Etiket arşivi: Regaib Gecesi

Regaib Geceniz Mübarek Olsun. Bu Geceyi Nasıl İhya Edelim?

Regaib Gecesi Nedir?

Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar> yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.

Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.

Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da “recebül esabb” denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.

Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.

Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.

Şa’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.

Sevgili Peygamberimiz (sas), Regaib Gecesi’nin içinde bulunduğu Recep ayında çok dua eder, namaz kılar, oruç tutar, iyiliklerin her çeşidini yapar, sadaka vermeye özen gösterirdi. Resulullah’ın (sas) Receb’in ilk perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere on iki rekât namaz kıldığı rivayet edilir. Regâib gecelerinde dua etmek, tövbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.

Bu aylara “Çok sevaplı ibadet ayları” diyen Bedüzzaman şöyle işaret ediyor: “Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise Receb-i Şerif’te yüzden geçer, Şaban-ı Muazzama’da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek’te bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir’de otuz bine çıkar.” (Şualar) Bu geceyi fırsat bilerek gönlümüzü kasvetle boğan duygu ve düşünceleri kalplerimizden atalım. Nefsin kötü arzularını frenleyip, huzur-u kalple ibadetin lezzetini almaya, o hal üzere Rabb’imize yönelmeye çalışalım. Gıybet, haset, riya, ucb, kin, nefret ve kanaatsizlik gibi kötü duygulardan temizlenelim.

Bu Geceyi Nasıl İhya Edelim?

• Mümkünse oruçlu olarak karşılanmalıdır.

• Kazâsı olanın hiç değilse bir günlük kazâ namazı kılması çok iyi olur.

• Kur’an-ı Kerim okunmalı, tövbe, istiğfar edilip tefekkür hali üzere olmalıdır.

• En azından yatsı ve sabah namazları camide cemaatle kılınmalıdır. Bu bütün geceyi ihya etmiş gibi sevap kazandırır.

• “Lâ ilâhe illallah”, “Allahümme salli alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âli seyyidinâ muhammed”, “Estağfirullah”, “Sübhânallah”, “Elhamdülillah”, “Allahu Ekber”, “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” gibi sözleri zikretmek, tekrar etmek çok sevaptır.

Regaib ile İlgili Ayet-i Kerimeler:

Regâib kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır .

Ayrıca, “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır:”

Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:

• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. (Gunye)

• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. (Miftah-ül-cenne)

• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır. (Ebu Yala)

Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi. (İbn-i Asâkir)

• “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)

• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)

• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)

“Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)

• Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik ( r.a. )’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)

• Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin 8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. (Taberânî)

• Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)

sorularlaislamiyet.com

Regaib Kandiliniz Mübarek Olsun!

Kelime olarak regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” manalarına gelmektedir. Manen bereketli olan bu gecenin bir hususiyeti de mübarek Ramazan ayının müjdecisidir.

Üç ayların ilk ayı olan Recep ayının ilk Cuma gecesi, mübarek Regaip Kandilidir. Bu gece Efendimiz (s.a.m.)’in ana rahmine düştüğü gecedir. Bediüzzaman Hazretleri bu mübarek gecenin Zât-ı Ahmediye’nin terakki hayatının başlangıcının unvanı; Mi’rac gecesinin de Zât-ı Ahmediye’nin terakki hayatının zirve noktasının unvanı olduğu belirtilmektedir.  

Bu gece Allah Resulu (a.s.m.),  Cenâb–ı Hakk’a şükür için on iki rek’at namaz kıldığı söylenir.  Kaza ve nafile namazların sevabı sair vakitlerden yüzden fazladır. Efendimiz bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmiş.

Bediüzzaman, mübarek üç aylar için şöyle buyurmuş:”Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzamda üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde otuz bine çıkar. Bu pek çok uhrevî faydaları kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kudsî pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü, ehl-i imana temin eden şuhûr-u selâsenizi tebrik ediyoruz.”

Efendimiz (s.a.m.) bir hadis-i şerifinde; “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım ve Ramazan ümmetimin ayıdır” buyurmuştur. Mısır âlimlerinden Zünnun-i Mısri de;  üç aylarla ilgili şöyle bir benzetme yapmış: “Recep tohum ekme, Şaban sulama, Ramazan ise hasat ayıdır.”demiş.

Regaip Kandili, mübarek bir gece olması hasebiyle, bu gecede yapılacak dualara Cenab-i Allah’ı vesile edip, özetle aşağıdaki duaları yapmakta fayda vardır.

Kur’ân–ı Kerim okunmalı;  Ona olan sevgi ve bağlılık duyguları kuvvetlendirmeli. Kazaya kalmış namazlar varsa öncelikle onları, yoksa nafile namazları kılmalı. Günahlara içtenlikle ve samimi olarak tövbe ve istiğfar etmeli. Geçmiş zamanın muhasebesini güzel bir tefekkürle yapılmalı. Küskün ve dargınlar barışmalı, onlarla konuşup helallik istemeli ve ismen birbirlerine dua etmeli. Hasta ve yaşlıları ziyaret ederek, imkân varsa hediyelerle gönülleri alınmalı. Cami ve ibadethanelere gidip, toplu yapılan dualara katılmalı ve bir vefa borcu olarak, ölülerimize bolca duada bulunmalı.

Bediüzzaman, “Evvelen: Seksen sene bir mânevî ömr-ü bâki kazandıran şuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve leyle-i Regaibinizi ve leyle-i Miracınızı ve leyle-i Berâtınızı ve leyle-i Kadrinizi ruh u canımızla tebrik ve her bir Nurcunun mânevî kazançları ve duaları umum kardeşleri hakkında makbuliyetini rahmet-i İlâhiyeden rica ve hizmet-i Nuriyede muvaffakiyetinizi tebrik ederiz.” buyurmuş.  (Emirdağ Lahikası, S. 351)

Sonuç olarak: Sevabı yüzden geçen bu Regâib gecesinde dua etmek, tövbe ve istiğfarda bulunarak geceyi ihya etmek, büyük bir manevi kazançtır. Hele bu gecenin kutsiyetiyle beraber; Hadis-i şerifte vardır ki: “ Altmış yetmiş yaşlarında ihtiyar bir mü’min dergah-ı İlahiyeye ellini kaldırıp dua ederken, rahmet-ı İlahiye onun ellini boş döndürmeye hicap ediyor.” Madem rahmet size karşı böyle hürmet ediyor; siz de rahmettin bu hürmetini, ubudiyetinizle ihtiram ediniz.” Lem’alar, 26. lem’a

Regaib Kandiliniz Mübarek olsun.

Rüstem Garzanlı/Diyarbakır

www.NurNet.org

Fuarlar ve Manevi Avantaj Ayları

Otomobil fuarlarını, mobilya, makine, elektronik, tekstil, ayakkabı, kitap ve tüketici ev ihtiyaç maddeleri fuarlarını hepimiz biliriz. Bizler bu fuarları, tanıtımdan başka birçok avantajları nedeniyle de takip ederiz.
En çok ta, ihtiyaçlarımızı ucuza temin etme avantajımızı umduğumuz için, ilgilendiğimiz branş ve daldaki fuarları dört gözle bekleriz.
Hele hele aynı para ile bir yerine, iki malzeme almamız bizleri çok mutlu eder…
  • Evet, bu günlerde bizlere öyle bir fuar müjdesi var ki, yüzde 100 değil, %700, %1000, hatta aradaki bazı özel gün ve saatlerde yüzde 30 000 avantaj kazandırdığı halde, çok zaman çeşitli meşguliyetlerimiz nedeniyle, bu tür fuarlardan haberimiz bile olmaz.

Bazen de, zamanı geçtikten sonra “..Tüh-vah, keşke..!” diye hayıflanıp dururuz… Özellikle gençlerimize hatırlatmak istiyorum.  Bu avantajlarla yüklü fuar bu sene, 30. Nisan 2014’da başlayıp, bizlere 3 aydan fazla avantajlar sunmaya devam edecek!…

Evet, bu yüzlerce avantajlarla dolu fuar, “ÜÇ AYLARDIR” ve her birimizi tek tek ilgilendiriyor. Çünkü, hepimiz bu fuarlara çok çok muhtacız…
Çünkü her birimiz, istesek de-istemesek de veya inansak da-inanmasak da, kaçınılmaz bir gerçek olan AHİRET’e giden ya da sevk edilen yolcularız…
Sevk edileceğimiz Ahirette geçerli olan levazımatı da, (gerekli olan tüm yatırımı ve her şeyi de) şu kısacık ömürde kazanacağız ve bu kazanç karşılığında, orada muamele göreceğiz…
Ya iltifat göreceğiz (inşaallah,) veya ceza çekeceğiz… (Allah c.c. muhafaza etsin.)

Peki bizler, “bu konudaki hazırlık açısından” ne durumdayız? Hiç düşündük mü?… İçinde bulunduğumuz asır, yüzlerce teknik imkanlarla dolu olduğu gibi, binlerce fitne ve tuzaklarla da dopdolu olduğu, bilinen bir gerçektir. Tedbir almadan, hangi tarafa baksak bile günaha giriyoruz.

Titizlikle bir tercih yapmazsak, nereye gitsek gıybet, dedi-kodu, israf, ilahi emirlere itaatsizlik gibi, bir sürü günahlarla yüklü dönüyoruz evlerimize…

Eve dönünce de, en müstesna köşemize yerleştirdiğimiz “TV.” denilen bir aletle yüz-yüze kalıyoruz ki, yine kararlı bir tercih yapamaz isek, bu konuda sürekli İRTİFA kaybediyoruz, çöküş yaşıyoruz! Daha tedbirli, bilinçli ve kararlı yaşayan kardeşlerimize ne mutlu…
İşte, bizim bu ahvalimizi bilen ve Merhameti sınırsız olan yüce Rabbimiz, biz ihmalkar ve günahkar kullarına, senede bir dönem (yani işte bu hicri aylarda) öyle bir fırsat veriyor ki…
Ahiretteki mizanda, yani büyük mahkemede, (işlediğimiz günahların ağırlığına karşılık,) bizleri kurtaracak olan sevaplarımızı arttırmak için, bu belirli ve yüzde 1000 avantajlı günleri (üç ayları) bizlere ikram etmiş. O’na c.c. binlerce kez hamd ve çok çok şükürler olsun…
  • Var mı dünyada, bizlere böylesine imkanlar veren başka bir Merhamet? Yani size, bir sınavı ‘mutlaka kazanın’ diye, 2 puanlık cevaba “hadi 200 PUAN vereyim de kazanması garanti olsun” diyen var mı?  Yok! Çünkü üniversiteler, okullar, işyerleri ve herhangi bir hedefteki imkanlar, sınırlı…
Fakat yüce Rabbimizin imkanları, Rahmeti ve Merhameti kesinlikle SINIRSIZDIR…
Yeter ki biz O’nu c.c. gerektiği gibi Esma ve Sıfatlarıyla tanıyalım, O’na c.c. yönelelim, verdiği sayısız nimetlerine şükredelim. Bizleri sınamak için, bazen uygun gördüğü musibetlere sabredelim. Yasaklarına riayet ve emirlerine itaat edelim…
Hiç olmazsa, bu mübarek üç aylarda kendimize öyle bir çeki-düzen verelim ki, bu “bire-BİN” fırsatlardan azami bir şekilde istifade edelim…
  • Kur’an-ı Kerimin 99. Suresinin, 7. ve 8. Ayetlerinde bakınız ne buyruluyor: “..O gün (Ahirette) insanlar…  .. zerre kadar bir hayır işlediyse onu (..n karşılığını)görür, kim zerre kadar kötülük (günah) işlediyse o’da onu(..n karşılığını)görür…
Şimdi bizlere düşen: Ciddi bir özeleştiri (nefis muhasebesi) yaparak, bu mümbit(verimli ve çok karlı) zemin ve zamandan, sevdiklerimizle birlikte, azami bir şekilde yararlanmaktır…
***
REGAİB: Hicri takvimdeki bu üç ayların “avantajlar içinde extra avantajlar kazandıran özel günlerden ilki olan REGAİB GECESİ”, Receb ayının, ilk Cuma gecesine denk gelen mübarek bir gece olup, en feyizli ve bereketli olan, manevi bir mevsimin habercisidir. Lügat anlamı; “arzulamak, meyletmek, rağbet edilen, çok istenilen, bol bol ihsan, bol bol ikram, hediye ve elde edilmesi gereken değerler “ gibi manalara gelir…
Hz. Muhammed SAV.’in bu gece ve günlerde en çok yaptığı dua:
“Ya Rabbim ve Ey yüceler yücesi Allahım; Receb ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizleri Ramazana kavuştur…” Bu tür gecelerin en makbul ibadeti ise bol bol KUR’AN ile meşgul olmaktır.
Yani; O’nu daha çok okumak, dinlemek, öğrenmek, içindeki emir, yasak ve özel toplantılar yaparak, onun mesajlarını mütalaa ve tefekkür etmektir…
A. Raif Öztürk
Pek tabiidir ki; sıla-i rahim, mübarek yerleri ziyaret ve çeşitli hayırlar yapma
k, yoksul, yetim, fakirleri ve çocukları sevindirmek de unutulmamalıdır…
Bilvesile: ÜÇ AYLARINIZI ve REGAİB KANDİLİNİZİ TEBRİK ve TES’İD EDER, SİZLERE, AİLE EFRADINIZA, SEVDİKLERİNİZE, GÜZEL ÜLKEMİZİN İNSANLARINA ve TÜM İSLAM ALEMİNE NUSRET, HUZUR, BARIŞ, HAYIRLAR ve BEREKETLER GETİRMESİNİ, YÜCE RABBİMİZDEN NİYAZ EDERİM…
Bu mübarek gecede ve bereketli aylarda, “üzerimizde ve tüm İslam ülkelerinde dolaşan kara bulutları, en kısa zamanda tahvil ederek, BEREKETLİ NİSAN YAĞMURLARI şeklinde sağanak sağanak yağdırması için”, Yüce Rabbimize yalvaralım.
  • Yüce Rabbimiz; yüce Dinimize, mukaddesatımıza, birlik ve beraberliğimize yönelik, kurulan tüm tuzakları, fitne, ihanet ve saldırıları, o tuzakları kuranların kendi başlarına çevirip, en kısa zamanda rezil-rusvay ve Kahhar ism-i celiliyle kahrı perişan eylesin. İçlerinde ıslahı mümkün olanları ise ıslah eylesin… 
Hala gaflette olan Müslüman kardeşlerimize de Feraset ve ayılmak nasip etsin…
Allah c.c. her hayırlı konuda YAR ve yardımcımız olsun… AMİN.
  • NOT: 30.04.2014 Çarşamba günü (Hicri 01 Receb 1435) üç ayların birinci günü olup, 01.05.2014 Perşembeyi ilk cumaya bağlayan gece ise REGAİB KANDİLİDİR.
AYRICA: Bu Mübarek günler ve geceler, yoğun meşguliyetlerden ve gafletten sıyrılıp, yaratılış maksadımızı ve bu fani dünyada gönderiliş gayemizi çok ciddi bir şekilde düşünmemiz, Yüce Yaratan ile aramızdaki münasebet ve görevleri gözden geçirmemiz için kaçırılmaz fırsatlardır…

Bediüzzaman üç aylar gelince mektup yayınlardı!

