Zıt Yaratılışlar: Tabiat Kanunlarını Koyan ve İstediği Gibi Değiştiren Allah (cc)

Günlük hayatımızda, siyah-beyaz, madde-ruh, canlı-cansız, hayat-ölüm, iyilik-kötülük, uzun-kısa, kalın-ince, dar-geniş, yuvarlak-köşeli, sert-yumuşak, mat-parlak, kuru-ıslak, hafif-ağır.. gibi birbirinin zıddı olan kelimeleri çokça kullanırız.

Zıtlıklar olmazsa, hayatı nasıl anlayıp algılayabilirdik? Karanlık olmasa kim anlayacaktı ki ışığın o muazzam berraklığını. Beyazın karşısında siyah olmasaydı kıymeti bilinmezdi ki beyazın. Çünkü siyahlar fark ettirir beyazın güzelliğini. Evrende birçok rengin temelini oluşturur siyah ve beyaz. Birlikte kullanıldığında nitelik ve durum olarak zıtlığı barındırır içinde. İyiliğin karşısında kötülük olmasaydı bilinir miydi hiç onun da kıymeti?

Mikro dünyaya baktığımızda atomların çekirdeğindeki pozitif protonlar ile çevresindeki negatif elektronların zıtlık içindeki müthiş uyum ve dengesini görürüz. O bu müthiş haliyle bir, tek ve güçlü bir sanatkârı tanımamıza ne güzel rehberlik eder…

Makro dünyaya, evrene bakınca da karşıtlıklar içinde bir denge olduğunu görürüz. Başka bir deyişle evrende gerek cansız varlıklarda gerek canlı varlıklarda zıtlar üzerinde kurgulanmış dengeli ve ahenkli bir görünüm vardır. Mesela komşu gezegenimiz olan Venüs (Zühre) tüm gezegenlerin aksine doğudan batıya doğru döner. Yani Venüs’te Güneş batıdan doğar. Ekseni etrafındaki bir turu 243 günde tamamlarken Güneş çevresindeki tam turunu 224 günde tamamlar. Yani Venüs’te bir gün bir yıldan daha uzundur.

Hayvanlar ya ot yerler ya da et, bazen ikisini de yiyerek beslenirler. Bitkiler ise topraktan beslenirler. Fakat günümüzde etle beslenen etobur yapıda 600 kadar bitki çeşidi bilinmektedir. Mesela Venüs bitkisi (sinekkapan), etobur bir bitkidir, sinek ve böcek yiyerek beslenir.

Dünyada bilinen 6.000 kurbağa türünün tamamı üremek için “dış dölleme” sistemi kullanır. Erkek dişiyi yakalar ve dişi yumurtalarını bırakırken erkek de eş zamanlı olarak onları döller. Yeni bir kurbağa türü olan Sulawesi kurbağası, Endonezya’nın Sulawesi adasında yaşıyor. Bütün kurbağaların zıddına, yumurtalarını içeride dölleyerek “doğum yapan” 10-12 türden birisidir.

Bütün kurbağaların üremelerini dış dölleme yoluyla yaptırırken Sulawesi kurbağalarının üremelerini zıt bir şekilde doğum yolu ile yaptıran kim?..

İnsanlarda cinsiyetin oluşumunda görevlendirilen genler X ve Y genleridir. Erkeklerde XY, bayanlarda XX+ genleri vardır. İnsanın vücut hücreleri 46 kromozoma sahipken, solucanda 2, kurbağada 26, kedide 38, köpekte 78, filde 56, serçe ve inekte 60 kromozom vardır.

Kümes hayvanlarında ve kuşlarda ise cinsiyet Z ve W kromozomu ile belirlenir. Horozlarda 2 Z kromozomu (ZZ), tavuklarda ise Z ve W kromozom bulunur (ZW). Bazı sürüngenler, balıklar, kurbağalar, kelebek ve hatta çilekte de cinsiyet ZZ/ZW sistemi ile belirlenirler.

Kraliçe bal arısı tüm yaşamı boyunca erkekten aldığı spermleri sperm kesesinde biriktirir. Yumurtlama sırasında bu kesenin ağzını açarak döllediği yumurtalardan dişi (işçi) bireyler gelişirken, kesenin kapalı tutulması sonucu döllenmeyen yumurtalardan da erkek bireyler gelişirler. Erkek arılarda, vücut hücrelerinin kromozom sayısı (16), dişilerin hücrelerindekinin (32) yarısı kadardır.

