Açıklamada, “6287 sayılı Kanunla ,’Ortaokul ve liselerde, Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur.’ hükmü getirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 14 Ağustos 2012 tarihli ve 124 sayılı kararıyla, ‘Kuran-ı Kerim, Hz. Peygamberin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler’ dersleri liselerin 2’nci grup seçmeli dersler listesine eklenmiştir” denildi.
Devamını oku ›Son Yazılar
“Kendine Göre Müslüman” Olmak Meselesi
Arapça yanında İngilizce ve Urduca’yı da öğrenmiş ufku ve ilmi geniş değerli bir imamla günümüzdeki Müslümanların İslâm’ı anlamaktaki ve uygulamaktaki farklılıklarını konuşurken o, mevzuu çok kısa bir cümle ile bağlamıştı: “Her Müslüman, kendine göre Müslüman..” (Prof. Dr. Mustafa Nutku’nun yazısı..)
Devamını oku ›“Ziya” ve “Nur” Nedir? Nasıl Ayırt Edilir ve Nasıl Anlaşılmalıdır?
‘Ziya-yı kalb’ ve ‘nur-u fikir’ den kastedilen manalar şu cümlelerle açıkça ortaya konuluyor: “Vicdanın ziyası, ulum-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder.” (Münazarat) Nur Müellifi Bediüzzaman Hazretlerinin tâ gençlik yıllarında ortaya koyduğu ve şarkın âlimlerinden başlayarak padişaha kadar ulaştırdığı bir idealini bu ifadelerde de yakalamak mümkün.. (Alaaddin Başar’ın yazısı..)
Devamını oku ›Uzakdoğu’da Konferanslar Zinciri Başlıyor!
Uzakdoğu’da çeşitli üniversiteler ve İİKV işbirliğinde 4-8 Aralık 2012 tarihleri arasında konferanslar zinciri başlıyor. İlk olarak Malezya’da gerçekleştirilecek olan konferans sonra Endonezya’da devam edecek. Düzenlenecek olan bu konferanslarda Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirleri üzerinde durulacak ve İslami çalışmalardaki yerine değinilecek.
Devamını oku ›Kurtuluş Savaşı’nda Bediüzzaman Said Nursi’nin Rolü Neydi?
Dört buçuk yıllık savaş ve esaret döneminden sonra İstanbul’a gelen Bediüzzaman kederliydi. İslam Hilafet’ini temsil eden Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesi onu derinden sarsmış, çektiği çileleri katmerlemişti.Bediüzzaman Osmanlı’nın durumuna üzülmekte haklıydı. Zira, Osmanlı’nın saplandığı bu amansız girdap, içinden çıkılmaz haldeydi. (Tarihi vesika ve kaynaklarıyla anlatılan bu hikayeyi tek solukta okuyacaksınız..)
Devamını oku ›

















