Vefatının 52. yıldönümünde ”Bediüzzaman Konferansı” – İstanbul

Vefatının üzerinden 52 yıl geçmesine rağmen hala tam olarak ifade edilememiş, hala gayesinin tersiyle itham edilen ve ne yazık ki muhafazakar kesim tarafından dahi hala tam olarak tanınamamış bu büyük zatı anla(t)mak, farklı yönleriyle ele almak lüzumunu gördük. Aynı zamanda bir ”Boğaziçili Öğrenci Projesi” olarak da diğer konferanslardan farklı olduğunu belirtmek isterim.. bu bir öğrenci etkinliğidir… Bir konuşmasında büyük mütefekkir Cemil Meriç, Said Nursî`yi çok geç tanıdığını hayıflanarak söylüyor ve ekliyor; “Şayet kendisini önceden tanıyıp eserlerini tetkik etme imkânını bulsaydım, hayatımın akışı, yaşayış tarzım bambaşka olurdu” diyor ve aynen şunları ekliyordu: “Üstad Bediüzzaman`ın eserlerini şayet ilk gençlik yıllarımda tanımış, okumuş olsaydım, büyük ihtimalle gözlerimi bu kadar erken yaşlarda kaybetmezdim… Önce Batı`ya yönelerek peşine düştüğüm hakikati, yine Doğu`da buldum. Doğu`da ise, en parlak yıldız olarak Said Nursî`yi tanıdım… Tanzimat`tan bu yana, İslâm tefekkürünü temsil makamında, bir tek onu tanıdım. Başka hiçbir şahsiyet, bu makamı dolduramıyor, hakkını veremiyor.” bu genç yaşımızda sizi Cemil Meriç’e kulak vermeğe davet ediyoruz..

Bu acizane, fakirane ama samimane ve halisane yapılan programda görüşmak dileği ile..
katılımcılar;

Mehmet Fırıncı (Bediüzzman’în Talebesi)
Ümit Şimşek (Araştırmacı- Yazar)
Cihat Cemal (Hamidiye EKV Başkanı)
Prof.Dr. Faris Kaya (İİKV Başkanı)

Mekan: Nafibaba Camii Konferans Salonu (Boğaziçi Üniversitesi Karşısı)

Saat: 27 Mart 2012 Salı – 17:15 – 20:15

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: