Etiket arşivi: kerim

‘Allah Kerim’

Günlük konuşmalarımız esnasında sıkça kullandığımız, ama anlamının ne olduğunu düşünmediğimiz kelimeler vardır. Sadece bir dil alışkanlığındandır onları kullanırız. Hele bunların arasında öyleleri vardır ki, gerçekten de üzerinde uzun uzun, derin derin düşünmeyi hak ederler. Mesela ‘Allah Kerim’ deriz. Ne demektir Allah Kerim, pek düşünmeyiz. Oysa, onun anlamına inmek, söylemek kadar kolay değildir.
Düşünüyorum da, kullandığımız kelimelerin tam olarak ne ifade ettiğini araştırsak ne kadar da çok şey öğrenmiş olacağız. Hayatımız nasıl da renklenecek.. Ben işe ‘Allah Kerim’den başladım ve böyle söylerken ne ifade ettiğimi anlamaya çalıştım. Gerçekten de çok şey öğrendim ve hayatım renklendi..
‘Kerim’, kelime olarak ‘Kerem’ sıfatına sahip olan, şerefli ve izzetli, cömert ve ikram sahibi gibi anlamlara geliyor. Cenab-ı Hakk’ın bir ismi olarak da ‘Kerim’ bağışı bol olan, cömertliği daimi olan ve bir karşılık gözetmeden, dilediği her varlığa ihsan eden demektir. Allahın bütün varlıklara yaptığı sonsuz ikramlar herkes tarafından bilinir. Su, hava gibi çeşitli nimetlerden bütün canlıları (karşılıksız olarak) faydalandıran Allah, böylece kereminin sonsuz örneklerini göstermektedir.
Öğrendiğime göre, Osmalılarda ‘Allah Kerim’ mekânları diye bilinen yerler varmış. Buralarda ‘Kerim’ isminin mânâsına uygun olarak, hiçbir karşılık beklemeden ihtiyaç sahiplerine ikramlarda bulunulurmuş. Açlar doyurulur, fakirler giydirilir, sığınacak bir yeri olmayanlar, sığındırılırmış. Bu mekanların giderleri ise, hem devlet, hem de halk tarafından yine hiçbir karşılık beklemeden tedarik ediliyormuş. Böylece, Allah Kerim’dir diyenler, ‘Allah Kerim mekânları’nda dualarının karşılığını bulmuş olurlarmış. Ne kadar güzel değil mi? Bence Allah Kerim mekânlarını yeniden canlandırmamız gerekiyor. Neden olmasın ki? Allah Kerim!
Betül Kondu / Zafer Dergisi

Siz Hiç “SMS” ve “MMS” Alıyor musunuz?

2015 yılında Türkiye’de Cep telefonu kullanıcısı sayısı 72 milyona yaklaşmış. Bu oran neredeyse Türkiye nüfusuna yakın. Cep telefonlarının bir hizmeti de SMS denilen kısa mesaj hizmeti vermek. Ve yine Türkiye’de 2013 yılında yıllık SMS sayısı 177 milyon 629 bin adet olmuş.

Cep telefonlarımıza gelen mesaj, bir ses ile kendini belli eder ve hemen merakla herkes mesajını açar ve okur. Bize yalnızca cep telefonundan mı mesajlar gelir? Tabiatta çevremizdeki varlıklardan mesajlar gelmez mi?

Mesela baharda açmış renk renk desenli çiçekler, çeşit çeşit hoş kokular, lezzetli tatlı meyveler kimin için? Onları kim görüyor, kokluyor ve yiyor? İnsanlardan başka onları gören, koklayan, yiyen, lezzet alan ve düşünebilen başka varlık var mı ki? Bu varlıkların dilleriyle size gönderilen mesajlar yok mudur? Bizim sanatkârımız her şeyi en güzel, süslü ve farklı renklerle yaratan, “Mücemmil, Müzeyyin ve Mülevvin” bir sanatkardır diye bir mesaj almıyor musunuz?

İnsanlara tabiattaki varlıklar eliyle sonsuz cömertlikle her şeyin ikramı, nimetlerin bolca verilmesi, bağış ve iyiliklerde bulunulması ve yediğimiz bütün gıdaların bir yaratanı olması gerçeğini,  “Kerîm, Mün’im, Muhsin ve Rezzak ” bir Allah’dan bize gelen mesajlar olarak algılayabiliyor muyuz?

Şarküteriden tadarak aldığımız peynir ve zeytinin, manavdan veya pazardan aldığımız meyve veya sebzelerin; onları soframızda yerken aldığımız lezzetle beraber bizlere, “ Sizlerin sofranıza bunları koyan zat, sizleri çok seven Rahman ve Rahim olan Allah’dır” mesajını onların dilinden duyabiliyor muyuz?

Yavrularını şefkatle besleyen bir hayvan gördüğümüzde, bize bir mesaj vermiyor mu? Aklımıza hemen kendi annenmi gelip bizim için yaptığı fedakârlıkları düşündürmüyor muyuz? Annelerdeki bu şefkatin “Yarattıklarına karşı pek merhametli ve şefkatli olan Rahim bir Allah’ dan den gelen  yansımalar olduğu mesajını alabiliyor muyuz?

İçimizdeki doğuştan gelen “Sevgi ve Aşk duygusu” nun bize “Vedud” olan bir Allah’dan gelen bir yansıma olduğunu düşünebiliyor muyuz?

Her sonbaharda yaprakların dökülüşü, ağaçların çırılçıplak kalışı, birçok canlının, sineğin ve böceğin ölüşü, kışın karlar altında her şeyin örtülmesi “El –mevtü Hakkun”, ölüm hakdır ve “ El Mümit”, ölümü veren O’dur, mesajını bizlere vermiyor mu?

Çok sevdiğimiz varlıklardan ayrılıp kabristana onları defnettiğimiz de; oradaki kabirlerden hep bir ağızdan işitilen ”Ya Baki entel Baki “, baki ve ebedi olan, ancak Allah’dır, toplu mesajlarını okuyabiliyor muyuz?

Her sene ilkbaharda ölü tabiatın birden yeşermesi, ağaçların yaprak vermesi, çiçek açması ve meyve vermesi “Ya Hayy”, hayatta olan yalnız O’dur, mesajını bizlere yaşamımız boyunca vermiyor mu?

Cep telefonumuza bir mesaj geldiğinde, merakla hemen okumak için ekrana bakan bizler, kendi bedenimizde, çevremizde ve evrende görülen, 99 “Esma-ül Hüsna’nın” asırlardan beri, iç içe ve milyarlarca sayıda gönderilmiş ve halen de gönderilmekte olan mesajlarını okuyabiliyor muyuz?

Eğer bizler cep telefonlarında gelen mesajları okumak için gösterdiğimiz bu merak ve gayreti, kâinattaki varlıklardan gelen mesajları okumak için gösterirsek dünyadaki mutluluğu da ahiretteki mutluluğu da yakalamış olmaz mıyız?

Dr. Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

Münacat (3) – Şiir

Ya İlâhi!

 

Sen Rahim’sin Sen Rahman’sın

Sen Melik’sin Sen Rezzak’sın

Sen Gaffar’sın Sen Kahhar’sın

Sen Hâbir’sın Sen Kebir’sin

 

Sen Azim’sin Sen Kerim’sin

Sen Vacid’sin Sen Macid’sin

Sen Evvel’sin Sen Ahir’sın

Sen Zahır’sin Sen Batın’sın

 

Sen Ahed’sın Sen Samed’sın

Sen Gafur’sun Sen Şekur’sun

Sen Tevvab’sın Sen Vehhab’sın

Sen Hâlık’sın Sen Râzık’sın

 

Sen Sâdık’sın Sen Sâbik’sın

Sen Settar’sın Sen Cebbar’sın

Sen Fettâh’sın Sen Sabbâr’sın

Sen Nezir’sin Sen Beşir’sin

 

Sen Kadir’si Sen Muktedir’sin

Sen Muîn’sın Sen Mübîn’sın

Sen Şedid’sin Sen Şehid’sin

Sen Raşîd’sın Sen Hamîd’sın

 

Sen Âdil’sın Sen Kâbil’sın

Sen Fadıl’sın Sen Fâil’sın

Sen Câil’sın Sen Kâmil’sın

Sen Fâtır’sın Sen Tâlib’sın

 

Sen Mücib’sın Sen Hasib’sın

Sen Tabib’sın Sen Habib’sın

Sen Basir’sın Sen Münir’sın

Sen Alim’sın Sen Halim’sın

 

Sen Hakim’sın Sen Kadim’sın

Sen Hannan’sın Sen Mennan’sın

Sen Deyyan’sın Sen Ğufran’sın

Sen Burhan’sın Sen Sultan’sın

 

Sen Sübhan’sın Sen Müstean’sın

Sen Mâni’sın Sen Dâfi’sın

Sen Sâmi’sın Sen Râfi’sın

Sen Şâfi’sın Sen Câmi’sın

 

Sen Vâsi’sın Sen Mûsi’sın

Sen Celîl’sın Sen Cemîl’sın

Sen Mûkîl’sın Sen Delîl’sın

Sen Vekil’sın Sen Kefil’sın

 

Sen Lâtif’sın Sen Aziz’sın

Sen Mü’min’sın Sen Müheymin’sın

Sen Mübeyyin’sın Sen Müzeyyin’sın

Sen Mühevvin’sın Sen Mülevvin’sın

 

Sen Muazzim’sın Sen Muavvin’sın

Sen Musavvir’sın Sen Münevvir’sın

Sen Mukaddir’sın Sen Muahhir’sın

Sen Mutahhir’sın Sen Müyessir’sın

 

Sen Mübeşşir’sın Sen Müdebbir’sın

Sen Mükrim’sın Sen Muazzim’sın

Sen Müsebbib’sın Sen Mukarrib’sın

Sen Muakkib’sın Sen Mukallib’sın

 

Sen Mukaddir’sın Sen Mürettib’sın

Sen Murağğib’sın Sen Müzekkir’sın

Sen Mükevvin’sın Sen Mütekebbir’sın

Sen Mufassil’sın Sen Mübeddil’sın

 

Sen Müsehhil’sın Sen Müzellil’sın

Sen Mukavvil’sın Sen Münezzil’sın

Sen Mücemmil’sın Sen Mükemmil’sın

 

Sen Ali’sın Sen Veli’sın

Sen Vehiy’sın Sen Ğani’sın

Sen Hafiy’sın Sen Kaviy’sın

Sen Kârib’sın Sen Zeki’sın

 

Sen Kâim’sın Sen Daim’sın

Sen Âsım’sın Sen Kâsım’sın

Sen Bâsıt’sın Sen Kâbit’sın

Sen Vâcid’sın Sen Mâcid’sın

 

Sen Vâhid’sın Sen Şâhid’sın

Sen Bâis’sın Sen Vâris’sın

Sen Nâfi’sın Sen Vâfi’sın

Sen Kâdî’sın Sen Hâdî’sın

 

Sen Bâkî’sın Sen Râdî’sın

Sen Râşid’sın Sen Mûafi’sın

Sen Ferd’sın Sen Emced’sın

Sen Vitr’sın Sen Eazz’sın

 

Sen Ecell’sın Sen Eberr’sın

Sen Ehakk’sın Sen Ebed’sın

Sen Mûti’sın Sen Muğnî’sın

Sen Muhyî’sın Sen Mübdi’sın

 

Sen Murdî’sın Sen Müncî’sın

Sen Müna’im’sın Sen Muhsin’sın

Sen Kâşif’sın Sen Fâric’sın

Sen Nâsır’sın Sen Âmir’sın

Sen Nâhi’sın Sen Zâmin’sın

 

Sen Recâ’sın Sen Mürtecâ’sın

Sen Ğâfir’sın Sen Sâtir’sın

Sen Kâhir’sın Sen Kâdir’sın

Sen Nâzır’sın Sen Fâtır’sın

 

Sen Şâkir’sın Sen Zâkir’sın

Sen Nâsır’sın Sen Câbir’sın

Sen Münzir’sın Sen Rakîb’sın

Sen Afu’sun Sen Vedûd’sun

 

Sen Sabûr’sun Sen Raûf’sun

Sen Kuddûs’sun Atûf’sun

Sen Hayy’sın Sen Kayyum’sun

 

Allah’ım! Taatlerimizi Kur’an sayesinde kabul et, arzularımızı Kur’an sayesinde kabul buyur!

Kur’an ile içimi nurlandır, Kur’an’ın nuruyla gözlerimi nurlu kıl, Kur’an ile ahlakımı güzelleştir!

Bizi her türlü beladan, her türlü kazadan ve her çeşit hastalıktan afiyette kıl!

Bize kardeşliğimize yakışır biçimde birlik, beraberlik ve yardımlaşma anlayışı ver!

 

Gaflet uykusuna dalarsak, bizi şefkatinle uyandır, bizi kendi halimize bırakma!

Rahmetinin sıcaklığı çocuklarımızın üzerinde parlasın! Bütün zararlardan onları koru!

Anne ve babam beni çocukken nasıl terbiye ettilerse, Sen de onlara öylece merhamet et!

Beni gerçeğe eriştir, beni zulümden uzak tut, korkuyu benden uzak et!

Hidayete erdirdiklerinin, afiyet verdiklerinin ve dost edindiklerinin arasına beni de dâhil et!

Amin!..

 

Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR