Osmanlıcayı Arapça zannedenler de az değil maalesef… Osmanlıca dediğimiz bir dil değil Türkçenin Arap harfleriyle yazılmış halidir. Dolayısıyla Türkçedir. Osmanlıca bilmeyenin bu coğrafyanın ruhunu anlaması mümkün değil. Bu iklimde aydın olma iddiasında olan herkesin Osmanlıca bilmesi zarurettir. Zira ruhumuz, özümüz medeniyet kodlarımız, inanç esaslarımız, geleneğimiz, zihniyetimiz kelimelerimizde hayat bulmuş yüzyıllar içinde. Bugün dindar ya da muhafazakâr olmadığı halde Osmanlıca bilmek gerektiğini düşünen birçok aydın var. (Ömer Hatunoğlu’nun yazısı..)

Risalelerde “askerin vazifesi talim ve cihaddır” diyor Bediüzzaman. Şimdi bunu sadeleştiriyorlar diyorlar ki…

Bütün bu dil tahribatları cereyan ederken, Bediüzzaman Osmanlıca ile eserlerini yazdı, talebeleri Osmanlıcanın yayılmasına çalıştılar. Kimseyle kavgasız dövüşsüz, teorik mülahazalara girmeden… Dil hakkında yüz yıldır yapılan bütün tahrip çalışmalarında dilden atılan bütün kelimeler, onun eserlerinde yaşandı okundu ve kullanıldı. (Prof. Dr. Himmet Uç’un yazısı..)

Dursun Gürlek: Şu anda 250 kelime ile konuşuyoruz

İhlas Nur Neşriyat tarafından baskısı yapılan yabancı dil tercüme eserlerine, yeni eserler kazandırmaya devam ediyor.