Etiket arşivi: mehmet şaylan

Mehmet Şaylan Hoca kalp ameliyatı oldu. Son durumu iyi.

Değerli Dost, arkadaş, kardeş ve bacılarımız;

TRAKYA bölgesi İMAN, KUR’AN ve NUR Hizmetinin önde gelen hadimlerinden, hayatını Risale-i NUR davasına vakfetmiş muhterem Mehmet ŞAYLAN hocamız 5 damarında tespit edilen ileri derecede tıkanıklık sebebiyle bugün saat: 12.00 de İstanbul Bağcılar Medipol Mega üniversite Hastanesinde İNŞALLAH by-pass ameliyatı olacaktır, Cenab-ı ALLAH’ın Rahman, Rahim ve ŞAFİ isimleri mucibince Değerli ağabeyimize şifa ihsan eylemesi için makbul ve müstecap DUAlarınızı istirham ediyoruz.

ALLAH hepinizden ebeden razı olsun.

Başarılı bir ameliyat geçiren Mehmet Şaylan hocamız’ın durumu iyi.

Kendisine Allah’tan acil şifalar diliyor sevenlerine geçmiş olsun diyoruz.

Son Durumu;

Cenab-ı ALLAH’ın Rahman, Rahim ve Şafi simleri mucibince Değerli ağabeyimize şifa ihsan eylemesi için dua ediyor,sevenlerine ve yakınlarına geçmiş olsun diyoruz.

Başarılı bir ameliyat geçiren Mehmet Şaylan hocamız’ın durumu iyi.

Ameliyatı gerçekleştiren Doç Dr. Korhan Erkanlı’ya ve Medipol Mega hastanesi personoline teşekkür ederiz.

 

www.NurNet.Org

Risale-i Nur’un Sadeleştirilmesine Bakışımız

Muhterem Kardeşlerimiz;

Evvelâ selâm eder, maddi manevi hizmetlerinizde hayırlı muvaffakiyetler diler. 22Mayıs 2012 tarihinde başlayacak olan üç aylarınızı ve mübarek gecelerinizi tebrik eder, feyizyab olmanızı Cenab-ı Allah’dan niyaz ederiz.

1- Hizmet bölgelerinden gelen teklifler ışığında Risale-i Nur’un sadeleştirilme mevzuu görüşüldü. Görüşmeler sonucunda; aşağıdaki noktalar kardeşlerimizin dikkatlerine sunulmuştur:

a) Risale-i Nur, bu asrı, belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu’cize-i Kur’aniyedir. Kur’anıntereşşuhatıdır. Hakikat noktasında, Risale-i Nur’un sadeleştirilmesi, bu kudsîkelimatın feyzini uçurur, sünühat-ı Kur’aniyenin hüsün ve cemaline ilişir. Risale-i Nur’un selasetini bozar, fesahatini zayi eder. Dimağın cevelan sahasını daraltır, tefekkürü kısırlaştırır. Mana tabakalarının hayatiyet ve canlılığını kurutur. Bu nedenlerden dolayı, Hz. Üstadımızdan bize intikal eden Risale-i Nur’un asliyetinimuhafaza etmek bizim vazifemizdir. İlhamen yazdırıldığı herkesçe malum olduğundan, Risale-i Nur değiştirilemez. Sadeleştirme, Risale-i Nur’un yerine geçemez, yerini tutamaz.

b) Ancak şu var ki, Risale-i Nur’un mesleği, kavl-i leyyindir. Hiddet ve şiddete medar beyan ve ifadelerle, husumeti ihsas edebilecek tavır ve ahvallerle, mukabele manasını taşıyan hallere bürünmenin de Nur’un nezih mesleğine uygun olmayacağını da kardeşlerimize hatırlatıyor, hikmete medar bir biçimde, Risale-i Nur hizmetinin intişar ve inkişafına kuvvet vermelerini hasseten rica ediyoruz.

14 Nisan 2012 Geniş Daire – İstanbul (Marmara Bölgesi İstişaresi)

Sadeleştirme ile ilgili lahika mektubu‘nuda okuyabilirsiniz.

Trakya 4. Mezunlar Programında yapılan istişare’de Mehmet Şaylan hocamız sadeleştirme metnini değerlendirirken

 

Mesleğimizin Esası Meşverettir

29 Nisan tarihinde yapılan, Trakya 4. Mezunlar Programındaki Mehmet Şaylan Hocamızın meşveret metnini okumadan önce meşveret’in ehemmiyetinden bahseden kısmı.

Video, öncelikle programla ilgili kısa bir açıklamayla başlar.

Cemaatimizin meşverette alınmış olan kararlarının bizim için esas olduğu…

Şahsi kararlar cemaatimizi bağlamamakla beraber, şahsın bu hizmette ne kadar da aktif olsada meşveret metnine ters düştüğü zaman biz o şahsın düşüncelere bakmamaktayız.

daha fazlası videoda…

Meşveret kararlarımız; Kur’an-ı Kerim’den, Sünnetten ve Risale-i Nur’dan alınan esaslar içerisinden süzülerek yapılmış istişareler neticesinde ortaya çıkmaktadır.

Not: Meşveret metnindeki maddeler daha sonra ayrıca video olarak sitemize eklenecektir. Bir sonraki videoda “Risale-i Nur’un Sadeleştirilmesi” ile ilgili meşveret metninden bahsedilecektir.

Video:

2. ve 3. Kelime – Hutbe-i Şamiye

 

Bu Hutbe-i Şâmiye eseri, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin otuz beş yaşında iken, Şam’da, Şam ulemasının ısrarı üzerine Câmi-i Emevîde irad ettiği bir hutbedir. Çok büyük bir ehemmiyeti haiz olması hasebiyle, o zaman Şam’da bir hafta içinde iki defa tab edilmiştir. Bilâhare müellif Bediüzzaman Said Nursî tarafından tercümesi neşredilmiştir.

İşte o risaleden 2. ve 3. kelimeler, sohbeti yapan Doç.Dr. Şadi Eren… Aşağıya ilk paragrafları aldık.

İKİNCİ KELİME: Ki, müddet-i hayatımda tecrübelerimle fikrimde tevellüd eden şudur:

Yeis en dehşetli bir hastalıktır ki, âlem-i İslâmın kalbine girmiş. İşte o yeistir ki bizi öldürmüş gibi, garpta bir-iki milyonluk küçük bir devlet, şarkta yirmi milyon Müslümanları kendine hizmetkâr ve vatanlarını müstemleke hükmüne getirmiş. Hem o yeistir ki, yüksek ahlâkımızı öldürmüş, menfaat-i umumiyeyi bırakıp menfaat-ı şahsiyeye nazarımızı hasrettirmiş. Hem o yeistir ki, kuvve-i mâneviyemizi kırmış. Az bir kuvvetle, imandan gelen kuvve-i mâneviye ile şarktan garba kadar istilâ ettiği halde, o kuvve-i mâneviye-i harika meyusiyetle kırıldığı için, zâlim ecnebîler dört yüz seneden beri üç yüz milyon Müslümanı kendilerine esir etmiş. Hatta bu yeisle, başkasının lâkaytlığını ve füturunu kendi tembelliğine özür zannedip neme lâzım der, “Herkes benim gibi berbattır” diye şehamet-i imaniyeyi terk edip hizmet-i İslâmiyeyi yapmıyor…

ÜÇÜNCÜ KELİME: Ki, bütün hayatımdaki tahkikatımla ve hayat-ı içtimaiyenin çalkamasıyla, hülâsa ve zübdesi bana kat’î bildirmiş ki: Sıdk, İslâmiyet’in üssü’l-esasıdır ve ulvî seciyelerinin rabıtasıdır ve hissiyat-ı ulviyesinin mizacıdır. Öyleyse, hayat-ı içtimaiyemizin esası olan sıdkı, doğruluğu içimizde ihyâ edip onunla mânevî hastalıklarımızı tedâvi etmeliyiz…

Uzakdoğu’dan Hizmet Haberleri (video)

Peygamber Efendimiz İslamın henüz daha yeni intişar ettiği vakitlerde “güneşin doğup battığı her yerde ismim anılacaktır” diye müjde buyurmuştur. Bu üsluba tabi olan Üstad Bediüzzaman’ın konuşmalarında da benzer ifadeler  görüyoruz:  “Şu istikbal-i inkılabatı içinde en gür sâdâ İslam’ın sâdâsı olacaktır“, demesi ve ayrıca Barla’da Bayram Yüksel ağabeye, “Bir gün gelecek bu Nurları bütün dünya okuyacak.” diye müjde vermesi ferasetinin ve aynı metodu benimsemesinin  büyük bir göstergesidir.

Dünyanın her yerinde, bazen haritada dahi yerini bulamadığımız yerlerde kardeşlerimizin oralarda iman dersleri yapmaları, muhakkak ki bizlere çok büyük bir şevk ve gayret oluyor.

Mehmet Şaylan Ağabey bir uzakdoğu ziyaretinde bilmüşahede tanık olduğu hizmetleri, dersleri, kardeşlerin Risale-i Nur’a karşı olan ilgilerini, gayet samimi, sıcak, hasbihal suretinde anlatıyor bu videoda. Biz de bu sefer, hizmet haberlerine bir mektup aracılığı ile değil, oradaki atmosferi hisseden birinin o yoğun duygularını dinleyerek şahit oluyoruz.

Bu sohbet 2006 yılında Edirne’de yapıldı ama ihtiyaca binaen burada yayınlıyoruz.