Üstad’ın Şam’a Gidişi
Bin dokuz yüz on bir yılının kışında geldi Şam’a
Âlimler ısrarla bir hutbe oku dedi Bediüzzaman’a
Yüz âlim vardı on bine yakın cemaat içinde
Okudu o meşhur hutbeyi Emevi camisinde
İnsanlığın kurtuluş reçetesiydi vaaz ettiği hutbe
İslam’ı nakş ediyordu yeniden akla, ruha, kalbe
Ahirzamanın hastalıklarına sundu şifalı ilaçları
Çizilmişti ilmen Âlem-i İslam’ın gen haritası
“Taklidi kırılmış asırda” doğru yolun pusulası
Münafıkane fitneden kurtuluşun, odak noktası
Ahir zamanın, bulaşıcı hastalıklarını etti bir bir teşhis
Bu asırdaki, insanlığa görevli hekim hem mühendis
Sundu şifalı ilaçları ısrarla, alın kullanın dedi bize
Kurtulacaktı âlem-i İslamiyet indirseydik midemize
Duasını yaparken gök gürler gibi gürledi
Tüm latifelerini topladı niyazında şöyle dedi
“Yaşasın sıdk! Ölsün yeis! ”
“Muhabbet devam etsin! ”
“Şura, mutlak kuvvet bulsun! ”
“Ortak akıl meşveret olsun”
“Bütün levm itab, nefret ve heva”
“Hevese tabi olanlara olsun” daima
“Selam ve selamet olsun insanlığa”
“Dolsun insanlığın kalbi feyzle ilhamla”
Koca Emevi Camisi âmin sesleriyle çınladı
Yüksek sedalar manevi âlemde ebedi kaldı
Asrın sahibine ittiba edip o cemaate uyduk
Allah kabul etsin biz de duamızı böylece sunduk
Bekir Özcan
www.NurNet.org