Etiket: "Faruk Beşer"

Dini anlamanın ölçüleri

Dindarlık düzeyi daha çok imanla, dolayısıyla kalple alakalı bir şeydir. Ameller bunu destekler ve güçlendirir. Müslümanlığımızın canlı, diri ve yükselme eğiliminde olup olmadığını anlamamızın önemli bir göstergesi Allah için üzülebilmemiz ya da sevinebilmemizdir (Faruk Beşer)

Devamını oku ›

Sünneti Kur’an-ı Kerim’e Sorsak Ne Der?

Sünnet İslam’ı olmayacağı gibi, Kur’an İslam’ı da olmaz. Allah’ın din olarak kabul ettiği her şey İslam’ın bir parçasıdır. Tıpkı, eğer mecazi anlamda söylemiyorsanız, ‘ruh insanı’ ya da ‘beden insanı’ demenizin anlamsız olacağı gibi. (Faruk Beşer)

Devamını oku ›

İhtilaf ve benzeri kavramlar..

İftirak ya da tefrika; fırkalara, gruplara ayrılma demektir. ‘Allah’ın ipine topluca sarılın fırkalara ayrılmayın’ (3/103) ayeti kerimesi de hem tefrikayı kötüler, hem de giderilmesinin yolunu gösterir: ‘Allah’ın ipine cemaat olarak sarılmak’. O halde ‘benim ümmetim de yetmiş üç fırkaya ayrılacak. Birsi hariç hepsi cehennemliktir. O birisi Cemaattir…’ hadisi şerifindeki ‘cemaat’, sahabe ittifakı olarak açıklanmıştır. Çünkü benzer bir hadiste Hz. Peygamber ‘cemaat’ı ‘benim ve ashabımın yolu’ diye tanımlar. Allah’ın ipi ise Kuranı Kerim’dir. Aslında Kuranı Kerim’e sarılmadığını söyleyen bir İslamî grup yoktur. Ama mesele, Hz. Peygamber ve sahabe gibi inanmaktır. (Prof. Dr. Faruk Beşer’in yazısı..)

Devamını oku ›

Din Samimiyettir!

Kutludoğum etkinlikleri de bir araçtır, bir ibadet yani bir amaç değildir. İnsanımıza Hz. Peygamber’i tanıtmak, sevdirmek ve onu örnek edinmelerini sağlamak için keşfedilmiş bir bahanedir. Eğer anneler günü, babalar günü kutlamaları gibi gelip geçici bir etkinlik, bir eğlence olarak görülürse amaç haline gelir ve mecrasından çıkarılmış olur. Ya da genç kızlara müzikal şovlar yaptırılırsa Peygamberi (ASM) Türkçe şölenlerine getirmekten farkı kalmaz. (Prof. Dr. Faruk Beşer’in yazısı..)

Devamını oku ›

Cemaat fobisi oluşmasına sebep olundu!

Efendimiz buyurur ki, ‘Kim bizim işimize daha layık birisi varken, sırf yakınlığına bakarak layık olmayanı alırsa kıyamet günü onun hasmı bizzat ben olacağım’. Kul hakkı sadece insanın elindeki malını çalmak değildir ve kul hakkı gayretullaha dokunur, sanıyorum dokundu. Bütün olup bitenlerin karşısında cemaatin; ‘bunlar yalan, ispatlasınlar bakalım, polis yolsuzluklara müdahale etmişse bunun bizimle ne ilgisi var, hiç birini tanımıyoruz’ gibi beyanları insanların zekâlarıyla alay etme derecesine vardırılan bir başka takıyye örneği oldu. (Prof. Dr. Faruk Beşer’in yazısı..)

Devamını oku ›