Bu Kapı Açılacak, Alem-i İslâm Açılacak
Said Özdemir Bediüzzaman’ı ziyaretini şöyle anlatır:
“Üstad Hazretleri’nin huzuruna girdik, elini öptük. Sarıldı bize ve beni görünce;
-Nerelisin..? dedi.
–Tillo.. dedim.. dedi;
–Ben tam 70 sene evvel Tillo’daydım.. Orada 20 bin büyük zat var. Onları şefaatçı kılarak. . Buradan bana bir yardımcı çıkar, diye Cenab-ı Hakk’a dua etmiştim.. .Demek Cenab-ı Hakk seni gönderdi. “
“Bu arada ben dedim ki;
–Üstadım ben bu memleketten gideceğim...’
–Nereye gideceksin..? dedi. Ben dedim
–Ya Mekke-i Mükerreme’ye ya Medine’ye gideceğim.’
–Niye gideceksin..? dedi.
–Benim acizane kanaatime göre bu memleket gittikçe bozuluyor…’ dedim.
“Kardeşim” dedi. ‘Ben Mekke-i Mükerreme’de veya Medine-i Münevvere’de olsa idim Türkiye’ye gelirdim.. Çünkü âlem-i İslâmın kapısı Türkiye’dir..’
“Bu kapı açılacak, âlem-i İslâm açılacak’ dedi. Onun için buradan gitmek katiyen caiz değil.”
…….
Said Özdemir, Bediüzzaman vefat edene kadar tam yedi yıl boyunca onun çok yakınındakilerden biri olur, hatta o kadar güvenini kazanır ki, Said Nursi, ona bir vekaletname bile verir: Hem parmak izi var, hem eski yazıyla, hem de yeni yazıyla yazılmış imzası var.
Şöyle diyor ;
“Ben gayet hasta ve perişan olduğum için gayet müstakim ve sadık bir vekil isteyordum. Cenab-ı Hakk’a hadsız şükür olsun ki bana tam bir hakiki kardaş, müstakim ve sadık Tillo’lu Said’i verdi. Ben de onu hakiki ve her cihetle bana ve Risale-i Nur’a hizmet için tevkil ediyorum. Benim vekilimdir. O, ne yapsa ben yapıyorum gibi kabul ediyorum.”
8 Ekim 1953,
İmza: Said Nursi.
Bediüzzaman’la Yaşayan Hatıralar