Timsahlarda cinsiyet kromozomu yoktur. Amerikan timsahı (Alligator missisipiensis), yumurtalarını 30°C’deki çevre sıcaklığında kuluçkaya yatırdığında bütün yavrular dişi, 33°C’de yatırdığında ise hepsi erkek olur. İki sıcaklık arasında ise (31-32°C) iki cinsiyet nisbeti dengelenir. İlk 40 gün içinde sıcaklığın değişimine bağlı olarak embriyo erkeklik veya dişilik karakteri kazanır.

Tropikal timsahların çoğunda ise enteresan bir durum görülür: Bunlarda yüksek sıcaklıklarda (34°C) dişi, orta sıcaklıkta (32°C) erkek ve düşük sıcaklıkta (30°C) ise tekrar dişi meydana gelir.

Aynı şekilde Banggai Cardinal Balığı cinsiyetsiz doğar. Belli bir zaman sonra erkek ve dişi olurlar. Eş tutup gruptan ayrılırlar ve birlikte yan yana yüzmeye başlarlar. Dişi ilk önce yumurtaları çıkarır ve erkeğe transfer eder. Yumurtaları denizatları gibi erkek taşır. 25-27 gün sonra da, erkek balık, yumurtaları uzun dikenli denizkestanesine bırakır.

Salyangoz ve solucan gibi bazı hayvanlar da çift cinsiyet taşırlar. Kendi kendini dölleyebilenler olduğu gibi, bazı hermafrodit (çift cinsiyetli) canlılar da kendi kendini dölleyerek çoğalamaz. Bu durumda iki farklı birey karşılıklı birbirini döller.

Deniz tavşanı da böyle bir hayvandır ama onların bir farkı vardır ki, döllenmeden sonra erkeklik organları düşer bir gün sonra yeniden yaratılır.

Bazı balıklar erkek iken grubun dişisi ölürse o da dişileşir. Mesela Palyaço balıklarında en iri balık dişidir, sonra da erkek gelir. Grubun diğer balıkları, üremeyen küçük balıklardan meydana gelir. Dişi balık ölürse, erkek balık dişileşir grubun küçük balıklarından biri de büyüyerek erkekleşir.

Bazı balıklarda da grubun baskın erkeği ölünce en büyük dişi balık erkekleşir. Mesela Lapin grubundan bir balık (P. Pulchrum) cinsinde dişi, baskın erkek ölünce grubun en büyük dişisi erkeğe dönüşür yumurta üretirken sperm üretmeye başlar. Ancak dişinin 4 yaşından küçük olmaması gerekir.

Çift yönlü cinsiyet değiştiren balıklar da vardır. Eğer balık baskın karakterde ise dişiye, emir altına girecek karakterde ise erkeğe dönüşüyor. Mesela Gobidae familyasından (L. dalli) cins balık böyledir.

Tropik bölgede yaşayan bir kelebek türünün larvaları (Hypolimnas bolina), eğer Wolbachia bakterisi tarafından enfekte edilirse, larvalardan dişi kelebekler çıkar, edilmezse erkek olurlar.

Tabiatta olup bitenler bize ne anlatıyor? Zıtların diliyle bize ne söylenmek isteniyor?

Hiçbir kanun niçin ebedi değil?  Evrendeki kanunları koyan kim, kanunların tam zıddını yaratan kim? Gücün sonsuzluluğunun da bir göstergesidir evrendeki bu zıt yaratışlar?

Görüldüğü gibi Allah (cc) dilerse önce bir varlığı dişi yaratır sonra onu erkeğe çevirir; dilerse önce erkek yaratır sonra onu dişileştirir; isterse önce cinsiyetsiz yaratır sonra verir; cinsiyetleri kromozomlarla da belirler kromozomsuz da… Kuralları yalnızca O koyar, O kaldırır. Kanunların, kuralların hâkimi Odur. Kanunlarının mahkûmu değil hakimidir O. Onları, istediği gibi değiştirip iptal eden sonsuz kudret ve irade sahibidir O.

Mülk de Onundur, istediği gibi tasarruf eder, istediği gibi değiştirir. Bu Onun gücünü gösterir. Tesadüfen oluşması, kendi kendine olması imkansızdır. Evrendeki ekosistem hiç bozulmaz. Çünkü Onun tasarruf eli yarattıklarının üstündedir; ilhamlarla onlara hangi yolda gideceklerini bildirir; akılsız canlılara akıllıca işler yaptırır.

O, istediğini istediği zaman ve şekilde yaratan, Ehad, Vahid, Samed, Alîm, Hakîm, Hâkim ve Kadîr olduğunu akıllı muhataplarına böyle gösterir…

Dr. Selçuk Eskiçubuk – Zafer Dergisi

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: