan için bir dönüm noktası olacak. Lütfen bizle olan irtibatınızı devam ettirin ve bizleri Güney Afrika’da ziyaret edin. Selam ve dua ile.”

Birçok insan ülkemize hakikatı aramak için geliyor. Bizlere düşen elimizden geldiğince onlarla ilgilenebilmek. Bunda ölçümüz ise; Hz.Muhammed (s.a.v.) nasıl köle dememiş ve Bilal-ı Habeşi(R.a.) ile ilgilenip muhatap olmuş; Bediüzzaman Said Nursi tek tek talebeleriyle ilgilenmişse bizler de bu tarzı takip etmeliyiz. Bir konferansta belki binlerce insana aynı anda muhatap olabilmek mümkün olabiliyor ama, en etkili ve muhatap üzerinde derin izler bırakan tarz birebir ilgilenme tarzı. Belki biraz meşakkatli ve yorucu, biraz da turist rehberliği havası verebiliyor ama bundan gocunmamalı. Zira davayı anlatabilmenin en etkili yolu bu…

Şu an Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde dershane var. Durban şehrine yakın sayılır. Belkide yakın bir zamanda Durban şehrinde de bu ailenin ön ayak olmasıyla bir dershane açılır. Kimbilir?

www.NurNet.org