Etiket arşivi: Peygamberimiz (A.S.M.)

Müslüman “Terörist” Olabilir mi?

İslam hoşgörü dinidir; insanı en kıymetli varlık olarak kabul eder; ma’sum insanlara karşı yapılan tecavüz ve hücumları büyük günahlar arasında sayar. Nitekim bahsini ettiğimiz Kur’an ayeti bunu haykırmaktadır: ‘Kim bir başka canı öldürmek veya yeryüzünde anarşi çıkarmak gibi bir suçu bulunmadan haksız yere bir cana kıyarsa, bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Kim bir canının kurtuluşuna vesile olursa, bütün insanlığı ihya etmiş gibi olur. Bizim peygamberlerimiz, onlara çok açık deliller getirdiler. Ancak bütün bunlardan sonra insanlardan çoğu yine yeryüzünde aşırıya gitmiş ve zulm etmişlerdir.’ (5: 32).

Gerçek şu ki, müslüman ölüme değil, sadece hayata hizmet eder. Bu hadise sebebiyle İslamın koyduğu iki temel hukuk prensibini asla unutmamalıyız:

Birincisi: Kur’an’ın ‘Bir suçlu bir başka suçlunun yükünü yüklenemez’ (6: 164). Yani bir cani yüzünden bir başka insan asla cezalandırılamaz. Hukukta cezalar ve suçlar şahsîdir.

İkincisi ise, berâat-i zimmat esastır. Yani suçluluğu isbat edilinceye kadar kimse suçlanamaz. Delil olmadan kimseyi cezalandırmak adalet değildir. Aksi isbat edilmedikçe insanlar masum kabul edilirler. Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu nakledilmektedir: ‘Bir mü’min, ma’sum bir insanı gayr-i meşru bir yolla öldürmediği müddetçe din dairesi içinde kendini koruyabilir.’

İslam selm ve müsâlemet yani barış demektir. Bu da göstermektedir ki, beden ve aklın gerçek barışı, ancak Allah’a itaat ve teslimiyetle mümkün olur. Bir müslüman da ancak toplum içinde uyum ve barış içinde yaşarsa mükemmel bir müslüman olur. Allah’a itaat ve kulluk içindeki bir hayat, kalb huzurunu doğurur ve toplum hayatında gerçek barışı temin eder (Kur’an, 13:28-29).

Allah’ın bütün peygamberleri, insanlığı doğru yola davet ederken bu hakikatı tebliğ etmişlerdir. Hz. Peygamber’in şu hadisini burada hatırlatmalıyız: ‘Şu üç şey vardır ki, iman dahil temel unsurlardır: – Ekonomik sıkıntıda olsalar dahi insanlara yardım etmek; – Bütün şevkıyle insanlığın barışı için dua etmek; İnsanın kendisine istediği adaleti herkese karşı icra etmek.

Hz. Peygamber yine buyurdu:

Bütün insanlar bir sürü gibidir; bu sürünün her bir ferdi diğerlerinin bekçisi ve çobanı gibi olmalı ve bütün sürünün sorumluluğunu üstlenmelidir.

Birlikte yaşayın, ittifak edin; ihtilafa düşmeyin; kolaylaştırın; biribirinize engel ve zorluk çıkarmayın.’

Komşusu aç iken tok yatan hakiki mü’min değildir.’

Allah’a iman eden müslüman bir kişi, başkasının canına ve malına zarar vermeyen kişidir.’

Kısaca ifade etmek gerekirse, İslam ne fertleri ve ne de toplumu ihmal etmemiştir. Bilakis her ikisi arasında tam bir uyum ve dengeyi kurmayı hedeflemiştir. İslamın mesajı, bütün insanlık içindir. İslam’a göre Allah, bütün âlemlerin Rabbidir (Kur’an, 1:1). Hz. Peygamber de bütün insanlığa gönderilmiş bir peygamberdir. ‘Ey insanlar! Ben sadece Allah’ın bütün insanlığa gönderdiği bir peygamberim“ (7: 158). ‘Biz seni sadece âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (21: 107).

İslam’da, bütün insanlar, renk, dil, ırk ve vatan farklılığı gözetilmeksizin eşit kabul edilmişlerdir. Bugün aydınlanma çağı denen çağımızda dahi, insanlar arasında zikredilen sebeplerle hala engellerin, ayırımcılığın ve farklı muamelelerin bulunduğunu inkâr edemeyiz. İslamiyet, bütün bu ayırımcılıkları ve imtiyazları ortadan kaldırmakta, herkesin Allah’ın mahluku olmak hasebiye eşit olduğunu aleme ilan etmektedir. İslamiyet gerçek manada beynelmilel bir bakışa sahiptir ve renge, kabileye, ırka, kana ve bölgeye dayalı imtiyazları şiddetle reddeder. İnsanlığa karşı yapılan her hücumu kınıyoruz. Masum insanları hedef alan bütün tecavüzlerden dolayı müteessiriz. Zalimlerin yanında mazlumların öldürüldüğü toplu katliamları, İslamiyet şiddetle yasaklamıştır. İslama göre, hiç bir kimse başkasının hatası sebebiyle mes’ul tutulamaz.

İslamiyet masum ve korumasız insanların öldürülmesine asla müsaade etmez. Şayet, bu tür katliamlar, taraflı basının ve haber kaynaklarının iddia ettikleri gibi, bazı müslüman fertlerden sadır olursa, İslam namına ve din namına bu zalim insanları suçlu ve günahkâr ilan ederiz. Zulm edenlerin, din, ırk ve cinsiyet farkı gözetilmeksizin mutlaka caydırıcı bir ceza ile cezalandırılması gerektiğini de önemle belirtmek isteriz.

Bu hadiseler karşısında, devletler ve fertler olarak şu hakikati unutmamalıyız: Siz bir gemide veya bir evde bulunsanız, sizinle beraber dokuz masum ile beraber bir cani olsa, bu gemiyi batırmaya veya o haneyi yakmaya çalışan bir adamın ne derece zulm ettiğini tahmin edersiniz. Onun zalimliğini semavata işittirecek derecede bağıracaksınız. Hatta, bir tek masum ve onun yanında dokuz cani de olsa, yine o gemi ve ev, hiç bir adalet kanunuyla batırılamaz ve yakılamaz. Aynı şey bu hadiseler için de geçerlidir. Biz bu kanlı ve vicdansız eylemleri kınarken, benzerlerini yapmanın da daha tehlikeli olduğunu hatırlatmak istiyoruz.

 Kaynak: www.sorularlaislamiyet.com

Cuma Duası (Cumanız Mübarek Olsun)

Peygamberimiz(ASM)’ın Duâlarından Bazıları (devamı):

“Ey, Rabbim! Gayb ilminle ve halk üzerine kudretinle, hayatı benim için hayırlı gördükçe beni yaşat, ölü­mü benim için hayırlı gördüğün zaman da beni vefât ettir. Ey Rabbim! Gizlide ve açıkda senden haşyetini istiyorum. Rızâ hâlinde de, gadab hâlinde de ihlâs sözünden ayırmamanı istiyorum, fakirlikte de zenginlikte de i’tidâlden ayırmamanı istiyorum. Senden tükenmez bir ni’met, kesilmez bir göz ferahlığı (yüzde açıkça görülen neş’e ve huzûr) istiyorum. Senden beni kazâna râzı kılmanı, ölümden sonra yaşamanın serinliğini istiyorum. Senden yüzüne bakmanın lezzetini; sana kavuşmanın şevkini istiyorum. Bütün bunları zarar vericinin zararından, sapdırıcı bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum. Ey Rabbim! Bizi îmân zîynetiyle süsle, bizi doğru yolda olan hidâyet rehberleri kıl.” (7)

Ey Ebû Bekr’in kızı! Sana diğer duâları da için­de toplayan duâları söyleyeyim mi? Şöyle duâ et:

“Ey Rabbim! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk, hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim Re­sûlünün senden istediğini istiyorum, Resûlünün sana sı­ğındığı şeyden ben de sana sığınıyorum. Allah’ım benim için kaza ettiğin şeyin âkibetini doğru yola ulaştır.” (8)

“Sana bir kısım sözler öğreteyim mi ki, Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları ona öğ­retir, sonra ebediyyen unutturmaz. De ki:

“Ey Rabbim! Ben zayıfım, rızân yolunda benim zaa­fımı kuvvetlendir. Beni nâsiyemden tutup hayra sevk et. İslâm’ı rızâmın en son noktası kıl. Ey Rabbim, ben zayıfım, beni kuvvetlendir. Ben zelîlim beni azîz kıl. Ben sana muhtacım, beni rızıklandır.” (9)

“Ey Rabbim! Acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan cimrilikten, eli kolu dökülür derecede takatsızlıktan kasvetten, gafletten, zilletten, azlıktan, meskenetten sana sığınırım. Fakirlikten, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yapdığını insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyâdan, sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, abraslıktan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.” (10)

Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- duâasında: “Ey Rabbim! Beni, iyilik ettiği zaman sevinen, kötülük ettiği zaman istiğfar edenlerden kıl.” (11)

Ekseri duâları:

“Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl.” İdi.. (12)


(7) el-Camiu’s Sağir.
(8) İbn Mâce, Duâ, 4.
(9) Râmüzü’l-ehâdis.
(10) Benzeri hadisler Buhârî, Deavât, 39, vd.
(11) Camiu’s-Sağir.
(12) Tirmizî, Deavât, 85.

Cuma Duası.. Cumamız Mübarek Olsun!

 Peygamber Efendimiz(ASM)’ın Cenab-ı Hakk’a sığınmakla ilgili hadislerinde geçen dua mealleri:

“Allah’ım! Cehennem azabından Sana sığınırım, kabir azabından Sana sığınırım. Mesih deccalin şerrinden Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden Sana sığınırım.”

“Cebrail, Mikail ve İsrafil’in Rabbi olan Allah’ım kızgın ateşten ve kabir azabından Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Yüksekten düşmekten, yıkıntı altında kalmaktan, suda boğulmaktan, yangından Sana sığınırım. Son nefesimde şeytanın gelip beni aldatmasından senin yolunda savaşırken düşmandan kaçarken ölmekten ve zehirli hayvanların sokarak öldürmelerinden Sana sığınırım.”

“Azabından affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım. Senden Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Beni bağışla, bana hidayet ver, beni rızıklandır, bana afiyet ver.”

“Allah’ım! Acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, ihtiyarlığın bunaklığından, kabir azabından Sana sığınırım. Allah’ım! Nefsime takva bilinci -Sana karşı sorumluluk bilinci- ver, nefsimi günahlardan temizle. Sen temizleyenlerin en hayırlısısın sen o nefsin dostu ve mevlasısın. Allah’ım! Doymayan aç gözlü nefisten, korkmayan kalbten, faydasız ilimden ve kabul olunmayan duadan Sana sığınırım.”

“Bismillah Rabbim ayağımın kaymasından, Sapıtmaktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve cahillikle itham olunmaktan Sana sığınırım.”

AMİN AMİN AMİN VESSALATU VESSELAMU ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ VE SAHBİHİ SEYYİDİNA MUHAMMED…

www.NurNet.Org

Cuma Duası.. Cumamız Mübarek Olsun!

Peygamber Efendimiz(ASM)’ın Cenab-ı Hakk’a sığınmakla ilgili hadislerinde geçen dua mealleri:

“Allah’ım! Cimrilikten Sana sığınırım. Korkaklıktan Sana sığınırım. İhtiyarlığın kötü durumlarına düşmekten de Sana sığınırım. Dünyanın fitnesinden ve kabir azabından da Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Kulağımın, gözümün, dilimin, kalbimin ve şehvetimin şerrinden Sana sığınırım”

“Allah’ım! Küfürden, fakirlikten Sana sığınırım.”

 “Bismillah Rabbim! Ayağımın kaymasından, sapıklıktan, zulmetmekten ve zulme uğramaktan, cahillikten ve cahillikle itham olunmaktan Sana sığınırım.”

“Allah’ım her türlü borç sıkıntısından, düşmanın galib gelmesinden ve düşmanların sevinmesinden Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Tembellikten, aşırı ihtiyarlıktan, korkaklıktan, acizlikten, hayatın ve ölümün fitnelerinden Sana sığınırım.”

“Allah’ım! tembellikten, aşırı ihtiyarlıktan, borçtan, günaha girmekten Sana sığınırım. Mesih Deccal’in şerrinden Sana sığınırım. Kabir azabından Sana sığınırım, Cehennem azabından Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Delilikten, cüzzam hastalığından, alaca hastalığından ve her türlü kötü hastalıktan Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Cimrilikten Sana sığınırım, korkaklıktan Sana sığınırım, kötü bir hayat sürmekten Sana sığınırım, kalbin fitnesinden Sana sığınırım ve kabir azabından da Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Yolculuğun yorgunluk ve sıkıntılarından, kötü bir şekilde dönmekten; iyi durum ve hallerden kötü hallere ve durumlara düşmekten, mazlumun bedduasından, mal ve aileye gelecek kötü görüntülerden de Sana sığınırım.”

“Allah’ım! Yolculukta tek yoldaş Sensin aile ve malı emanet edecek tek vekil sensin. Allah’ım! Yolculuğun yorgunluklarından ve sıkıntılı hallerinden ve kötü sonuçlarla dönmekten Sana sığınırım.”

“Allah’ım! İhtiyarlıktan, üzüntüden, acizlikten, tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç sıkıntısından ve insanların yapacakları her türlü haksızlıklardan Sana sığınırım.”

Amin. Amin. Velhamdülillahi Rabb-il Alemin.

Cuma Duası – (Cumanız Mübarek Olsun)

Peygamberimizin(ASM) Duâlarından Bazıları:

Abdullah bin Abbas -radıyallahu anhüma-dan ri­vâyete göre Peygamber Efendimiz’in duâlarından bi­ri şu duâ idi:

“Yâ Rabb! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, ku­lağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üs­tümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nûr eyle (bir başka rivayette) benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır, kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü nurlandır.” (1)

Mugîre bin Şu’be’den rivayet olunduğuna göre Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-in dualarından biri de şu idi:

“Başka bir ilâh yok, ancak Allah var. O’nun şerîki yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’nundur. O her şe­ye kaadirdir. Allah’ım, Senin verdiğine engel olacak da yoktur, vermediğini verecek de yoktur. Ve servet sahi­bi olanlara servetleri sana karşı bir menfaat veremez. Ya­ni servetine güvenerek sana âsî olanları o servetleri kurtaramaz.” (2)

Abdullah bin Abbas -radıyallahu anhüma-dan ri­vâyete göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-e bazı kimseler gelip:

-İnsanlar; yâni Ebû Süfyân ve arkadaşları sizin­le muharebe etmek için adam ve silâh toplamışlar, hazırlık yapmışlar. Onlara mukabele edecek dere­cede kudretiniz yoktur. Onlardan sakınınız diye kor­kutmak istediklerinde, bu söz mü’minlerin yakîn îmânlarını ve cesaretlerini artırıp, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:

“Allah bize kâfidir, o ne güzel vekîldir!”buyurdu. Mü’minler de böyle söylediler.” (3)

Enes bin Mâlik -radıyallahu anh-dan rivâyete gö­re: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in çok kere duâsı:

“Ey Rabbimiz, bize dünyâda da iyilik, güzellik ver, âhirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azâbından koru” meâlindeki duâ idi. (4)

Ebû Musâ el-Eş’ârîden rivâyete göre Resûl-i Ek­rem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle duâ ederlerdi:

“Yâ Rabb, benim hatâlarımı, bilmeden yapdıklarımı, işimde aşırı gitmemi, ve Senin benden çok iyi bildiğin hallerimi mağfiret eyle. Allah’ım, benim latifeleşmelerimi, ciddiyet hallerimi, hatâen ve kasden yaptıklarımı ve bende olan her şeyimi mağfiret eyle!” (5)

Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır;

Her kim günde yüz kere:

derse o kimse için on köle azâd etmiş sevabı ve­rilir, yüz hasene yazılır, yüz günâhı silinir, o gün akşam oluncaya kadar bu ona şeytana karşı si­per olur. Hiç bir kimse ecir bakımından onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesnâ.”(6)

www.NurNet.Org

———————————————————

(1) Buhârî, Deavât, 9; Müslim, Müsâfirîn, 181;
(2) Buhârî, Ezân, 155, Deavât, 18; Müslim, Salât,193; Tirmizî, Salât, 108; Muvattâ’, Kader, 8; İbn Hanbel, Müsned,3/87.
(3) Buhârî.
(4) Bakara Sûresi, 201.
(5)Buhârî, Deavât, 60; Müslim, 70.
(6) Buhârî, Ezân, 155; Tecrîd-i Sarîh Terc. 2/910-915.