“Hürriyet, helâl ve haram dairelerinden dilediğini seçebilme yetkisi ve netice itibariyle de cennet ve cehennem yollarından istediğine girme serbestisidir.”
(Prof. Dr. Alaaddin Başar)

Günahkâr müslümanlara düşman olmak, hastalara harp ilan etmek gibidir. Bizim düşmanımız hastalar değil hastalıklardır. Bunun en mükemmel örneğini, asr-ı saadette, bizzat Allah Resulünde (asm.) görüyoruz…
(Prof. Dr. Alaaddin Başar)

İnsan kalbine yerleştirilen bu arzunun cevabı, cennette verilecek ve insan, cennet lezzetlerini çok gerilerde bırakan en ileri ihsana böylece ermiş olacak…
(Prof. Dr. Alaaddin Başar)

İslâm’ın temel şartlarının ihmale uğradığı, ferdî ve ailevî hayatın yanlış esaslar üzerine bina edildiği bir cemiyette, sadece muamelât ve ceza hükümlerinin tatbiki fazla bir fayda sağlamaz…
(Prof. Dr. Alaaddin Başar)

İnsan, güzellik denilince daha çok “hüsn-ü bizzatı” anlar… Halbuki, meselâ, hastalığın manevî güzelliği sıhhatinkinden geri değildir. Sabreden bir hastanın kazandığı sevap, çoğu nafile ibadetle kazanılandan çok daha büyük olabilir…
(Prof. Dr. Alaaddin Başar)