Etiket: "osmanlı"

Osmanlı Arşivlerinde Bediüzzaman

Osmanlı Arşivlerinde Bediüzzaman

Savaşlar, sürgünler, hapisaneler ve türlü türlü işkencelere maruz kalınarak geçirilen çileli bir ömür. Evet Bediüzzaman’ın herkesi hayretler içerisinde bırakan çileli hayatı ve bu hayata dair pek çok detay Osmanlı İmparatorluğu zamanında da resmi kayıtlara alınmış.

Devamını oku ›
Kurtuluş Savaşı’nda Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü Neydi?

Kurtuluş Savaşı’nda Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü Neydi?

Dört buçuk yıllık savaş ve esaret döneminden sonra İstanbul’a gelen Bediüzzaman kederliydi. İslam Hilafet’ini temsil eden Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesi onu derinden sarsmış, çektiği çileleri katmerlemişti.Bediüzzaman Osmanlı’nın durumuna üzülmekte haklıydı. Zira, Osmanlı’nın saplandığı bu amansız girdap, içinden çıkılmaz haldeydi. (Tarihi vesika ve kaynaklarıyla anlatılan bu hikayeyi tek solukta okuyacaksınız..)

Devamını oku ›
Osmanlı’da Modern Yüksek Öğretim Nasıldı?

Osmanlı’da Modern Yüksek Öğretim Nasıldı?

Fatih Sultan Mehmed döneminde açılan Sahn-ı Seman Medresesi ve ardından kurulan Süleymaniye Medreselerinde astronomiden tıbba farklı sahalarda ilimler okutulmuş; ancak bugünkü mânâda akademik unvanlar, bölümler, kürsüler kurulmamış ve yayın yapılmamıştı. (Muhammed Aksoy’un yazısı..)

Devamını oku ›
Ermenilerle Kürtleri birleştirme çabası daha Osmanlı’da başlamıştı!

Ermenilerle Kürtleri birleştirme çabası daha Osmanlı’da başlamıştı!

Ey kendini havas zanneden ehl-i siyaset ve ehl-i hükümet! Yeisi kırmak için avama ders ve hitap olan şu kitabı senet tutup teselli etmeyiniz. Zira, sizin su-i istimaliniz, onların su-i tefehhümünden daha ziyade su-i tesir eder. Size bir ders vermek için zamanı tevkil eyledim; dersini dinlemediniz, dehşetli tokadını yediniz.” (Münazarat sh:133) Görüldüğü gibi, tokat yemeye devam ediyoruz. (Recai Albay’ın yazısı..)

Devamını oku ›
Osmanlı’da Peygamber (ASM) Sevgisi

Osmanlı’da Peygamber (ASM) Sevgisi

Peygamber aşkıyla yanmada başı çeken Osmanlı padişahı belki de Fatih Sultan Mehmed’dir. Öyle olmasaydı asırlar öncesinden Hz. Peygamberin övgüsüne herhalde mazhar olamazdı. O’na karşı tarifsiz muhabbetini, en güzel biçimde İstanbul’un Fethi’nde ortaya koymuştur. Rumeli Hisarı’nı, O’nun güzel ismi “Muhammed”in Arapça yazılışına göre inşa etmiş, fethin gerçekleşmesi için de O’ndan şöyle imdat dilemiştir: “Avn-ı ilâhî ve imdâd-ı peygamberi ile beldeyi düşman elinden alacağız!”

Devamını oku ›