İslam ve Bilim

bilimSon ilahi din olan İslam, insanların hem maddi hem manevi açıdan ilerlemesini ve yükselmesini sağlamayı ve dolayısıyla da iki dünya saadetini elde ettirmeyi amaçlayan bir hayat modeli ve yaşam tarzıdır.

Tarihe ideolojik değil de ibretli ve objektif olarak bir baktığımızda görüyoruz ki gerçek İslamiyet’i yaşayan milletler, hem maddi hem de manevi açıdan ilerleyip örnek olmuşlardır ve tarihin altın sayfasında birçok güzelliklere imza atmışlardır.

İslam ve bilim ilişkisine gelince bilimin, aklın bir ürünü olduğunu biliyoruz. Akıl ise yüce yaratıcının insanlara ihsan ettiği asıl nimetlerden birisidir. Dinde aklın yeri çok önemlidir. Öyle ki akıllı olmayan dini açıdan da sorumlu değildir.

Dinimizin birinci temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim, aklı kullanmayı ve düşünmeyi emreder. Kur’an-ı Kerim, bilimi ve dolayısıyla da bilgili olmayı önemser. Mesela:

“Hiç bilenlerle bilmeyenler, bir olur mu?
“hiç akıl etmiyor musunuz? Ve hiç düşünmüyor musunuz?

gibi ayetler de bu manayı ifade eder. Ayrıca Bediüzzaman Hazretleri, peygamberlerin mucizelerinin sadece manevi boyutu olmadığını maddi ilerlemeye be bilimsel gelişmelere de ışık tuttuğunu ve işaret ettiğini ifade eder.

Birkaç örnek verelim: Mesela,

Hz. Yunus’un balığın karnında yaşaması günümüzün denizaltı gemisine,
Hz. Musa’nın asasını yere vurup suyun fışkırması günümüzün sondaj aletine,
Hz. Davut’un demiri yumuşatıp çeşitli eşya yapması günümüzün demir sanayisine,
Hz. Süleyman’ın cinlerinin havaya binip O’na hizmet etmeleri günümüzün uçağına ve
Hz. İbrahim’in ateşte yanmaması ise günümüzün itfaiyecilerinin yanmayan elbiselerine birer işaret ve ilham kaynağı olmuştur.

Ayrıca peygamberler, birer sanat ve meslekte de insanlığa örnek olmuşlardır.

Mesela:

Hz. İdris terzilikte
Hz. Nuh gemicilikte ve marangozlukta
Hz. Yusuf saatçilikte
Hz. Davut demircilik gibi sanatlarda insanlığa rehber olmuşlardır.

Ayrıca birçok İslam âlimleri bilimsel araştırmalarda bulunup eserler bırakmışlardır. Hatta bazı bilim dallarının doğmasına bile vesile olmuşlardır. Mesela:

İbn-i haldun, sosyoloji ilminin kurucusudur.
İbn-i sina, günümüz tıp ilminin temellerini atmıştır ve eserleri halâ okunmaktadır.
İbrahim Hakkı Hazretleri de astronomi alanında, Mimar Sinan mimaride, Cabir bin Hayyam fizikte, Harizmi matematikte ve Birûni gibi İslam âlimleri de günümüzün bilim dünyasına ışık tutan çalışmalarda bulunup eserler bırakmışlardır.

Batılı bilim adamları da dinimizden ve kaynaklarından yararlanmışlardır. Örneğin; elektriğin keşşafı, Thomas Edison vefat ettiğinde çalışma dolabından Nur Suresi’nin ayetleri çıkmıştır. (Nur Suresi lambaya ve elektriğe işaret eder)

Kısacası İslamiyet; akla kapalı, taassuba dayalı ve bilime yabancı bir inanç sistemi değildir. Tam aksine İslamiyet ve temel kaynağı olan K.Kerim, çalışmayı, ilerlemeyi, üretken olmayı ve faydalı eserler ortaya koymayı teşvik eder ve bu faaliyetleri de ibadet sayar. İslamiyet, çift kanatlı kuş misali iki dünyaya da çalışmayı ister ve tembelliği yasaklar.

İslamiyet, her asır insanlarına hitap edip ihtiyaçları karşıladığı gibi günümüzün pozitif, bilimsel, felsefi ve sorgulayıcı anlayışlara sahip olan insanların da bütün şüphelerini ikna edici cevaplarla tatmin ederek günümüz insanına -helal dairesinde- çağdaş bir yaşam biçimini sunabilecek ilahi ve ideal bir hayat modelidir.

İbrahim Yardım
İlahiyatçı/Yazar

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: