Etiket arşivi: Yeni Asya

CERBEZE iLE ETBAINIZI KANDIRMAYIN ARTIK YETER!

Kazım güleçyüz’ün “Bediüzzaman sonrası nurcuların siyasi tercihleri” videosuna cevap mahiyetindedir.
Bu videoyu izledim ve çelişkili ifade ve beyanlarını dinledim. Kendi içerisinde de çelişen bu beyanlarına karşı bir şeyler yazmak istedim.
Güleçyüz’ün beyanında 
* Demokrat misyonunun Adalet ile devam ettiğini söylediniz. ki bizde buna katılıyoruz. Lakin şu var. Demokrat bir misyon iken ve bunu misyonu adaletle devam ettiğini söylerken bu misyonun temsilcisi olarak şimdiki Demokrat partiyi görüyorsunuz.
4. dk de ise tüm nur meşreblerinin ve diğer mesleklerin de desteğini aldığını söylediniz ki elhak doğrudur.
videonun 6.40 da ise “% veya %% kaç bunlar bizim ölçü değil”. denildi.
o halde soruyorum ki üstad halkçılara karşı, millet partisi ve cevdet rifat atilhanın kurduğu ittihad-ı islam partisini neden desteklemedi demokrata verdiği desteği devam ettirdi? çünkü bu millet ve ittihad-ı islam partileri, halk partisinden oy alamaz demokrat partiden oy kaydırabilir. Demokrattan oy kayması ise halkçıların işine yarar. Dolaylı yollardan bu mllet ve ittihad-ı islam partilerine kayan demokrat oyları Halçılara verilmiş olacaktır.
Bir basit denklem. 1 Oyun var. Bunu götürüp ya Halkçı zihniyete veya bunun karşısında ki en gür sese vereceksin. Engür sese vermeyip cılız seslere verirsen senin poatnsiyel 1 oyun engürsesten 1 kayıp olduğu için Halkçıların sesinin daha gür çıkmasına sebep olacaktır.
Bu sebeple üstad Bediüzzaman (k.s.) bu siyasi dehasını kullarak millet ve ittihad-ı islam partilerine oy kaymaması ve demokratın devamı için “BU VATANDA 4 PARTİ VAR” Başlıklı mektubu kaleme almış olup 1. ve 3. saidin siyasi dehalarını konuşturmutur. Şimdi Halkçılara karşı en gür seda olan AK Parti yerine kıyıda % veya %% 1’lik bir rey sahibi olan yerleri desteklemek oromatik olarak HALKÇILARA DESTEK MANASINA GELMEKTEDİR. Zaten Halkçılar bunu bildikleri için AK Partiye değil de falan filan yere verin demekteler. 7 haziran seçimlerinde Halkçıların Sa***** partisinin stantlarını kurdukları da medyaya yansımıştı.
8. dk de üstadın varislerinin meşvereti ve bu kararı açıklamalarına kafa tutar tarzda umumu bağlamaz gibi bir tabir kullanarak bir şeyler söylediniz.
Buna deriz ki: sizin aldığınız kendi kafa feneri ve meşveret namı altında ki muhalif sesleri susturmak için kullanılan silahınız da umumu bağlamaz. Ve bunun yeni asya tabanına ya da dikte edemez veya dayatamazsınız. Meşveret kararımız deyip muhalifleriniz bu kılıf ve suretle susturamazsınız. 
Tabana zıt bir üst kadro yapılanması görüyoruz. Biliyoruz bu yapılanma  ekalli kalil bir kesim ve azama tahakküm etmeye çalışıyor.
Bu tahakküm için ise biz meşret ettik, bizde meşveret esas gibi BATIL KASTEDİLEN HAK BİR SÖZ KULLANILMAKTA. (TARiHTE HZ. ALi (r.a.) karşı mızraklarına Kur’an sayfaları takanları hatırlatıyor bize.)
Biz tüm nur meşreblerinin [Tenvir, Zehra, Yeni Asya Harici] ve diğer mesleklerin [Tarikatların] ittifak ettiği şimdiki AK Partidir. Yukarda izah ettiğim kısımla sizin videoda söyledikleriniz nedense çelişmektedir, Videonun başında söylediğiniz mana ile terstir.
Hem herkes ittifak etmiş Adalat partisinde diyorsunuz ve mürur-u zamanla ya esaret ya zafer manasında olan bir zamanda; ama biz orada ihtilaf ederiz manası çıkıyor ki, burada başka manalarda okuyabiliriz. Başka defterler sahibi olduğunuzu çok rahat görüyoruz bu durumda.
Bugün ve Millet yayın ekibine kayyum atanması gibi bir şeyi Yeni Asya olarak istediğinizi de belli ediyorsunuz. Çünkü işleriz iyi gitmiyor. Batmadan böyle bir şey olursa el koydular deyip kabahatinizi gizleyeceksiniz. Ve milletten hizmet diye para toplayacaksınız. Kusura bakmayın YEMEZLER..
Yeni Asya Meşreb Nur Talebelerine Sesleniyorum Ki:
Bu seçimlerde, 7 Haziran seçimleri için Güneydoğu Yeni Asya müntesiplerinin yaptığı gibi sizlerde bu dikteyi kabul etmeyin. Başka manalara çalışanlarla beraber olmayın. Sözde meşveret aslı dikte olan şeyi tanımayın.
Ha cephede düşmana kurşun sıkmayıp yeni bir cephe açmışsınız,
ha harpten kaçmışsınız veya düşmana iltihak etmişsiniz. 
Netice aynıdır.
üST AKLA SESLENiYORUM!
EY üSTADA SADAKAT KILIFINDA TAASSUP TAŞIYAN KİMSELERE!
Durumun vehametini görmek istemeyip, CERBEZE iLE ETBAINIZI KANDIRMAYIN ARTIK YETER!
Muhammed Numan ÖZEL
www.NurNet.Org

 

Cezaevinde Kur’an-ı Kerim, İngilizce ve Bilgisayar Öğreniyorlar

Geçen günlerde İzmir Yeni Asya Pazarlama ekibi Hasan Muharrem Okur ve Mustafa Akyıl’la birlikte İzmir Kırıklar’daki dünyanın hayran kaldığı İzmir 1 Nolu F Tipi CİK Kurum Müdürü Ayhan Çapacı ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Bugün ülkemizde örnek teşkil edebilecek hale gelerek kalite standartlarını zorlayan İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yönetim ve personelinin titizlikle yapmış olduğu çalışmaları ve başarıları yakından gördük. Çalışma, dinlenme ve spor alanlarıyla oteli andıran Türkiye’nin ilk kalite belgeli cezaevini görmek için birçok ülkeden heyetler geliyor. Bu cezaevinde eğitim ve eşitlik ile ağalık sistemi yok edilmiş. Bunun yanında mahkûmların el emeği, atölye çalışmaları fuar ve sergilerde satılıyor. Diğer hapishanelere örnek teşkil edebilecek bir proje olmakla birlikte, İzmir Yeni Asya Pazarlamanın başlatmış olduğu kampanya kapsamında mahkûmların kitap ve dergi ihtiyaçlarına yönelik Bizim Aile ve Genç Yorum dergilerimiz ve çeşitli neşriyatımız ellerine ulaşmakta. Bunun yanında, 2013 Bediüzzaman Takvimi birçok mahkûm odasını süslediği gibi, istifade ettikleri için teşekkürlerini ifade ettiler. Ayrıca neşriyat cihetinden her türlü desteği beklediklerini söylediler. Destek olmak isteyen okuyucularımız Hasan Muharrem Okur’u 0 (532) 47 15 352 numaralı telefondan ulaşabilirler.

ZİYARETÇİ BÖLÜMÜ KURUMUN ALGILANIŞINI OLUMLU ETKİLEDİ

Söyleşimizde Müdür Ayhan Çapacı, cezavi ile ilgili olarak bize şunları anlattı; “Kurumun iç mekânların da gösterdiğimiz titizliği, dış mekânlarda ve çevre düzenlenmesinde de gösterdik. Gelen ziyaretçilerin daha huzurlu, rahat ve temiz bir ortamda karşılamanın kurumun algılanış biçimini olumlu etkileyeceğini düşündük. Bunun için kayıt işleminin yapıldığı alanı ziyaretçiler için düzenlendik. Ziyaretçilerin bu alanda bulunan kafeteryada kahvaltı edebilecekleri, çay ve kahve içebilecekleri bir alan sağlandı. Gelenler, ziyaret öncesi bekledikleri süre boyunca televizyon izleyebilmelerinin yanısıra, kurumda yapılan el işlerini görüp satın alma alabiliyor ve satın aldıkları ürünün ücretini hükümlü ve tutukların hesabına para yatırabiliyorlar.

KALİTE STANDARTLARINDA BİN KİŞİYE YEMEK ÇIKIYOR

“Kurum personeli kamu hizmeti yaptığının bilinci ve sorumluluğuyla hareket ediyor. Güvenliğin sağlanması yanında kaliteli hizmet sunmaktan taviz vermemek için çaba gösteriyor. Kurum yemekhanesi de günlük ortalama bin kişiye yemek hazırlıyor. ISO 22000 standartları kapsamında kuruma kabul edilen ürünlerin hijyenle korunup pişirilmesi ve sunulması noktasında kurum çalışanlarına ve hükümlü ve tutuklulara hizmet veriliyor.

DÖRT ADET AÇIK GÖRÜŞ ALANI BULUNUYOR

“Kurum içerisinde dört adet açık görüş alanı bulunuyor. Tutuklu ve hükümlülerin ziyaretçileri ile bir araya geldiği anların öneminin farkında olarak, ziyaretlerin huzurlu ve güvenli alanlarda yapılması amaçlandı. Ayrıca bu alanlarda bulunan çay – kahve otomatlarından hükümlü tutuklular ve ziyaretçiler ücretsiz yararlanabiliyor.

ZANAAT VE KUR’ÂN ÖĞRENİYORLAR

“Hükümlü, tutuklu ve personelin yararlandığı kütüphanede 6547 adet kitap bulunmaktadır. Bunun yanında hükümlü ve tutuklular kitap, gazete ve dergi satın alabiliyor. Kaybolmakta olan el işçiliği ve zanaatların öğretilmesi, tutuklu hükümlülere bu becerilerin kazandırılması, kişilerin yanı sıra ülke ekonomisine de katkı sağlaması amaçlanıyor. Bunun için Ahşap Teknolojileri Atölyesi, Çini İşlemeciliği Atölyesi, Cam Boncuk Tasarımı Atölyesi, Yağlı Boya ve Resim Atölyesi, Bilgisayar Kursu, İngilizce Kursu ve bunun yanında dini vecibe olarak Kur’ân-ı Kerîm öğrenmek isteyenler için ayrıca kurs var. Açtığımız bu kurslar 10 kişilik gruplar halinde devam ediyor.

KALİTE DERNEĞİNDEN ÖDÜL ALDIK

“Ceza İnfaz Kurumumuz hizmet odaklı çalışan bir kurum olma niteliğinde. 2011 yılında gerçekleştirilen “Mutlu Ziyaretçi, Üretken Mahpus” Projesi ile kurum Kal-Der İzmir Şubesi tarafından düzenlenen mükemmelliği arayış sempozyumunda, Yılın Başarılı Ekibi Büyük ödülüne lâyık görüldü. Bu proje ile mahpusun yeniden sosyal hayata hazırlanması ve gelen ziyaretçilerin memnuniyeti sağlandı.

ABDULBASİR ŞEKER

İZMİR

Yeni Asya

İzmir’de Külliyeler Tamamlanmak Üzere

İzmir’in Hatay-Üçyol semtindeki inşâatı sona ermek üzere olan Kültür Merkezine ilâveten ikinci sosyal te’sîsi tamamlamak için Yeni Asya okuyucuları ihlâs ve gayret ile çalışmalarını sürdürüyorlar.

Bornova Yeni Asya Okuyucuları öncülüğünde Seferihisar İlçesinin Payamlı Mahallesi’nde 1200m2 kapalı alanı bulunan Yeni Asya Vakfı Eğitim ve Sosyal Te’sîsi inşâatı istikrarlı bir şekilde ilerlemektedir. Te’sîsin 1200m2 fayanslarının alımı, balkon korkulukları, septik çukuru tamamlanmış durumdadır. Bornovalı kardeş ve ağabeyler te’sîsi, ilkbahar ve yaz programları için yetiştirmeye çalışıyorlar.

Allah yardımcıları olsun. Himmetli ve gayretli kardeş ve ağabeylerimizin sayısını çoğaltsın…

Bahtiyar EREN

mehmet.bahtiyar@hotmail.com

Kaynak: RisaleTalimhaber.com

Londra Üniversitesinde Risale-i Nur dersleri

Londra Üniversitesi İslâm Araştırmaları Bölümünde İslâm ve Müslüman dünyası üzerine çalışan Öğretim Üyesi Dr. Carool Kersten’in başlattığı ve İslâm düşünürlerinin tanıtıldığı dersin müfredatına geçen yıldan itibaren Bediüzzaman da dahil edildi. “Türkiye’de İslâmî Düşünce: Said Nursî” dersi öğrencilerden yoğun ilgi görüyor.

İNGİLİZCE TABİAT RİSALESİ DAĞITILDI, DERS YAPILDI

Öğretim görevlisi Tubanur Yeşilhark Özkan tarafından anlatılan ders, geçen hafta Türkiye’den Doç. Dr. İ. Lâtif Hacınebioğlu’nun katılımıyla yapıldı. Dersten sonra öğrencilere ICBA’nın hediyesi olarak İngilizce Tabiat Risalesi dağıtılırken, ilâhiyat öğrencisi Sümeyra Selçuk da kitaptan bir bölüm okuyarak “ders” yaptı.

Londra Üniversitesi’nde Risâle-i Nur’a ilgi büyük

LONDRA Üniversitesi’nde (King’s College) “Türkiye’de İslâmî Düşünce: Said Nursî” konulu dersler, öğrencilerden büyük ilgi görüyor. İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in doğrudan himayesinde bulunan İngiltere Londra Üniversitesi (King’s College) İslâm Araştırmaları Bölümünde “Çağdaş İslâm Düşüncesi” veya “Modern İslâm” adlı dersler veriliyor.

Geçtiğimiz yıldan itibaren de bu derslerin içine “Türkiye’de İslâmî Düşünce: Said Nursî” dersi de müfredatta işlenmeye başlandı. Londra Üniversitesi King’s College akademik anlamda belli bir etkisi olan fikir ve düşüncelere yer vermek, etkili ya da farklı olan yaklaşımları tanımaya hazır bulunmak iddiasında olan bir üniversite.

Bu noktada Risâle-i Nur ve Said Nursî, İslâm düşüncesinin çağdaş en büyük temsilcilerinden biri olarak King’s College’de ele alınarak incelenmesi ve araştırılması çok önemli bir gelişme. Üniversitede, İslâm düşüncesinin anlaşılması açısından önemli bir adım atılmış durumda.

King’s College’de geleneksel olarak İlahiyat fakültesinde Hıristiyan teolojisi okutuluyordu. Dr. Carool Kersten tarafından henüz yeni kurulan İslâm Araştırmalar bölümünde İslâm coğrafyaları ve buralarda gelişen düşünce ve ekoller üzerine konular derslerde işlenmeye başlandı. Bu derslerle Batı’nın İslâm dünyasını anlamasına bakan yönleriyle ilginç çalışmalara zemin hazırlaması bekleniyor.

DERSLERİ DR. CAROOL KERSTEN BAŞLATTI

King’s College Dr. Carool Kertsen, kendisi Müslüman olmamasına rağmen, İslâm ülkeleri ve düşünceleri üzerine çalışan bir akademisyen. Dr. Kertsen, “Çağdaş Müslüman düşünce, (Post) modern Müslüman dünyanın entelektüel tarihi, Küresel ve bölgeler arası bağlamlarda İslâm, Güneydoğu Asya’da İslâm Tarihi, İslâm’ın disiplinler arası çalışmaya yaklaşımları” üzerine akademik çalışmalar yapıyor.

Dr. Kertsen, bu çerçevede King’s College’de “Çağdaş İslâm Düşüncesi” veya “Modern İslâm” dersleri başlattı. Üniversitede Dr. Carool Kersten’in nezaretinde her hafta bir İslâm düşünürü bütün yönleriyle ders konusu olarak ele alınıyor. Geçen yıldan itibaren bu derslere bir İslâm düşünürü olarak Bediüzzaman Said Nursî de dahil edildi.

Risâle-i Nur çalışmalarıyla tanınan Durham Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Colin Turner ile “Risâle-i Nur’da Şer Problemi” üzerine doktora çalışmasına devam eden, King’s College öğretim görevlisi Tubanur Yeşilhark Özkan tarafından anlatılan “Türkiye’de İslâmî Düşünce: Said Nursî” dersi, bu yıl misafir öğretim üyesi Doç. Dr. İ. Latif Hacınebioğlu’nun da katılımıyla 8 Mart 2012 tarihinde tekrarlandı. Londra King’s College Strand Kampüsü dersliklerinde İlahiyat lisan öğrencisi İngilizlerle yapılan bu derste, ilk bölümde Tuğba Yeşilhark Özkan, Bediüzzaman Said Nursî’nin 80 yılı aşkın ilmî ve içtimaî hayatını slaytlarla ele aldı.

Risâle-i Nurlar’ın bu bağlamdaki yazım ve neşrini de anlatan Özkan, dersin devamında Eski Said dönemini, Osmanlı’nın son döneminden yeni Cumhuriyet’e geçiş sürecine değindi. Yeni Said döneminden 3. Said dönemine uzanan dönemde yaşananlara da değinen Özkan, Türkiye’de çok partili dönem sonrasında yaşananların tarihî seyrini anlattı. Özkan, dersteki konuşmasında özellikle Bediüzzaman’ın hayatının her devresindeki ilim, irfan ve imana ait yaklaşımını ortaya koydu.

ÖĞRENCİLERE TABİAT RİSÂLESİ HEDİYE EDİLDİ

Dersin ikinci bölümüne İstanbul İlim Kültür Vakfı’nın (İİKV) hazırladığı Risâle-i Nur’un kısa tanıtım klibinden sonra devam edildi. Bu bölümde King’s College’de misafir öğretim üyesi olan Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İ. Latif Hacınebioğlu bir Kur’ân tefsiri olarak Risâle-i Nur’un özellikle kelâm, felsefe ve tasavvufa bakan temel metodolojileri üzerinde durdu.

Hacınebioğlu, bir tefsir olarak Kur’ân’dan süzülmüş Esma-i Hüsna okumalarını ve kavramsalaştırmalarını Risâle-i Nur’un konu ve sistematikleri açısından anlattı.

Öğrencilerin metinsel olarak çalışarak sınıfa geldiği “niyet, nazar, mana-i ismi ve mana-i harfi” anlayışı üzerinde durdu. İlgiyle takip edilen derste, İngilizce Tabiat Risâlesi, (cause-effect) Uluslar Arası Köprü Derneği’nin (ICBA) hediyesi olarak öğrencilere verildi. Tabiat risâlesinden (cause-effect) örnek olarak bir parça yine Londra üniversitesi ilahiyat öğrencisi Sümeyra Selçuk tarafından okunarak usûlüne uygun bir “ders” yapılmış oldu.

Mustafa Gökmen / Yeni Asya

Konya Gençlik Şöleninden Notlar

GEL DEDİ… GELDİLER

TÜRKİYE’NİN her bölgesinden yaklaşık 5000 kişinin katıldığı şölene, katılımcılar Cumartesi günü gelmeye başladılar. Konyalı Yeni Asya okuyucuları 86 Sivil Toplum Kuruluşunun desteğiyle cumartesi günü 1000 kişiyi misafir etti. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, şölen için şehre gelen misafirlerle bizzat ilgilendi. Konya Büyükşehir Belediyesi, şölene büyük destek verdi.

Münir Şahin Ağaryılmaz ve Yasin Yapalak’ın sunuculuğunu üstlendiği şölende Risale-i Nur Enstitüsü Gençlik Kurulu Üyesi, Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği öğrencisi İbrahim Erdoğan bir açılış konuşması yaptı. Açılış konuşması yapan bir diğer isim de Amerikalı Nur talebesi İmran Kurter’di.

Kurter, “Amerika büyük devletlerden biri ama manen çökmüş de bir ulus… Amerikan ailelerinin birçok manevî problemi var. Genç insanlar inançlarına, gündelik hayatlarına yönelik problemler yaşıyorlar. Fakat çözüm elimizde. Bir yanımızda Kur’ân sünnet diğer yanımızda Risale-i Nur bizlere çözüm sunuyor.” diye konuştu.

Amerika’da neler yaptıklarını anlatan Kurter, İngilizce Risale-i Nur metinlerini Amerikan aksanına ve İspanyolcaya çevirdiklerini bunun öncelikli işleri olduğunu söyledi. Amerikalıların her sene hatırı sayılır bir artışla İslâm’a kucak açtıklarını ifade eden Kurter, yaptıkları sohbetlere gelenlerin çoğunun yerli Amerikalılar olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bizler Amerika’da sizlerin kardeşleriyiz bizlere dualarınızı eksik etmeyin. Risale-i Nur’un mesajını dünyaya duyurmak için aşk ve şevkle çalışıyoruz. Belki birkaç yıl içinde Risale-i nur konferanslarını, şölenlerini Amerika’da yapmak için hepinizi oraya davet edeceğim.”

Gazetemizin imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular da yaptığı tebrik konuşmasında gençleri, topluma huzur iklimlerini sunacak iman ve güzel ahlâkla bezenmeleri ve müspet ilimler alanında en iyi şekilde yetişmeleri için şartlar hazırladıklarını kaydederken gençlerin ortaya koyduğu çalışmaları Bediüzzaman’ın müjdelediği baharın gelmesi olarak nitelendirdi. Açılış konuşmalarının ardından Yunus Emre Orhan “Afyon’un Zindanları” isimli şiiri seslendirdi. Şölende Musab Oran ve Mehmet Sarı’nın oynadığı skeç, güldürürken düşündürdü.

Risale-i Nur Gençlik Şöleni’nde bir de 22-23 Nisan tarihlerinde Ankara (erkekler masası) ve İstanbul’da (hanımlar masası) düzenlenen Gençlik Kongresinin deklarasyonları sunuldu. Ele aldıkları konuyu, Risale-i Nur perspektifiyle inceleyen gençler, sorunlara muhtemel çözümleri ve güncel tartışmaları bu sonuç metinleriyle dile getirdiler. Şölene gelen davetlilere girişte üstünde numara yazılı ayraçlar dağıtıldı, program esnasında yapılan çekilişle 50 şanslı kişi; cep telefonu, saat, gümüş çerçeve, İbrahim Özdabak karikatür albümü, dergi ve gazete aboneliği, gibi ödüller kazandı. Şölen öncesi fuaye alanında Mehmet Kutlular, Sami Cebeci, Halil Uslu, Hayrettin Ekmen, İbrahim Özdabak, Ali Vapurlu ve Sebahattin Yaşar kitaplarını imzaladı.

Elif Nur Kurtoğlu-KONYA

yeni asya