Meşveret, sınırlı akıl, sınırlı düşünceye sınırsızlık kazandırmanın önemli bir yoludur. Meşveret kadar zengin bir devlet ve güçlü bir ordu yoktur. Sahabe, medih makamında, “Onların işleri, aralarında meşveret iledir.” beyanıyla, başka sıfatlarla değil de, meşveretle yâd edilmiştir.
Devamını oku ›Etiket: "hak"
Peygamberimizden, Anne Hakkına dair Veciz Bir Mesaj!
Allah’ın Resulü… Annesini omzunda tavaf ettiren birisini görünce, adam peygambere soruyor. Hakkını ödedim mi acaba? Hayır, bir tek soluğun hakkını dahi ödeyemedin. buyurmuş. (Rüstem Garzanlı)
Devamını oku ›Asil Milletin Evladı
Ey asil milletin evladı sakın mahvolma! Çok dikkatli ol sapanlar gibi sende solma!
Nefis ve şeytana uyarak, günaha dolma, Namusuna tekme vuranla beraber olma.
İnsanın kazancı kirden nasıl temizlenir?
Kur’ân’da ‘Kim zerre miktar şer işlese karşılığını görür’ buyruluyor. Bu ayet zerre miktarlara da bakılacağını bildiriyor. Oysa kişiler arasında taneciklerle ifade edilen haklar söz konusu olabiliyor. Meselâ esnaf ve müşteri arasında ne kadar hassas terazi ile de tartılsa, tanecikler halinde haklar ya esnafta kalabiliyor, ya da müşteriye geçmiş oluyor. Bu haklar nasıl telâfi edilecek?
Devamını oku ›İnsanın Cenab-ı Hakka Karşı İtiraz Hakkı Var Mıdır?
Bediüzzaman’dan Avrupalı Feylesofa Cevap İnsanın sahip olduğu hal, tarz, vaziyet, durum; o varlığın, mevcûdun en güzel derecesi, makamı, konumu ve sahip bulunduğu en üstün mertebesidir. Yokluktan kurtulmuş, varlık makamına yükselmiş halidir. Âlemde olması gereken yerde bir duruş/varlık sergilemektedir. Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, Kur’ân’ın feyziyle bu hususu ne kadar veciz bir biçimde ifade etmişlerdir: “Evet, mevcudatın hiçbir cihette Vâcibü’l-Vücuda karşı hakları yoktur […]
Devamını oku ›