Son Şahitler’den Bayram Yüksel anlatıyor:

Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri şuhur-u selase (üç aylar) girdiğinde muhakkak lâhika neşreder, talebelerinin mübarek ay ve günlerini tebrik eder, vesile ile muharebeyi devam ettirirdi. Talebeleriyle devamlı irtibat halinde idi. Lâhika mektuplarından bir misal:

“Evvela; sizin mübarek şuhur-u selase ve içindeki kıymettar leyali-i mübarekelerinizi tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak her bir geceyi sizin hakkınızda birer Leyle-i Regaib, Leyle-i Kadir kıymetinde size sevap versin.”

“Hem Leyle-i Beratınızı ve gelecek Ramazanınızı ve hem gelecek Leyle-i Kadri, hakkınızda bin aydan daha hayırlı olmasını ve defter-i âmalinize böyle geçmesini Cenab-ı Haktan niyaz ediyoruz.”

“Hem Leyle-i Miracınızı tebrik ve içinde ettiğiniz duaların makbuliyetini rahmet-i İlâhiyeden niyaz eder ve bu havaliden Mirac Gecesinden bir gün evvel, bir gün sonra müstesna rahmetin yağması işaret eder ki, umumî rahmet tecellî edecek inşaallah.’

“Aziz, sıddık kardeşlerim,

“Mübarek Ramazan-ı Şerifinizi ruh-u canımızla tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak Ramaz-ı Şerifin Leyle-i Kadrini umumunuza bin aydan hayırlı eylesin. Amin. Ve seksen sene bir ömr-ü makbul hakkınızda kabul eylesin.’

Bu şekilde Regaib, Berat, Mirac Gecelerinde teksir lâhikası gönderirdi. Dolayısıyla çeşitli mevzularda, Risale-i Nur’un neşri, hizmeti ve faaliyeti ile ilgili müjdeli haberleri Nur Talebelerine gönderirdi.

(Son Şahitler)

Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun! Regaib geceniz mübarek olsun.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Regaib Kandili’nin, bitmek tükenmek bilmeyen arzu ve isteklerin, insanları esir alan aşırı tutkuların ve bütün bu arzular doğrultusunda ortaya konulan çaba ve gayretlerin muhasebesini yapmak için Allah’ın her yıl lütfettiği mübarek bir gece olduğunu belirtti.

Görmez, üç ayların başlaması ve Regaib Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında, 24 Mayıs Perşembe gününü cumaya bağlayan gecenin, büyük bir imkan ve fırsat mevsiminin; rahmet, bereket ve mağfiret ikliminin habercisi olarak gelen mübarek Regaib Kandili olduğunu ifade etti.

Bu gecenin aynı zamanda Kur’an ayı ramazanın müjdecisi olduğuna işaret eden Görmez, üç ayların içinde Hz. Muhammed’in İsra ve Miraç mucizesini yaşadığı Miraç, şaban ayının ortasına denk gelen Berat, ramazan ayının son on günü içerisinde yer alan ve Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başladığı gece olan Kadir Gecesi’nin bulunduğu değerli zaman dilimleri olduğunu kaydetti.

Üç aylardan recep ve şabanın insanları ruhen ve bedenen ramazana hazırladığını belirten Görmez, şunları kaydetti:

Bu sebeple Resul-i Ekrem, recep ayı girdiğinde, ‘Allah’ım, recep ve şabanı hakkımızda mübarek eyle, bizi ramazana ulaştır‘ diye dua etmiş ve üç ayları sevinçle karşılamıştır. İdrak edeceğimiz Regaib, arzu, istek, emel ve tutku anlamlarına gelmektedir. Regaib, diğer bazı kandillerimiz gibi tarihte yaşanmış bir gecenin sene-i devriyesi değildir. Regaib, geleceğe yönelik arzu ve isteklerimizi, emel ve tutkularımızı gözden geçirme imkanı veren mübarek bir gecedir.

Modern zamanlarda insanoğlunun en büyük sorunlarından birisinin hiçbir arzusuna gem vuramaması, isteklerini dizginleyememesi, tutkularını terbiye edememesi, özellikle güç, servet ve şehvet tutkusunu frenleyememesidir.

İşte Regaib Kandili, bitmek tükenmek bilmeyen arzu ve isteklerimizin, bizi esir alan aşırı tutkularımızın ve bütün bu arzular doğrultusunda ortaya koyduğumuz çaba ve gayretlerimizin muhasebesini yapmamız için Rabbimizin her yıl bize lütfettiği mübarek bir gecedir.”

-”İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım”-

Regaib gecesi için referans olarak verilen İnşirah suresinde, insanın gönül ferahlığını yakalaması ve zorlukları yenmesi ve üzerindeki boyundurukları atması için ”Rağbetiniz sadece Rabbinize olsun” buyrulduğunu belirten Görmez, Regaib’in arzu ve istekleri, emel ve tutkuları, rağbetleri iyiye, doğruya, güzele, faydalı olana, regaibi Allah’a yöneltme, bütün işleri Cenab-ı Hakk’ın rızasına uygun hale getirme çabası olduğunu ifade etti.

Kalplerin inşirahı, yüreklerin huzuru, gönüllerin neşe ve sevincinin ancak bu sayede mümkün olacağını belirten Görmez, ”Aynı şekilde bellerimizi büken günahlarımızdan, hata ve kusurlarımızdan, sinelerimizin ağır yüklerinden kurtulmak, şanımızı yüceltmek, güçlükleri yenmek ve işlerimizi kolay kılmak için de rağbetimizin daima Rabbimize yönelik olması gerekir” ifadesini kullandı.

Cenab-ı Hakk’ın engin rahmetine, ilahi lütuf, inayet, ihsan ve ikramlarına mazhar olan bu mübarek gün ve gecelerde insanların kendini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirten Görmez, şunları kaydetti:

Günah ve hatalarımızla yüzleşelim. Nefis muhasebesi yapalım. Din-i mübin-i İslam’ın manevi ikliminde gönül huzuru, istikamet ve öz güven kazanmaya çalışalım. İhtiraslarımızı dizginleyip menfaat ve çekişmelerden uzak duralım. Kendimizden ve aile fertlerimizden başlayarak bütün akraba ve komşularımıza varıncaya kadar toplumun tüm kesimleri arasında sevgi, saygı ve hoşgörü ortamının kurulması, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin güçlenmesi, insani ve ahlaki meziyetlerin yaygınlaşması için azami gayret gösterelim.”

-”Çocuklarımızı yaz kurslarından istifade ettirelim”-

Kandil vesilesiyle geleceğin teminatı olan çocukların, eğitim öğretimin sona ermesinin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nca düzenlenen yaz kurslarında İslam’ı, Kur’an-ı Kerim’i ve Hz. Muhammed’i öğrenmeleri için sunulan imkanlardan istifade ettirilmelerini isteyen Görmez, şunları kaydetti:

Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemiz olmak üzere gönül coğrafyamızda yaşayan soydaş, vatandaş ve kardeşlerimizle birlikte bütün İslam aleminin mübarek üç aylarını ve Regaib Kandili’ni tebrik ediyor; bu vesileyle bilhassa İslam dünyasında akmaya devam eden kanın bir an önce durması; insanlığın ortak huzurunu tehdit eden terör, şiddet, savaş ve düşmanlığın yerini barış ve huzura bırakması; rağbetlerimizin iyiye, güzele ve doğruya yönelik olması ve bu aylarda yapacağımız ibadet, dua ve yakarışların kabul olması için Cenab-ı Mevla’ya niyaz ediyorum.