Tevhide Gel Tevhide, Ey Dost!..

Tevhidin manası Allah birdir, O’ndan başka ilâh yoktur. O’ hiçbir şeye muhtaç değildir; her şey O’na muhtaçtır. O’na benzer bir şey yoktur. Ortağı yoktur. O’ tüm kusurlardan münezzehtir. Kısaca “Lâ İlâhe İllallah” (Allah’tan başka ilah yoktur) kelimesiyle ifade edilmiştir. Bu İslam şiarına tevhid denir. “Lâ İlâhe İllallah” diyen ve inanan her kişi mü’mindir.

Cenab-i Allah (cc)’ın Kudret ve Âzameti, insanın aklı ihata edemeyeceği kadar büyüktür. Kur’an’ı Kerim’de “O’ Evveldir, O’ Âhirdir, O’ Zâhirdir, O’ Bâtındır.”(1)buyurmuş.

O’ Evveldir; başlangıcı olmadığı gibi, bütün varlıkların başlangıcı da O’nun ilim ve kudretine bağlıdır.

O’ Âhirdir; sonu olmadığı gibi bütün varlıkların neticesi O’na bakar ve dönüşü O’nadır.

O’ Zâhirdir; varlık ve birliğinin delilleri her şeyde apaçık görünür ve bütün varlıklar dış görünüşleri ve sanatlı yapılışlarıyla O’nun kudret ve sanatına şâhitlik eder.

O’ Bâtındır; her şeyin hakikatine vâkıftır ve her şeyin içyüzü O’nun kudret ve hikmetine şâhitlik eder. (Hadid Sûresi: 57:3.)

Bediüzzaman Hazretleri dört sikke-i tevhid olan İsm-i Evvel, İsm-i Âhir, İsm-i Zâhir ve İsm-i Bâtın hakkında şöyle buyurur:

“İsm-i Evvel ile işaret edildiği gibi, her bir meyvedar ağacın menşe-i aslîsi olan çekirdek, öyle bir sandukçadır ki, o ağacın programını ve fihristesini ve plânını; ve öyle bir tezgâhtır ki, onun cihazatını ve levazımatını ve teşkilâtını ve öyle bir makinedir ki, onun iptidadaki incecik vâridatını ve lâtifâne masârifini ve tanzimatını taşıyor.”

Ağaç gövdesinde bulunan diri odun hücreleri; insan bedenindeki kan damarları gibi, ağacı saracak kadar uzundur. Kökler vasıtasıyla emilen su, mineral ve diğer besinleri yapraklara kadar taşıyor. “Diri odun” içindeki borucuklar vasıtasıyla taşınan suyun miktarı, olgun bir ağaçta günde yaklaşık 1.400 litredir.

Ağaç, fotosentez için suyun sadece % 1’ni kullanıyor, geri kalan suyu terleme yoluyla (transpiration) yapraklardan havaya karışır, etrafı nemli tutar. Ayni zamanda ağaç, aşırı sıcaktan da korunmuş olur. Böyle harika idare ve iradeyi; kör-tesadüf veya tabiata havale eden ahmak tabiatperestlerin beyinlerine tüh… demek lazım.

Cenab-i Allah’ın idare ve iradesi dışında; hiçbir güç bir ağacın beslenmesine kadir olamaz. Dest-i kudret ile tertip ve dizayn edilen, ağacın iç organı diri odun, kambium, lif, öz, öz odun, diri odun, yaş halkası, reçine kanalı ve bunları soğuktan, sıcaktan ve darbelerden koruyan kabuk gibi harika sanatlar, Allah’ın ilim, hikmet ve kudretinin birer ispati ve delilidirler. Örneğin, İnsanın dış görünüşü nasıl mükemmel bir Kudreti gösteriyorsa, iç organlarındaki nizam ve intizam da İlahi bir kudreti gösteriyor.

Nasıl ki, bir ağacın çekirdeği, İsm-i evveli gösteriyorsa, o büyük ağacın plan ve programı olan dal, budak, çiçek ve meyveleri, çekirdeğin içine yerleştirmesi de, O’nun ilim ve kudretine işarettir.

Evet, insan Allah’a inandığı, her şeyi O’na verdiği, varlıkları tesadüflerin dumanlı dünyasından kurtarıp hakiki sahibine verdiği an, her şeyi daha farklı hisseder. Şayet nankörlük ederse, işte o zaman arz da ona yüzünü çevirir; fırtına, belâ ve musibetler sel gibi başına akmaya başlar.

“Ve ism-i Ahir ile işaret edildiği gibi, her bir ağacın neticesi ve meyvesi öyle bir tarifenamedir ki, o ağacın eşkâlini ve ahvâlini ve evsafını, ve öyle bir beyannamedir ki, onun vazifelerini ve menfaatlerini ve hassalarını; ve öyle bir fezlekedir ki, o ağacın emsalini ve ensâlini ve nesl-i âtisini o meyvenin kalbinde bulunan çekirdeklerle beyan ediyor, ders veriyor.”

Kudret sahibi Allah, çekirdeğe ince kalemi ile yazdığı hayat programı, daha sonra açar; âlem-i şahadette ağaç ve meyvesiyle birlikte sergiler, işte bu harika sanat, Allah’ın isim ve sıfatlarını ilan ediyor. Tüm varlıklara “Tevhide gel Tevhide!…” diyor.

“Ve ism-i Zâhir ile işaret edildiği gibi, her ağacın giydiği suret ve şekil, öyle musannâ ve münakkaş bir hulledir, bir libastır ki, o ağacın dal ve budak ve âzâ ve eczasıyla tam kametine göre biçilmiş, kesilmiş, süslendirilmiş. Ve öyle hassas ve mizanlı ve mânidardır ki, o ağacı bir kitap, bir mektup, bir kaside suretine çevirmiştir.”

Zahir ismi, çekirdeğin içinde yazılmış plan ve programın maddi âlemde gösterilmesidir. Yani bir ağacın çekirdeği, içindeki meyvenin çekirdeğin hayatiyetini sürdüren bir programının görünür hale çevrilmesi tevhidin en açık delilidir.   Dolayısıyla bütün varlıklar dış görünüşleri ve harika yapılışlarıyla Cenab-i Allah’ın sanatına şâhitlik ediyor.Yani, İsm-i Zahir görünüşe, sebeplere ve zamana bakıyor.

“Ve ism-i Bâtın ile işaret edildiği gibi, her ağacın içinde işleyen tezgâh öyle bir fabrikadır ki, o ağacın bütün ecza ve âzâsını teşkil ve tedbir ve tedbirini gayet hassas mizanla ölçtüğü gibi, bütün ayrı ayrı âzâlarına lâzım olan maddeleri ve rızkları, gayet mükemmel bir intizam altında sevk ve taksim ve tevzi ile beraber akılları hayret içinde bırakan şimşek çakmak gibi bir sürat ve saati kurmak gibi bir suhulet ve bir orduya arş demek gibi bir birlik ve beraberlik ile o hârika fabrika işliyor.” 2 Bâtın ismi,her şeyin hakikatine vâkıftır ve her şeyin içyüzü O’nun kudret ve hikmetine şâhitlik eder.

Bediüzzaman konuyu çok veciz bir şekilde açıklıyor: “Elhâsıl; her bir ağacın evveli, öyle bir sandukça ve program ve âhiri, öyle bir târifename ve numune; ve zahiri, öyle bir musanna hülle ve bir münakkaş libas; ve bâtını, öyle bir fabrika ve tezgâhtır ki, bu dört cihet öyle birbirine bakıyorlar. Ve dördün mecmuundan öyle bir sikke-i âzam, belki bir ism-i âzam tezahür eder ki, bilbedahe, bütün kâinatı idare eden bir Sâni-i Vâhid-i Ehadden başkası o işleri yapamaz. Ve ağaç gibi her zîhayatın evveli, âhiri, zâhiri, bâtını birer sikke-i tevhid, birer hâtem-i vahdet, birer mühr-ü ehadiyet, birer turra-i vahdâniyet taşıyor. 3

İşte bu saydığımız dört isim, tevhidin en parlak birer delili olduğu gibi, haşire de işarettir. Kâinatı geniş bir şekilde tasavvur edersek, bütün sanat-ı ilahiyeyi isimlere, isimlerin manaları da ahirete götürüyor.

Rüstem Garzanlı

www.NurNet.org

13.06.2014

1-Hadid Sûresi: 57,3.

2-Şualar, ikinci Şua, Üçüncü Makam.

3-Şualar, ikinci Şua, Üçüncü Makam.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: