Etiket arşivi: Gaziantep

Müridlerinin Piri, Bediüzzaman Said Nursi Şehrimize Geldi

Gaziantep’ten geçiyorlar

21 Mart Pazartesi sabahının erken saatlerinde Bediüzzaman Said Nursi Gaziantep’e girdi. O günlerde hemen bütün Anadolu’da olduğu gibi, Gaziantep’te de çamur yağıyordu. O sabah kalktıklarında her taraf kırmızı bir çamur tabakasiyle kaplı idi. Âdeta gökyüzü kanlı göz yaşları döküyordu.

Gaziantep eski postahane binasının Önünde durdular. Arabadan inen Bayram Yüksel, lokantadan çorba aldı ve Urfa yolunu sordu. Sonra da Urfa’ya doğru sür’atle Antep’den uzaklaştılar.

Halilürrahman’ın mânevî iklim ve ülkesine doğru yıldırım hızıyla yol alan otomobilin arkasından bıraktığı toz, başta İstanbul, Ankara ve Anadolu’nun birçok şehrini yer yer kapladı. Toz duman içinde günlerce çamur yağdı Türkiye’ye…

Doksan yaşındaki aziz zatın elvedasından sema ağlıyordu. Evet, ehl-i imanın ölmesiyle semavat ve arz ağlarlar…

1000 Öğrenci ile Gençlik Rehberi Okundu

1000.ogrenc.ile.genclik.rehberi.okunduGaziantep Şahinbey Belediyesi tarafından düzenlenen “Benim Sadık Yarim Güzel Kitaptır” projesi kapsamında Risale-i Nur Külliyatında yer alan Gençlik Rehberi okundu.

1000 öğrenci ile Şahinbey parkında düzenlenen okuma programından sonra öğrenciler yumurta taşıma yarışması, ip çekme, çuval yarışı gibi etkinliklere katıldı.

Şahinbey belediyesi, yaz Kur’an kursu sonunda Kur’an’a geçen 2 bin öğrenciye “Kur’ana geçiş belgesi” ile Kur’an-ı Kerim hediye etti.

Abdurrahman İraz / Risale Haber

Mezhep ve meşrep adına zalimin yanında yer almak Müslümana yakışmaz

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının ortak yürüttüğü “Şimdi Suriye’ye Yardım Zamanı” kampanyası kapsamında toplanan yardımlardan oluşan 15 tırın Suriye’ye gönderilmesi için Gaziantep’te düzenlenen törene Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de katıldı.

Suriye’ye yapılan yardımlarda Türkiye’nin öncülük ettiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Suriye’de yaşanan olaylara İslam dünyasının ve insanlığın duyarsız kalmasından dolayı büyük bir üzüntü ve keder duyduklarını ifade etti.

Suriye’de devam eden olayların sebebi ne olursa olsun, yüzbinlerce insanın yerinden yurdundan ayrılmak zorunda kaldığını, yüzbinlerce insanın öldüğünü dile getiren Başkan Görmez şunları söyledi;

Duyarlılığını kaybeden İslam dünyası ve Müslümanlar için üzülüyoruz…

“Aslında hayır duygusu insanın yüreğinde bir sevinç, bir coşku oluşturur ancak biz, bugün burada sevinçli değiliz. Bugün, bu insani yardımları Suriye’ye gönderirken yürekten hüzün duyuyoruz, kederleniyoruz. Duyarlılığını kaybeden insanlık adına üzülüyoruz. Hüzün duyuyoruz, elem ve keder hissediyoruz. Müslümanlık adına üzülüyoruz. Duyarlılığını kaybeden İslam dünyası adına üzülüyor, kederleniyoruz. Duyarlılığını kaybeden uluslararası camia adına üzülüyoruz. Duyarlılığını kaybeden uluslararası kuruluşlar adına üzülüyoruz.”

Mezhep ve meşrep adına zalimin yanında yer almak Müslümana yakışmaz…

“Bugün, mezhep ve meşrep adına zulmün yanında, zalimin yanında yer alan Müslüman kardeşlerimiz adına hüzün duyuyorum… Büyük bir elem, keder hissediyorum. Hâlbuki yeryüzünde derdi olan gayrı müslim de olsa, dünyanın neresinde olursa olsun ona yardım etmek her Müslümanın asli görevidir. Zalimin ve mazlumun dini sorulmaz. Dini ne olursa olsun zalimin yanında yer almak Müslümana yakışmaz. Dini ne olursa olsun mazlumun yanında yer almak Müslümanın asli görevidir.”

