Etiket arşivi: Hüsnü Bayramoğlu

Risale-i Nur Talebeleri Bayramlaştı

Hüsnü Bayram ve Mehmet Fırıncı Ağabeyler Kardeşleriyle Bayramlaştı: Hizmet Vakfı’nın Kocamustafapaşa’da bulunan Seyran medresesinde, bayramın birinci günü saat on ’da üstadımızın mutlak vekili ve yaşayan son Nur Talebesi olan Hüsnü Bayram Ağabey’in iştirakiyle bayramlaşma programı yapıldı. Bayramlaşmada önce Hüsnü abi, uhuvvet risalesi ve lahikalardan ders yaptı.

Hüsnü abi tarafından okunan lahikalarda, “Risale-i Nur talebesi olmanın esasları ve dava adamı olmanın ilkelerinden bahsetti. Nur talebesi olarak ihlas ve uhuvvet ve ihlas düsturlarıyla hizmet etmenin ehemmiyeti” vurgulandı. “Nur hizmetinin ancak ve ancak Kur’an nuru olan Risale-i Nur’u tebliğ ve neşretmekle olacağı” hususu üzerinde duruldu. “Hiçbir şeyin İman ve Kur’an hizmetine gölge ve perde olmaması gerektiği” özellikle vurgulandı.

Ders esnasında Mehmet Fırıncı Ağabey salona girdi. Hüsnü Ağabey, Mehmet Fırıncı Ağabey’in derse iştiraki üzerine onu yanındaki koltuğa davet etti. Hüsnü Ağabey, Mehmet Fırıncı Ağabey’e Lem’alar kitabını uzatarak ihlas Risalesinden ders okumasını istedi. Mehmet Fırıncı Ağabey İhlas Risalesinden ders okudu.

Okunan derslerin ardından bayramlaşmaya geçildi. İstanbul’un birçok farklı Nur hizmeti temsilcilerinden çok geniş bir katılım oldu. Hatta Türkiye’nin değişik illerinden bayramlaşmak için gelenlerin olduğu gözlendi. İstanbul’daki bayramlaşma Nur Talebelerinin uhuvvet ve muhabbetini artırdı.

Hizmet vakfındaki bayramlaşma, yapılan bayram tatlısı ikramıyla devam etti. Vakıf gönüllülerinin ilgi alaka ve samimiyeti bütün misafirleri memnun etti. Ayrılırken katılımcılara Risale-i Nur’dan “Tevafukat-ı Kur’aniyeye dair yazılan bazı mektuplar” ayrı basım bir nüsha olarak hediye edildi.

Misafir Nur Talebeleri ayrılırken Envar neşriyat tarafından yayınlanan Risale-i Nur eserlerini ve tevafuklu Kur’an’ı kerimi inceleme fırsatı buldular.

Bayramlaşmaya katılan herkes muhabbet ve samimiyet hisleriyle ayrıldı. İstanbul’daki bayramlaşma ümmet-i Muhammed’in birliğine kuvvet verdi.

Kaynak: NurdanHaber

www.NurNet.Org

Hüsnü Bayram Ağabey Ramazan Lahikası yayınladı

اسْمِهِ  ۞ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حَاصِلِ

ضَرْبِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ لَيْلَةِ الْقَدْرِ فِى حُرُوفِ الْقُرْاٰن

Azîz, sıddık kardeşlerim! 

Evvelâ: Bütün ruh u cânımla mübarek Ramazanınızı tebrik ederim. Ve o mübarek şehirde ettiğiniz duaların, Cenâb-ı Hak yanında makbul olmasını Erhamürrâhîmînden niyâz ederim. Sâniyen: Bu seneki Ramazan-ı Şerif hem âlem-i İslâm için, hem Risale-i Nur şâkirdleri için gayet ehemmiyetli, pek çok kıymetlidir. Risale-i Nur şâkirdlerinin iştirâk-i a’mâl-i uhreviye düstur-u esasiyeleri sırrınca, herbirisinin kazandığı miktar, herbir kardeşlerine aynı miktar defter-i a’mâline geçmesi o düsturun ve rahmet-i İlâhiyenin muktezası olmak haysiyetiyle, Risale-i Nur dâiresine sıdk ve ihlâs ile girenlerin kazançları pek azîm ve küllîdir.

Herbiri, binler hisse alır. İnşâallah emval-i dünyeviyenin iştirâki gibi inkısam ve tecezzi etmeden herbirisine, aynı amel defterine geçmesi; bir adamın getirdiği bir lâmba, binler âyinelerin herbirisine aynı lâmba inkısam etmeden girmesi gibidir.

Demek, Risale-i Nur’un sâdık şâkirdlerinden birisi, Leyle-i Kadrin hakikatını ve Ramazanın yüksek mertebesini kazansa, umum hakikî sadık şâkirdler sahip ve hissedar olmak vüs’at-i rahmet-i İlâhiyeden çok kuvvetli ümitvârız. Said Nursi

Aziz, Kahraman Kardeşlerimiz ve hizmet-i İmaniyede Arkadaşlarımız, Aziz Üstadımızın Ramazan-ı Şerifimizi tebrik lahikaları içerisinde bizlerde  o mektupların şümulüne dahil olmayı Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Saniyen; Vatan sathında Nurların fevkalade tesirli neşri, ve ta ilk mekteplere kadar girip okunması, masum dillerle ezberlenmesi, ve hem şuhur-u selasenin başından beri okunan dersler, ve hariçte bilhassa Malezya, Arjantin, Kolombiya, Macaristan, Ukrayna gibi merkezlerde iştirak edilen kitap fuarlarında Risale-i Nurlara olan teveccüh ve Tevafuklu Kur’an’a olan fevkalade alaka gibi Nurun muhtelif sahalardaki inkişafatının bayramları değil yalnız nur talebeleri ve müminleri hatta ruhanileri dahi sevindirmektedir.

Biz de ehl-i hizmeti tebrik ediyor, takdir ediyor, ihlaslı hizmetlerinde hayırla muvaffakiyetler diliyoruz. Yine memleketin dört bir tarafında Kur’an’ın lafzının hafızları, manasının muhafızları olan Nur talebesi Hafız kardeşlerimizin çoğalması ve bu sene kesretle mezun olup bir çok şehirde hatim ile teravih kıldıracak olmaları da bir faal-i hayr olarak addediyoruz. İnşaallah okunan ayat-ı Kuraniyeler, ders-i nuriyeler, evrad-ı kudsiyeler hürmetine alem-i islam’a rahmet-i ilahiyeden ferec nasib etmesini yalvarıyoruz.

Salisen; Geçtiğimiz ay içerisinde vatan ve milletimizi ve hatta alem-i islamı yakından alakadar eden bir referandum geçirmiş ve milletimizin ekseriyetinin reyiyle anayasa değişikliği kabul edilmiş böylece ferahlı ve parlak yeni bir devrenin ilk adımları atılmıştr. İnşaallah bu yeni kabul edilen anayasa istikbalde ittihad-ı islamı ve islamiyetin bu vatan ve millet sathında hakimiyetinin habercisi ve müjdecisi olmasını rahmet-i ilahiyeden niyaz ediyor, Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyib Erdoğan Beyefendinin şahsında aziz milletimizi tebrik ediyoruz.

Ezcümle: Tekrar mübarek Ramazanınızı ve Leyle-i Kadrinizi ve bayramınızı bütün ruh u canımızla tebrik ve tes’id ediyoruz. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, emsâl-i kesiresiyle sizleri müşerref eylesin, Ve neşr-i envar-ı Kur’aniye’de sizleri ve bizleri ihlas ile istihdam eylesin, Risale-i Nur’un bizlere kazandırdığı çok büyük kar ve kazanç ve pek çok kıymettar neticeye mukabil fiyat olarak bizlerden istediği tam ve halis sadakata ve daimi ve sarsılmaz sebata çalışmaya bizleri muvaffak eylesin, âmin!

ve bu gelecek Leyle-i Kadri hakkınızda ve hakkımızda bin aydan daha hayırlı olmasını ve defter-i a’mâlimize böyle geçmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz ve böylece, bayrama kadar اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ لَيْلَةَ قَدْرِنَا فِى هذَا الرَّمَضَانَ خَيْرًا مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ لَنَا وَ لِطَلَبَةِ الرَّسَائِلِ النُّورِ الصَّادِقِينَ duasını etmeye niyet ettik.

Hz. Bediüzzaman’ın Hizmetkârı ve talebesi:

Hüsnü Bayramoğlu

Kaynak: Nurdan Haber

www.NurNet.Org

Hüsnü Bayram Ağabey Diyanet ile ilgili açıklama yaptı

Diyanet teşkilatımıza ve Diyanet İşleri Başkanımıza yapılan saldırılara karşı Hüsnü Bayram ağabeyimizden beklenen mesaj Mevcut müsbet hükümete ve kurumlarına yardımcı olmalıyız.

Kâinat azametinde ve ebedler kıymetinde mesail ve davalar içinde esasat-ı imaniyeden olmayan bir takım mesaili münakaşa zamanı değildir. Harici ve dahili bu kadar düşmanın ve ehli dalaletin ve masonların komiteler halinde âlemi islâma saldırdıkları bir hengamede âlemi islâmın diyanet dairesi ve bir cihette meşihat-ı islâmiye gibi belki daha külli vazifesini görmeye namzet Diyanet dairesini elden geldiği kadar muhafaza etmek ve müdafa etmek vazifemiz olduğu halde bazı eşhasın aleyhte ifadelerini üzülerek okuduk, bu gibi kanaatlar, şahsi ve indi ve arızi kanaatlardır.

Ne Risale-i Nur’u ne de Cemaatı nuriyeyi bağlamamaktadır. Bu gibi beyanat Risalei Nur’un meslek ve meşrebine de muvafık bir üslub değildir. Gerek Diyanet camiası ve gerekse Diyanet İşleri Reisimizin aleyhinde sosyal medyada neşredilen yazılar İslâmın nezihane, nazikane ve kavli leyyin olan usullerine ve emr-i ilahiyeye de münafi olmakla beraber sünnet-i seniyyeyi rehber edinen Nurun meslek ve meşrebine de muhaliftir ve Risalei Nur ve Nurun şahsı manevisiyle hiç bir alakası yoktur ve olamaz.

Bu vesile ile kardeşlerimizden ricamız kudsi hizmeti imaniyeye zarar verecek neşriyat ve beyanattan imtina etmeleri, ehli iman ile daima tesanüd ve muhabbet ile ittihadı islâma çalışma gayreti içinde olmalarıdır. Şimdiye kadar Ahmed Hamdi Aksekiler ve Ömer Nasuhi Bilmenler gibi din-i mubin-i İslâm’a ihlasla hizmetlerini müşahade ettiğimiz ve Onların varisi olan şimdiki Diyanet İşleri Başkanımıza ve Diyanet Dairesine dua ediyor ve etmeye devam edeceğimizi de ifade etmek istiyoruz.

Bediüzzaman Said Nursi’nin Talebesi ve Hizmetkârı:

Hüsnü Bayramoğlu

Kaynak: NurdanHaber

www.NurNet.Org

Pişkin müfterilerin hamakatlarını itirafı

Pişkin müfterilerin hamakatlarını itirafı

Yeni Asya gazetesi bir “DUYURU” neşretmiş. Bu duyuruda Yeni Asya’nın FETÖ terör örgütü lideri “Fetullah Gülen ile 40 yılı aşkın süreçte mesafesini hep koruduğunu” iddia ettikten sonra, sözü 1996 da Bediüzzaman’ın talebelerinin neşrettiği bir mektub’a getirip, olmayan aklınca Hüsnü Ağabeyi o mektuptaki imzası üzerinden itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Şunu hemen söylemeliyim 1996 da neşredilen o mektup, o günün şartlarında yine Fetullah Gülen’i kullanarak İslam’a saldıranlara verilen bir cevaptı. Ayrıca Akit tv.nin provokasyon yaptığı iftirasını diğer iftiraları yaptıkları gibi çok rahat ve pişkin bir şekilde tekrarlıyor.

Son olarakta Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyi ”İslam ahlakından uzak” ve ”Üstadın son yolculuğunda şoförlüğünü yapmış bir insan” diye tanıtarak değer cellatlığı yapma gayretine girmiş. Haaa birde bir lütufta bulunuyor ve Hüsnü ağabeyi mahkemeye vermiyorlarmış..! Ama nafile… Güneşi, matbaalarında terör örgütleri ve pornografik dergileri bastıklarında ellerine bulaşan o iğrenç ve mülevves mürekkeplerle sıvayamazlar Şu husus herkes tarafından bilinmelidir ki Yeni Asya’yı ve onu yöneten komitayı en iyi bilenlerden biriyim. Zira o mevkutenin sahibi ile çok özelim var.

Son defa diyorum, çünkü tabanı kalmamış bir yapı, sağa-sola saldırarak insanların ona cevap vermesini ve bu sayede tanınıp taban oluşturma gayretinin farkındayım.

1- 40 sene Fetö’ye mesafeli durdukları doğrudur. Fakat neden mesafeli durduklarını açıklamıyorlar. Aynı teşkilatın kullandığı 2 ayrı yapı aralarındaki üstünlük savaşında Fetullah Gülen, belki de iyi eğitilmiş olmasının ve sahnede kullandığı argümanları Demirel ile sınırlı tutmayıp birçok isim ile besleyerek hatta yurt dışında birçok ülkede sahne almasının sonucu olarak rakibini geçmiş ve uluslararası bir örgüt haline gelmiştir.

Bunun sonucu olarak Yeni Asya cemaati, kendi Abilerinin onlara verdiği taktik ve derslerle Fetullah’ı kendilerine her zaman rakip görmüş ve mesafesini, rekabet seviyesine göre muhafaza etmiştir. Vakta ki FETÖ yapısı deşifre oldu, bu sefer onunla aynı kaynaktan beslenen Yeni Asya devreye girerek milleti vaktiyle FETÖ’nün yaptığı gibi Risale-i Nurları kullanarak zehirlemeye hız ve kuvvet vermiştir. Daha önce Fetullah Gülen’e düşman olan, onu “hain” ve “dış güçlerin kontrolünde” diye tarif edenler maalesef şimdi onun rolünü hırsızlıyorlar. Onu savunuyor ona bir söz söyletmiyorlar. Vatan hainliği konusunda kör, risaleleri tahrip ve tahrif etmesi noktasında ise cehl-i mürekkep içine düştüler. Acaba bütün bunların karşılığında Fetö terör örgütü bunlara nasıl bir ianede bulunmaktadır? Yani Allah’ın ayetlerini acaba kaça satıyorlar açıkçası merak etmekteyim.

2- Biz Nur talebeleri, yüce kitabımız Kur’an ve onun hakiki bir tefsiri olan Risale-i Nurdan öğrendiğimiz “innemel mu’minine ihvetun” ferman-ı azimi, bütün müminlerin kardeş olduğunun ifadesidir. Yani İslam ve Müslümanların derdi ile dertlenmiş, İslam’ı yaşayan ve yaşamasını teşvik eden bir gurup, bir cemaat yada herhangi bir kuruluşa biz kardeş nazarı ile bakmamız gerekmiyor mu? Dolayısı ile Akit tv.nin, nur mesleğinin dışında olması İslam’ın emri olan ittihad manasının dışına mı itilmeli? Yada ittihad kiminle yapılmalı bunun kıstaslarını Yeni Asya’mı belirliyor? O sebepten mi dünyada bütün nurcular hatta bütün ümmet bir tarafta, Yeni Asyacılar karşı tarafta ve İslam düşmanları ile aynı safta oluyorlar?

3- Nurcu oldukları kendilerinden menkul olan bu güruh madem nurcu olduklarını iddia ediyorlar bari 20 ve 21. Lem’ayı hiç mi okumuyorlar?

4- Bırakın Nurculuğu önce Müslüman olmak gerekmiyor mu? Allah’ın emrini yerine getirmeyen günahkar olur, peki inkar eden pişkin müfterilerin bu hamakat itirafları değilse nedir? Bakın Nisa suresi 59. ayet-i kerime sarihtir: Siz ey imana ermiş olanlar! Allaha, Peygambere ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allaha ve Peygambere götürün, eğer Allaha ve Ahiret Gününe (gerçekten) inanıyorsanız. Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir.) Namaz kılan, Kur’an okuyan, ibadetini aksatmayan, hac ve umreye giden ve İslam dini için cehd eden ve Türkiye’nin yarısından fazlasının reyi ile seçilmiş, bizden, yerli ve milli bir yöneticimiz var bunu inkâr ediyorlar.

Bediüzzaman hazretlerinin en büyük hayallerinden birini bu hükümet ve başındakiler gerçekleştirmişken, 14 senedir dinimize yapılan bu büyük hizmetler göz önünde iken, din ile alay eden, Müslümanları küçümseyen, Üstadımıza hakaret eden din düşmanları ile aynı safta olmak nasıl bir ruh haletinin sonucudur acaba? Yada karşılığında ne alınmıştır, bütün bir ümmeti karşılarına almaya değecek ne aldılar? Bütün bunları bir tarafa bırakalım, yine savunduğumuz ve iddiasını yaptığımız dinimiz bize emaneti ehline vermeyi emretmiyor mu? Yaşı yetenler eğer hain değillerse hiç mi düşünmezler? Hiç mi akıl etmezler?

Bu ülkede 90 yıldır hayalini bile kuramadığımız fütuhat ve terakkıyatı bu hükümet ve Ak Parti sayesinde görmedik mi? Eğer Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’ye, Müslümanlara ve bütün İslam alemine kazandırdıklarını Demirel yapsaydı ona secde edeceklerdi secde… Ama bu İslam kahramanına kardeş olamıyorlar; bu da nasib meselesi elbette…

5- Son olarak Hüsnü Bayramoğlu ile ilgili 2-3 cümle söyleyeceğim. Bu ahmaklar eğer Risale-i nur okusalardı Hüsnü Bayramoğlu’nun kim olduğunu tabi ki bileceklerdi. Ama sadece bu hadise bile yani Hüsnü Ağabeyi tanımamaları bile, Risale-i nur okumadıklarını dolayısı ile Nurcu olmadıklarını ayan-beyan ortaya koyuyor. Bakın Bediüzzaman ne diyor; Bugün dört fedakâr hizmetimde bulunan manevî evlâdlarımla bir seyahat ettiğim zaman, imandaki Cennet çekirdeğinin bir zerreciği kat’iyyen ruhuma ihtar edildi. Emirdağ Lahikası-2 ( 212 ) Üstadımızın “hizmetinde olan 4 manevi evladım” dediği Zübeyir Gündüzalp, Mustafa Sungur, Bayram Yüksel ve Hüsnü Bayramoğlu’dur. Tabi bu Yeni Asyacılar lahika okumadıkları için bunları bilmezler. Risale-i Nur külliyatında 4 ana kitap İman kurtarır, fakat lahikalar istikamet verir, nurculuk manevi havuzunu gösterir, kılavuz olur.

Bakınız Hüsnü Bayram Ağabeyin, Üstada ve diğer nur talebelerine yazdığı çokça mektup bizzat Üstad Bediüzzaman tarafından Risale-i Nur külliyatına derc edilmiştir.

Herkesin cep telefonunda külliyat vardır, açın telefonunuzu “Hüsnü” yazın, bakın kaç yerde karşınıza çıkacak. Elbette Bediüzzaman’ın şoförlüğünü yapmak en büyük şereftir. Fakat o ahmak kafalılar bilsin ki Bediüzzaman’ın yanında fasılasız tam 11 sene kalmış ve üstadımızın “manevi evladım” iltifatına mazhar olmuş Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz, onların mülevves ağzından çıkan ifrazat ile kirlenmeyecek kadar ali bir makamdadır.

SAADET VE MUHABBETLE KALINIZ.

Abdurrahman İraz

Kaynak: Nurdanhaber.com

www.NurNet.Org

Hüsnü Bayramoğlu’ndan şuhûr-u selase mektubu

بِاسْمِهِ  وَإِنْ مِنْ شَيْءٍ إِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ حَاصِلِ ضَرْبِ حُرُوفِ مَا أَرْسَلْتُمْ لَنَا مِنَ الرَّسَائِلِ فِي عاَشِرَاتِ دَقَائِقِ هَذِهِ اللَّيْلَةِ الرَّغَائِبِ وَلَيْلَةِ الْمِعْرَاجِ وَ لَيْلَةِ الْبَرَاتِ وَ لَيْلَةِ الْقَدْرِ وَأَعْطَاكُمُ اللهُ بِعَدَدِهَا ثَوَابًا وَ حَسَنَاتٍ آمِينَ  

 

Aziz ve Sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sâdık arkadaşlarım,

Evvelâ: Sizin bu mübarek şuhûr-u selase içindeki kıymetdar leyali-i mübarekeleri tebrik diyoruz. Cenâb-ı Hak herbir geceyi sizin hakkınızda birer Leyle-i Reğaib ve Leyle-i kadir kıymetinde size sevap versin, âmin. diyerek Aynen Üstadımızın dualarının şuulüne dahil olmaklığımızı niyaz ediyoruz.

Sâniyen: Aziz vatınımızda ve bilâd-ı İslamiyede ve hem sair devletlerde kemal-i memnuniyet ve şükürle Risale-i Nuun inkişafatını ve hizmetlerimizin pürşevk devamda olduğunu müşahede ediyoruz. Sizleri tebrik ediyoruz. Bu vesile ile Lahika mektuplarının hem ingilizce hem farklı mahalli lisanlara tercüme faaliyetlerini de tebrik ile takdir ediyoruz.

Salisen: Aziz kardeşlerimiz bu gelen şuhur-u selase külli dualarımız ve inşaallah fiili ve iradi gayretlerimizle memleketimiz için yeni bir devreye gireceğimiz bir mahiyete inkılabını rahmet-i ilahiyeden ümid ediyoruz. 16 Nisanda yapılacak referanduma bu nokta-i nazardan bakıyor ve bütün siyasi mülahazaların fevkınde alem-i islamın kilidi olan Türkiyemizin ayaklarına vurulmuş zincirlerden kurtulacağını hem memleketimiz ve hem alem-i islam için çok ehemmiyetli Cennet-âsa baharların geleceği bir devre-i mesudaneye vasıl olunmamızı Bârgâh-ı Kibriyasından niyaz ediyoruz.

Rabian: Bu vesile ile Cenab-ı Hak bu gelen kudsi günler ve geceler hürmetine milel-i islamiyeyi muhafaza ve bizleri ve bütün nur talebelerini nifak ve şikaktan emin eylesin. Tam bir sadakat ve sarsılmaz bir sebat ile Risale-i Nurlara hizmet ile tesanüd ve uhuvveti ve mabeynimizde hakiki muhabbeti tesise vesile kılsın. Birlik ve beraberliğimizin ehemmiyet ve kıymetine işaret eden Üstadımızın daima tazelenen şu mektubunu da nazar-ı dikkatinize arzederek tekrar şuhur-u selasenizi tebrik ediyorum ki Üstadımız Hazretleri buyurmuşlar:

“Uhuvvet için bir düsturu beyan edeceğim ki; o düsturu cidden nazara almalısınız. Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizackârane ittihad gittiği vakit, manevî hayat da gider.

وَ لاَ تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَ تَذْهَبَ رِيحُكُمْ işaret ettiği gibi, tesanüd bozulsa cemaatın tadı kaçar. …. ”

Sakın birbirinize tenkid kapısını açmayınız. Tenkid edilecek şeyler, kardeşlerinizden hariç dairelerde çok var. Ben nasıl sizin meziyetinizle iftihar ediyorum, o meziyetlerden ben mahrum kaldıkça, sizde bulunduğundan memnun oluyorum, kendimindir telakki ediyorum. Siz de üstadınızın nazarıyla birbirinize bakmalısınız. Âdeta her biriniz ötekinin faziletlerine naşir olunuz. Barla Lahikası ( 124 – 125 )”

Bediüzzaman Said Nursî’nin Talebesi ve Hizmetkarı

Hüsnü Bayramoğlu

Kaynak : NurdanHaberler

www.NurNet.Org