Tebliğ mi? Diyalog mu?

Tebliğ mi? Diyalog mu?
Tebliğ,Peygamber (A.SM.)’dan itibaren ümmetin  omuzunda olan bir vazifedir.
Son zamanlarda  ortaya  çıkan  dinler arası  diyalog  meselesi  şimdi  hangi  noktada! Feto’nun özne  olduğu İslam düşmanı  zalim emperyalizmanın müslümanları  kandırmak üzere Feto tarafından  ısrarla  kullanılan bir argüman.
Şimdi bakalım, Hz.Bedi’uzzaman tebliğ mi yapmış;haşa diyalog mu yapmış.
Asrın vazifelisi,Resulullah’ın mutlak vekili, ki Cenab-Hakkın kendisine ihsan  ettiği Kur’an’a ayine tefsir;asrın dalaleti  olan materyalist inkarcı felsefeyi öldürmüş,iman  ve İslamiyeti  bütün  meratibiyle Kur’anın  manevi muc’izesi olarak izah ve isbat etmiştir.Bu ilim ve fen asrının dersi olarak,Kur’anın ilim ve hikmet nuruyla açılımı olan bir tefsir,ihlas-ı taammesi ile eline verilmiş bir zattır.Bu mevzuda  Bediüzzaman Hazretleri gibi varis-i Peygamberi bir zat hakkında sorumsuzca kal ü kıyl edenler,göğe taş atan çocuklar gibidir.Sonra o taş döner kafalarını kırar veya bir Kur’an’ın azam bir Nur’undan kendilerini mahrum ederler.
Gelelim hadisenin cereyan şekline:
Hz Üstad Bediüzzaman iki üniversiteli talebesini yanına alarak fener patriği Athenagoras’a gidiyor.Aralarındaki mükaleme aynen şöyle :
Hz Üstad Bediüzzaman :
“ALLAH ın Birliğine inanıyor musun?”
Patrik:”İnanıyorum.”diyor.
Üstad :”Muhammed (A.S.M)’ın son peygamber  olduğuna inanıyor musun?”
Patrik:”İnanıyorum.”deyince;
Hz Üstad Bediüzzaman :”Öyle ise bunu   teb’ana tebliğ et!”buyuruyor.
Patrik Athenagoras :”O zaman beni burada durdurmazlar.”deyince,
Hz.Üstad Bediüzzaman hiddetle yüzünü çevirip çıkmıştır.
Bu harekete tebliğ diyen de,diyalog diyende kendisi Hak’ tan,hakikattan notunu almış olacaktır.
Envar Neşriyat Emirdağ ll sayfa 62’de  diğer malumat var,oraya bakınız.
Hz Üstad Bediüzzaman Peygamber A.S.M ın varis-i mutlakı olarak,Peygamber A.S.M ın tebliğde bulunmasına ittibaen,Vatikan’a Zülfikar isimli Haşir,Muc’izat-ı Kur’aniye ve Muc’izat-ı Ahmediye mevzularını ihtiva eden manevi tefsir-iKur’an olan eserini göndermesi bir tebliğdir.Vatikandan memnuniyet cevabı gelmiştir.Yani tebliğ vazifesi gayesine varmıştır.Bunun üzerine kal ü kıyl  eden,Haşr-ı Ekber’de hesabını vermeye hazırlansın.
Bir de Hz Üstad Bediüzzaman Said Nursi (R.A) Bu asrın dimağına Kur’anın dersi olan(Yani:İlim ve fen asrına Kur’anın ilim ve hikmet nuru ile açılımı olan Risale-i Nur’u mezkur tebliğ makamında ellibeş devlete birer külliyat göndermişler.
VESSELAMÜ ALA MENİTTEBEAL HÜDA VEL MELAMÜ ALA MENİTTEBEAL HEVA.
Eyüp EKMEKÇİ
www.NurNet.Org