Etiket arşivi: Tanzanya

Arabistanda Bilal-i Habeşi Olmak / Tanzanya’da Albino Olmak!

Bilâl-i Habeşî (R.A)  (581-641) Habeşistan’lı (Sudan) köle ailenin çocuğu olarak  Mekke’de dünyaya geldi. İslamiyet’i ilk kabul eden yedi kişiden biridir ve bunu açıktan ilan eden biridir. Bu nedenle Müslüman olduğu için efendisi tarafından insanlık dışı işkencelere maruz kalır ama asla Müslümanlıktan vazgeçmez. Daha sonra Hz. Ebubekir (r.a.) tarafından satın alınarak kölelikten kurtarılır. Cilt rengi siyaha yakındır. Bu nedenle bir gün Ebu Zer (r.a.) ona  “siyah kadının oğlu” diye seslenmiş, bunu duyan Peygamber Efendimiz (a.s.m) ona çok kızar. O da Bilal-i Habeşi’nin (ra) yanına gelip ondan özür diler, başını onun ayakları altına koyar ”ayağını basmayınca yüzümü kaldırmayacağım” der. Bilal-i Habeşi de “bu yüz basılmaya değil öpülmeye layıktır” diyerek barışırlar.

İnsanların cildinin rengi kendi elinde olan bir şey değildir. Dilleri, sesleri farklı olduğu gibi insanların yüzleri de farklıdır. Kur’an bunun Allah’ın delillerinden olduğunu şöyle anlatır:

Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin, seslerinizin ve sîmâlarınızın farklılığı da yine Onun âyetlerindendir. İlim sahipleri için elbette bunda deliller vardır.” (Rum, 22)

Melanin vücutta renk veren bir maddedir.  İnsanlarda; ciltten saçlara, gözlerden beyin zarına kadar melanin denilen renk pigmentlerine rastlamak mümkündür. Güneşin zararlı UV ışınlarından cildi korur. Deriye rengini veren melanin ile saç renklerinin siyah, kahverengi ve ya sarı olmasını sağlayan melanin veya gözün renkli görülmesini sağlayan melanin de birbirinden farklıdır.

İnsanların cilt rengini belirleme görevi melanin pigmentine verilmiştir ancak bazen çok koyu cilt rengi olduğu gibi bazen de bu pigmentin azlığı veya yokluğu mümkündür. Tamamen yokluğunda beyaz renkli, “Albino” insanlar veya hayvanlar meydana gelir. Farklılıklar eksiklik değil aslında zenginliktir. Ancak bu farklılıklar insanlar tarafından tarih boyunca yanlış algılanmıştır.

Bugün Tanzanya’da Albino olmak geçmişte Arabistan’da Bilal-i Habeşi (r.a) veya ABD de zenci olmaktan çok daha kötüdür. Çünkü onların can emniyeti yoktur. Ülkenin ancak üçte bir Müslüman ve Hristiyandır. Geriye kalanlar yerel dinlere mensuptur. Orada Pagan inanışlar halen geçerliliğini koruyor. Vudu büyücüleri zengin olmak isteyen, iyi bir kısmet bulmak isteyen veya sağlığına kavuşmak isteyen pagan Afrikalılara içinde Albino’ların elleri, ayakları, gözleri veya kafa derisi bulunan iksirleri sunmaya bugün de devam ediyorlar…

Bir albinonun kafa derisi, elleri ve ayakları 250 bin dolara kadar çıkan paralara satılıyor. Resmi rakamlara göre Tanzanya’da 2007 yılında 53 albino, acımasızca katledildi, Bazı bölgelerde Albino bebeklerin doğar doğmaz öldürüldüğü belirtiliyor. Ortalamadan 10 kat fazla Albino vakasının görüldüğü Tanzanya 270 bin dolayında kişiyle en yoğun Albino nüfusuna sahip ülkelerden biri.

Tanzanya’nın eski başkenti Darüsselam’da Eylül 2014 de açılan Nur Medresesine çok büyük görevler düşüyor.  İnşallah bu medreselerin sayısı artar, bütün Tanzanya’ya yayılır. Oralarda doğru İslamiyeti ve islamiyete yakışan doğruluğu gösterdikçe onların hem dünya hayatı hem de ahiret hayatları kurtulacaktır. Güzel bir dünya görmek ümidiyle.

Dr. Selçuk Eskiçubuk

www.NurNet.Org

tanzanya albino

Tanzanya Medrese-i Nuriyesi Hizmet Vermeye Başladı

Dünya üzerinde bir çok yerde olduğu gibi özellikle Afrika ‘da da Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale-i Nur eserleri giderek yayılmaya devam ediyor… Risale-i Nur hizmeti veren nur dershanelerinin sayısı giderek artıyor.

AFRİKA’NIN PARLAYAN YILDIZLARINDAN BİRİSİ KONUMUNDADIR

Afrika’da NUR hizmetleri her geçen gün artarak devam ederken , DoğuArikan’nın merkezi konumunda bulunan Tanzanya’danda müjdeli bir haber geldi. Geçtiğimiz ay Tanzanya’nın başkenti Darüsselam’da Nur Medresemiz açıldı.

Doğu Afrika’da Müslüman nüfusun yoğun olarak yaşadığı ülkerlerden birisi olan Tanzanya , konumu itibarı ile Doğu Afrika’nın ticaret merkezi olarak ön plana çıkmakta ve Doğu Afrika Birliğinin Merkezi burada bulunmaktadır. Bu kapsamda birçok Avrupa ve Dünya ülkesinin ilgisini çeken ülke Afrikanın parlayan yıldızlarından birisi konumundadır.

MÜSLÜMANLAR CİDDİ SIKINTI ALTINDA

Müslüman bir Devlet Başkanı tarafından idare edilen ülkede Müslüman nüfusu toplam nüfusun 1/3’ü kadar olduğu tahmin edilmektedir. Çeşitli Sünni Cemaatlerin ve Hintli Müslümanların bulunduğu ülkede Müslüman nüfus ciddi sıkıntılar altında bulunmakta ve çeşitli baskılar ile karşılaşmaktadır.

Birkaç senedir çeşitli vesileler ile ziyaret edilen ve hizmet zemini araştırılan Tanzanya’da geçtiğimiz Ağustos ayında bir Medrese kiralandı. Ankara ve Kütahya’nın Simav ilçesinin alakadar olduğu medresemizde Ankara’dan ve Simav’dan 1 er tane ehli hizmet kardeşimiz kalmakta ve burada Nur hizmetleri ile alakadar olmaktadır.

5000 KİŞİYE BROŞÜR DAĞITILDI

Tanzanya’da Anatolia Foundation adında birde vakıf kurularak buradaki tercüme , neşir ,kurban gibi hizmetlerimizin resmi bir organ tarafından yapılması planlanmaktadır. Bu organizasyonların ilki geçtiğimiz kurban bayramında vekalet yolu ile kurban faaliyeti olarak yapılmış ve Kondoa şehrinde kurban kesimi ve dağıtımı faaliyeti Anatolia Foundaion tarafından gerçekleştirilmiştir.Bu faaliyet esnasında Anatolia Foundation tarafından yerel dilde harılanmış Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’yi , Risale-i Nurları ve Vakfımızı tanıtan bir broşür yaklaşık 5000 kişiye ulaştırılmıştır.Şehirdeki yöneticilere, okul müdürlerine Swahili dilinde Risaleler hediye edilmiş ve çeşitli irtibatlar sağlanmıştır.

DÜNYANIN RİSALE-İ NURLARA OLAN İHTİYACI

Çok kısa zaman içerisinde gerek yerel halkın gerekse de orada yaşayan Türklerin teveccühü hizmetlerimizin kısa sürede inkişaf etmesine vesile olmaktadır. Darüsselam dershanemizde haftada iki gün derslerimiz olmakta, haftanın bir günü Türkçe bir günü de İngilizce ve Swahilice dersler yapılmaktadır.Derslerimize hem komşularımızdan hem üniversite talebe ve hocalarından hemde türk esnafımızdan birçok kişi iştirak etmektedir. Kısa zaman içerisindeki bu inkişaf Nurun himmetini ve bereketini bizlere bir kez daha göstermiş Dünyanın Risale-i Nurlara olan ihtiyacını anlamamıza bi rkez daha vesile olmuştur.İnşaallah Darüsselam Medresemiz kahraman nur talebelerinin yetişmesine vesile olacak ve Tanzanya’nın dört bir yanına bu hakikatler en kısa sürede yayılacaktır.

Son olarak Darüsselam medresemizde ehli hizmet olarak kalan Harun ve İsmail kardeşlerimizin selamlarını , dua isteklerini ve Tanzanya’ya davetlerini sizlere iletiyor.Binler selam ediyor , tüm kardeşlerimizden Dua talep ediyoruz.

Ecz. Ahmet KULAT
Simav/Kütahya

Risale Ajans

Tanzanya’dan İlk Selam

WallahuYad’u ila Darisselam.
Allah sizi Darusselama davet ediyor. (Ayet-i Kerime)

Bismihi Subhanehu
İkinci Esas; Hem anlarsın ki; Şu hanın içinde oturanlar misafirlerdir. Onların Rabb-ı Kerim’i, onları Dar üs Selam’a davet eder.

Haşir risalesindeki bu ahirete dair veciz ifade kulaklarımızda hoş bir sada ve çehremizde tatlı bir tebessüm hasıl ederek 13.3.2013 tarihinde Tanzanya’nın başşehri Darusselam’a vasıl olduk.

GÜMÜŞ DORUKLARA BEYAZ NUR İSMİ MÜNASİP GÖRÜLMÜŞ

Afrika kıtasındaki en büyük ülkelerden birisi olan Tanzanya aynı zamanda dünyadaki en fakir ülkelerden birisidir. Afrika’nın en yüksek noktasına sahip bulutlara asılı gibi duran, zirvesi gümüş kaplı meşhur Klimanjaro Dağı bu ülkededir. Bu gümüş doruklara Beyaz Nur ismi münasip görülmüştür.

Cennetten bir köşe adeta Tanzanya. Flamingolar, Zebralar ve Ceylanlarla şenlenmiş kuzeydeki Natron Gölü, 25 bin hayvanın barındığı Ngorngoro Milli Parkı, 14 bin kilometrelik dünyanın en büyük açık hava parkı Serengeti Parkı ve yine dünyanın en büyük ikinci tatlı su gölü Viktorya ile dünyanın en derin gölleriyle üç tarafı çevrili bu güzel ülkenin dördüncü kıyısı ise Hint Okyanusuna açılıyor.

İşte burası Tanzanya. 60’lı yıllara kadar mescidlerinde Abdülhamid adına hutbe okunan Tanzanya’ya İslam Resul-ü Ekrem (asm) hayatta iken asr-ı saadette gelmiş. Nübüvvetin 5 yahut 6. senesinde Habeşistan’a giden iki hicret kafilesi Afrika kıyılarının İslam ile şerefyab olmasına vesile olmuştu. Hz. Ömer devrinde ise fevç fevç İslama dehalet gözlenmişti bu kıyılarda; Tanzanya, Kenya, Mozambik  bu devirde İslam ile tanışmıştı.

Ta o devirlerden 16.yy Portekiz sömürge seferlerine kadar İslam devleti burada hakimiyetini sürdürmüş hatta sonrasında da tamamen sömürgeleştirilemeyen Tanzanya 1916 senesinde İngiliz işgaline uğramıştır. 1961 senesine kadar da İngilizlerin sömürgeciliği devam etmiştir. İslamın buradan sökülüp atılması için gerek maddi silahlarıyla ve gerekse misyonerlik faaliyetleriyle 4 asır çaba sarfeden Batılılılar kısmen muvaffak gibi görünselerde genel itibariyle bu maksatlarında muvaffak olamamışlardır.