Antep’i Halepsiz, Halep’i Antepsiz düşünemeyiz…

İslam dünyasına ve insanlığa çağrıda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, “Suriye’deki olaylar hakkında kanaatiniz ne olursa olsun, ortada bir sonuç var ve hepimizin o sonuca kilitlenmesi lazım. İki ateş arasında kalmış çocuklar, yaşlılar var. Bu insanlarla bizim öncelikle din kardeşliğimiz var. Ortak tarihimiz, ortak kültürümüz var. Antep’i Halepsiz, Halep’i Antepsiz düşünemeyiz. Aynı tarihin, aynı kültürün, aynı medeniyetin ortak çocuklarıyız. İnsanlık olarak sonuçlara odaklanmalı buradaki akrabalarımızın komşularımızın kardeşlerimizin bu felaketten kurtulması için çaba sarf etmeliyiz” diye konuştu.

Kampanyanın devam edeceğini kaydeden Başkan Görmez, haftalık veya on günlük periyotlarla gıda ve barınma ihtiyacını karşılayacak yardımların Suriye’ye ulaştırılacağını belirterek “Hiçbir şey yapamıyorsak 900 km sınırımız var, ekmeğimizin yarısını böler, götürür sınıra bırakırız” dedi.

Diyanet tüm dünyaya ulaşıyor…

Diyanet İşleri Başkanlığının dünyanın her yerinde yardıma muhtaç insanlara yardım elini uzatmaya çalıştığını vurgulayan Başkan Görmez şöyle devam etti;

“Somali’de açlık yaşandı, hayırsever milletimiz yardıma koştu. Dünyanın bir ucunda bir millet açlık krizi yaşıyor, milletimiz 6 bin km öteden yardımına koşuyor, ayağa kaldırıyor. Biz buna şahit olduk. Gazze’de Müslüman kardeşlerimiz zor durumda kaldı milletimiz harekete geçti. Pakistan’da deprem oldu, sel felaketi oldu, yardıma koştunuz. Arakan’da, Burma’da, Myanmar’da yaşanan bir felaket var, oraya yardımlarımız devam ediyor. Bir ekibimiz hala orada çalışıyor. Bir ekibimiz Haiti’de milletimizin verdiği yardımları ulaştırmak için çalışıyor. Bir ekibimiz Pakistan’da yardımları ulaştırmak için çalışıyor. Bütün bu yardımlar bize sevinç verdi coşku verdi.”

Düzenlenen törenin ardından Nizip’e geçen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Cuma hutbesini irad etti. Namazdan sonra Nizip’te sığınmacı olarak yaşayan Suriyeli ailelere sembolik olarak yardım dağıtımına katılan Başkan Görmez, çadır kenti de ziyaret etti.

Diyanet

6 Yaşında Hafız Oldu

Zeynep Sude, henüz 6 yaşında. 4,5 yaşında Kur’an’ı öğrenen Zeynep Sude, 1,5 yılda hafız olmayı başardı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hafızlık Tespit Sınavı’na giren Zeynep Sude, imtihanı yapan amcalarını hem şaşırttı hem ağlattı. Küçük kızın hocası Müberra Akpınar, oyunlar oynayarak, Kur’an’ı sevdirerek hafızlık yaptıklarını söyledi.

Gaziantep’te 6 yaşında hafız olmayı başaran Zeynep Sude Aydoğan, eşine az rastlanır bir başarıya imza attı. 4,5 yaşında Kur’an’ı okumaya başlayan ve 1,5 senede hıfzeden küçük kız, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği Hafızlık Tespit Sınavı sonrasında da tacını taktı.

Kısa bir sürede Kur’an’ı ezberleyerek dikkatleri üzerine çeken Aydoğan’a, süreç içerisinde ailesi ve hocaları tarafından büyük destek verildi. Çocuk olduğu unutulmadan, gerektiğinde oyunlar oynayarak hafız olan küçük kız, mahcup bir şekilde ‘Allah hafız olanlara sevap yazıyor‘ diyerek, sıkılmadan, severek hafızlığını tamamladığını belirtiyor.

Zeynep Sude Aydoğan’ın ezber kabiliyetinin olduğu ilk olarak ailesi tarafından fark edildi. Hafızlık eğitimi veren eğitmenlerle de irtibata geçilerek, Aydoğan’ın bu yeteneğinin geliştirilmesine yardımcı olundu. 4,5 yaşında Kur’an’ı okumaya başlayan Zeynep Sude, 6 aylık bir sürede de ezber yapmaya başladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, Kur’an kurslarına yaş sınırlaması getiren düzenlemenin yürürlükten kaldırılması küçük kızın hafızlığının önündeki engelleri kaldırdı. Böylelikle Şehitkamil Müftülüğü’ne bağlı Mahmudiye Kur’an Kursu’na da kayıt oldu. 6 yaşında Hafızlık Tespit Sınavı’na giren Zeynep Sude, komisyon üyelerini hem şaşırttı hem de ağlattı.

6 yaşında hafız olmayı başaran Zeynep Sude’nin ailesi kadar eğitmenleri de büyük bir sevinç yaşadı. Mahmudiye Kur’an Kursu Müdürü Muammer Özbek, gözlerini yaşartan bu gelişme karşısında şaşkınlığını gizleyemiyor. 6 yaşındaki bir çocuğun bu başarıyı göstererek iyi bir örnek teşkil ettiğine dikkat çeken Özbek, başarı hikâyesinin nasıl meydana geldiğini şöyle anlatıyor:

Zeynep Sude’ye hafızlığın klasik metotlarını uyguladık. Önce ham sayfaları ezberledi. Her gün aksatmadan bunu sürdürdü. Verilen derse evde de ailesinin desteğiyle devam etti. Kızımıza, hem oyun oynatarak hem de Kur’an’ı sevdirerek hafızlığı benimsettik. Ailesi ve bizler de zaman zaman hediyelerle onu taltif ederek kendisine güvenmesini sağladık. Allah’a çok şükür sonunda hafız olmayı başardı. İnanıyorum ki, Zeynep Sude gibi nice kabiliyetli, istidatlı kızlarımız vardır. Artık yaş sınırı da kalktı. Hafızlığın ikmali konusunda onlara da destek olmalıyız.

Zeynep Sude’nin hafızlık eğitiminde en büyük desteği verenlerden biri de yanı başından ayrılmayan Kur’an kursu öğreticisi Müberra Akpınar. Zeynep Sude’nin 5 yaşına geldiğinde Kur’an’ı artık seri bir şekilde okuduğunu anlatan Akpınar, “Gerektiği zaman oyun parklarına götürdük. Kur’an’ı zorla değil, sevdirerek öğrettik.” ifadelerini kullanıyor.

6 yaşındaki Zeynep Sude ise mahcup bir tavırla, hafızlık tacı giymekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, “Allah, hafız olanlara sevap yazıyor. Ben de sıkılmadan severek hafızlığımı bitirdim.” diye konuşuyor.

İlkay Göçmen / Zaman Gazetesi

Mazlumder’den Said Nursi’yi anma töreni – Urfa

Mazlumder Gaziantep Şubesi Başkanı Abdurrahim Çelik, Bediuzzaman Said Nursi’nin ölüm yıl dönümü nedeniyle 23 Mart’ta anma töreni düzenleyeceklerini söyledi. Çelik, Şanlıurfa’da Balıklı Göl Dergâh Camii (Defin yeri)’nde yapılacak anma törenine tüm vatandaşları davet etti.

Abdurrahim Çelik, yaptığı açıklamada, ‘Müslüman muhalif önder Said-i Nursi, yeni cumhuriyetin sırtını yasladığı batılı, yabancı değerleri savunanlara muhalefet etmiş, muhalefetinin bedelini madden öldürülmeye çalışılarak, sürgün edilerek, hapis cezaları verilerek ödemiş; manen ise ismi kirletilmeye çalışılarak, ismi üzerinden düşmanlıklar inşa edilerek halen ödemektedir.” ifadelerini kullandı.

Çelik, 23 Mart 1960 tarihinde Şanlıurfa’da vefat eden Said’i Nursi’nin Halil’ür Rahman Camii avlusuna defnedildiğini, ancak 1960 darbesi sonrası cunta yönetimince mezarının bilinmeyen bir yere nakledildiğini hatırlattı.

Çelik, “Said’i Nursi’yi ölüm yıldönümünde rahmetle anmak, mezarının yerinin açıklanması ve devletin özür dileyerek itibarını iade etmesi için basın açıklamasına herkesi davet ediyoruz.” dedi.

Cihan