Bediüzzaman Said Nursi, gece erken kalkar, teheccüd namazını kılardı. Evradlarını, bütün dualarını sabah namazına bir saat kala bitirirdi. Ellerini dergâh-ı İlahiyeye açar, uzun uzun dua ederdi. Bu dua bir saat devam ederdi.
Devamını oku ›Kategori: Yazılar
Doluveren Kap ve Taşmayan Umman !
57 yaşında bir adamcağızdı… “Ben senin baban yaşındayım, gel sana biraz, tasavvuf anlatayım” deyip lafa girdi. “Hz. Muhammed’in nübüvveti yüzeyseldi. (Haşa!..) İslam’ı getirdi tamam ama, ondan sonra değişik asırlarda yetişen alimler, ilim noktasında onu geçtiler” gibi (Sümme Haşa!) bazı safsafiyatı ağzından döküvermişti.
Devamını oku ›Selam Sana
Hasret kaldım Muhammed’e, Aklım kaldı Medine’de,
Sevdalıyım Nur Ahmed’e, Selam Sana Selam Sana
Bizi geri bırakan İslam mı?
BİR ZAMANLAR sıkça gündeme taşınan şimdi de yer yer nükseden bir hastalık var: Dinin, terakkiye mani olduğunu sanmak ve Hıristiyan ülkelerden geri oluşumuzun sebebini İslâm dininde aramak. Bu iddiaya cevap vermeden önce bazı noktalara işaret etmek isterim. Bunlar arasından geçireceğimiz hat bizi sorunun ilk cevabına ulaştıracaktır.
Devamını oku ›Nur’un Doğuşu
Her yer zifiri karanlık olduğu bir zamanda, Şarkın kayalıklarından güneş doğdu bir anda,
Karanlıkları yırtarak dünyamıza nur saçtı, Bir Ateş pare-i zekâ gönüllerde gül açtı.