TEVRAT, İNCİL VE ZEBUR’DAN DA ALINMIŞ CEVŞEN

Bir kaç günlük keşif seyahatimizde gördüğümüz kadarıyla Tanzanya’daki kardeşlerimiz Sünni-Müslümanlar olup Şafii mezhebine tabidirler. Kadiri tarikatı bütün ülkede çok müessir ve bazı kaynaklara göre Tanzanya’daki Müslümanların yarısından fazlası ehli tasavvuf. Cuma namazında gittiğimiz cami Şazeli Tarikatına mensup kardeşlerimize aitti. Cuma namazını müteakip uzun tesbihat, tahmidat ve salavatlardan sonra yaklaşık üç saat devam eden ve Cevşen, Delail ve başka ezkar ve evradları cemaat halinde cehri zikrettiklerine şahid olduk. Şazeli Şeyhi Mahmut Şazeli’ye Nurlardan hediye ettik, bizimle beraber olan Said Özadalı ağabey de Cami İmamıyla Nurlardan sohbet ettiler.

Başka bir bölgede eda ettiğimiz bir vakit namazı sonrası karşılaştığımız Müslüman bir dervişin elinde Cevşen gördük. Merakla mukaddimesini Said Ağabeyden tercüme etmesini istedik. Mukaddemsinde aynen şu hususlar yazılı: Efendimizin (asm) harpte giymiş olduğu zırh kendisini sıkıyordu, rahatsız ediyordu, bunun üzerine Cebrail (as) geldi ve zırhı çıkar bunu oku dedi… Yine ilerleyen kısımlarında “bu Cevşen duası kütübü mukaddeseden, Tevrat, İncil ve Zebur’dan ve hem suhuf-u ibrahimden alınmış en tesirli bir duai azamdır” ifadeleri vardı.

Darüsselam’da yatırımcı Türk nüfüsu dikkatimizi çekti, bizi havaalanından esnaf abiler karşıladılar. Çeşitli sahalarda ve farklı iş kollarında yatırımlar yapmış Türk abilerimiz bu ülkede. İlk günümüzde Türk vakıf kuruluşlarını ziyaret ettik. Mahmut Hüdai Vakfı ve Osman Nuri Topbaş Hocamızın talebeleri tarafından çok sıcak karşılandık ve misafirleri olduk.

DUA EDİN BEN DE RİSALENİN BİR KISMINI TERCÜME EDEBİLEYİM

Bir vesile ile tanıştığımız yazar ve emekli Öğretim Görevlisi Tanzanyalı Muhammed Said Bey Nurlar’ı görünce “dua edin ben de bir kısmını tercüme edebileyim” dedi. Kendisinin Oxford Üniversite Yayınlarında çıkmış Tanzanya Tarihi ve Müslümanlarıyla alakalı üç kitabı bulunuyor. Son günümüzde bizi tekrar ziyaret eden Muhammed Said Bey ile Hastalar Risalesini okumaya başladık, hayret ve takdir ifadeleriyle ayağa kalktı ve “bana şimdi müsaade edin eve gideyim ve çocuklarıma bunları okuyayım” dedi. Gece ise e-mail atmış ve kitabı tercümeye başladığını söyledi.

Dersane açma niyetimizi ifade edince hemen arkadaşlarını ve çevresini aradı “haydi kalkın dersane için bir iki daire buldum, gidip bakalım” dedi. Bir daireye bakarken Türkiye’de Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun Tanzanyalı Ferej kardeşimiz bizi buldu. Dr. Ferej kendisi gibi doktor olan ve Türkiye’den mezun olan hanımı ile birlikte bizleri evine davet etmek üzere gelmişti yanımıza. “Ağabey, biz Türkiye’deyken nereye misafirliğe gitsek misafirin duası makbuldür diye dua ettirirlerdi şimdi siz benim misafirimsiniz bizim eve gideceğiz, ilk ev dersini yapacağız ve siz dua edeceksiniz” dedi.

DERSANENİN AÇILMASINI DÖRT GÖZLE BEKLİYORUZ

Darüsselam’da olduğumuzu işiten ve bir kaç defa Türkiye’de bulunan Tanzanya Müzdelife Yardımlaşma Derneği Başkanı Faruq Hammad Bey ziyaretimize geldi.  Kendisi de inşallah hizmetlerin devamını ve dersanenin açılmasını dört gözle beklediğini ifade ederken memleketi Zangibar’a Nurları götürmek üzere kitapları aldı.

TANZANYA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA KÜLLİYAT

Tanzanya Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret ettik. Hem Bölge Müdüriyetlerine hem genel merkezlerine Nurlardan bıraktık. Ayrıca Diyanet İşleri Genel Sekreteri Abdulhakim bey vasıtasıyla bir adet İngilizce Külliyatı Diyanet İşleri Başkanına ulaştırılmak üzere bıraktık. Rabbim tesirini halk etsin ve hissemizi ziyadeleştirsin. Son günümüzde yine çeşitli ziyaretlerde ve hususan Türk esnaf ve yatırımcıların iş yerlerine ziyaretler ettik.

NURLARIN İVEDİLİKLE SWAHİLİ LİSANINA TERCÜMESİ

Hülasa esasen buraya biz gelmeden evvel Giresunlu Hafız Hüseyin Ağabey adeta santral gibi Türkiye’nin neresinde olursa olsun Tanzanya ile alakalı kim varsa aramış bulmuş. Kendisi gelmeden namı gelmiş. Telefonda veyahut emaillerle neredeyse alakadar olabilecek herkes ile bir şekilde iletişim kurmuş. Türkiye’de okuyan Tanzanyalı talebeler, farklı cemaatlerden Tanzaya’ya gelenler ve Türk esnaf abiler, her birine bir gayret saikiyle ulaşmış. Hafız Hüseyin Abi eğer bir iki hikmete mebni kısa bir süreliğine Türkiye‘ye dönmesi icab etmese ben artık dönmeyeyim niyetinde olduğunu ifade ediyor.

Şu anda hedef Tanzanya Darusselam’da yerini tesbit ettiğimiz merkezde inşaatı devam eden ve bir aya kadar bitecek olan binada medrese-i nuriyenin açılması.  Ve Nurların ivedilikle Swahili lisanına bitamamiha tercümesi. Bu dersanemiz Afrika’da bir neşir merkezi olacak inşallah. Ehli himmet ağabey ve kardeşlerimizin maddi ve manevi dualarını bekliyoruz.

Ve Minellahi Tevfik.

Tanzanya Darusselam’da Nur Kardeşleriniz Namına
Hafız Hüseyin, Ali İbiş, Yunus, Said Özadalı, Mehmed Südlü, Muhammed Rıza

risale haber

Artık Tanzanya’da Kuran-ı Kerim Ve Risale-i Nurlar Ateşe Verilmesin!

Essalamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Barakatuh,

Çok Saygı değer 27-31 Ağustos 2012 1.Uluslararası Risale-i Nur Tercümanları Toplantısı Organizatörlerine,

Sizlere bu mektubu, yukarda bahsedilen, son derece aydınlatıcı ve iyi organize edilmiş İstanbul toplantısından dolayı teşekkürlerimi bildirmek amacıyla yazıyorum. Ne kadar güzel bir tevafuktur ki, bu toplantıdan hemen sonra, Afrika ve Avrupaya yayın yapan İkra televizyonunda Risale- i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi hakkında yayımlanan bir belgeseli izledim. İstanbul’daki tarihi toplantıdan hemen sonra, son derece mükemmel bir şekilde sunulan bu belgeseli izlemek benim için büyük bir keyifti doğrusu.

İkra televizyonu belgeselinde; Risale-i Nurun bugüne değin beş civarında ülkede tanınıp bilindiği anlatıldı. Oysa katıldığım İstanbul toplantısında elliye yakın ülkeden katılımcı vardı ve her katılımcı en az bir veya birden fazla kendi ülkelerinde konuşulan en yaygın dile tercüme edilmiş Risale-i Nurları zikrettiler. Bu İstanbul toplantısına, Tanzanya’dan, Swahili dilinde yayımlanmış dört Risale-i Nur tercümesiyle katıldım.

Swahili dili Afrika Birliğinin resmi dilidir ve Tanzanya, Kenya, Somali, Uganda, Ruanda, Burundi, Kongo, Malawi, Zambia, Namibya, Güney Afrika ve Mozambik’in de aralarında olduğu Doğu-Orta ve Güney Afrika’da yeralan 45 milyondan fazla insan tarafından konuşulmaktadır. Swahili dilini konuşan tüm bu insanların Risale-i Nurları okumaları ve anlamalarını sağlamak ve böylece inançlarını, sevgilerini, Allah’a ve Hz. Muhammed(S.a.v.)’e itaaatlerini arttırmak, müslüman olmayanların müslüman olmalarını sağlamak, bu yolda çaba harcamak ne kadar harika bir düşünce!

Gerçekleştirmek istediğimiz bu ulvi gayelere varma yolunda birçok güçlükler de bizleri beklemektedir. Ülkem Tanzanya’da Efatha Kilisesine mensup ve kendini bir peygamber olarak gören bir kişi tarafından, müslüman bir şeyhe ait matbaa ateşe verildi. Matbaada olan üç adet Risale-i Nur tercümem ve birçok Kuran-ı Kerim bu yangında yandılar. Bu kişi son derece pervasız zira adaletin elinden herzaman kaçmayı başarabilmekte! Sizlerden rica ediyoruz; lütfen karşı karşıya olduğumuz basım zorluklarına karşı bizlere elinizden gelen yardımı ulaştırın. Basılan kitaplar buraların halklarına ulaştırılsın ve böylece ila-yı kelimetullahı gerçekleştirme yolunda mesafeler kat etmiş olabilelim..İnşaallah.

www.NurNet.org

Tanzanyalı Müslümanlar Bizlerden Hizmet Bekliyor

[Tanzanyalı Doçent Doktor Rosany Jumah Madati ve 45 Milyon insan tarafından konuşulan Afrika Swahili Diline tercüme ettiği Mucizat-ı Ahmediye(S.A.V.) ]

27-31 Ağustos 2012 tarihleri arasında Ruba Vakfı öncülüğünde organize edilen ve İstanbul Topkapı’da bulunan Hamidiye Vakfı Binasında icra edilen 1. Uluslararası Risale-i Nur Mütercimleri Toplantısına Tanzanya’dan iştirak eden Doçent Doktor Rosany Jumah Madati ile konuşma fırsatımız oldu…

Tanzanya; 50 milyon nüfuslu, nüfusunun %65’i müslüman olan bir Afrika ülkesi. Ülkede yerel Swahili dili ile İngilizce konuşuluyor. Tanzanya’nın komşuları olan Kenya, Uganda, Ruanda, Malawi ile birlikte toplam 45 milyon insan Swahili dilini konuşuyor.

Risale-i Nur Mütercimi Doçent Doktor Rosany Jumah Madati; 71 yaşında, Morogoro İslam Üniversitesinde görev yapmakta olan bir doçent. Risale-i Nurlarla tanışması yaklaşık 8 sene önce, ülkesinde bulunan Gülen Cemaati okullarında ders verirken olmuş.

[Swahili Dilinde Küçük Sözler-23 ve 26.Söz Birlikte
[ Eserlerin basımının İhlas Nur Neşriyat tarafından, 2004 yılında Ankara’da yapıldığını gördük]

Öncelikle tüm külliyatı baştan sona okumuş. Çok etkilendiği bu eserlerin kendi insanınca da okunması gerektiğini düşünerek Swahili dilinde tercüme yapmaya başlamış. Yaptığı tercümeler yaklaşık 30 000 adet basılarak; liselere, Kur’an-ı Kerim kurslarına, Cami imamlarına ulaştırılmış. Hatta yaptığı tercümeler ülkesindeki bir gazetede yayımlanarak okuyuculara ulaştırılmış.

Kendisi vedalaşmadan önce bizlere; en büyük problemlerinin, Tanzanya’da basım sektörünün son derece zayıf olması nedeniyle Risale-i Nurları bastırmak olduğunu, bu hususta bizlerin yardım ve desteklerini beklediklerini, bu toplantının yapılmasında emeği geçen herkesin şahsında ülkemize ve milletimize müteşekkir olduklarını belirtti.

NurNet, İstanbul, Eylül-2012