Kan Bağından Ötedir Din Bağı

Sizin Kardeş deyince aklınıza ne geliyor?
 
Benim aklıma; Ahiretini kazanma da sana yardımcı olan. İyiliği emreden kötülükten alıkoyan, sana cennetin dünya da ufak bir dalga boyunu yaşatan çok kral bir insan geliyor.. Ya da kardeş sandıklarımız var demiştik..
 
Bir hatamızı gördüğü zaman,  yaşanılan iyi şeyleri unutup yüz çeviren mi kardeş? Yoksa olur olmadık yerler de arkamızdan çekiştirip, gıybetimizi yapan mı kardeş? Ne demek istediğimi sanırım az çok anladınız. Bu da madalyonun ikinci yüzü.. Kardeşim bizler elhamdülillah Müslümanız. Bakın size kardeşim diyorum. Ne gördüm, ne tanıyorum.. Çünkü biliyorum ki; Aynı Allah’a iman ediyor, aynı kıbleye yöneliyor aynı Peygambere (sav) salavat getiriyoruz. Çünkü Kan bağından ötedir din bağı.. 
 
Lakin idrakinde mi değiliz ben bilmiyorum. Nefsine hoş gelmeyen bir söz ettiği için ya da aynı görüşte olmadığı için neredeyse gırtlak gırtlağa binecek insanlar gördüm. Hele ki bizler bir hizmetin içindeysek daha da hassas olmamız gerekmiyor mu.. O benden daha çok hizmet ediyor, daha çok seviliyor , daha çok ilgi görüyor diye hırsından paralanan  insanlar.. Çok mu zor yaptığı bir güzel işten ötürü kardeşini tebrik etmek, güler yüzle yanında olduğunu göstermek.. Nedir bu nefret? Allah kalbimize sonsuz sevebilme kabiliyeti vermiş.. Bu kadar büyük kalbi nasıl daracık yapabiliyoruz hayret ediyorum.
 
Bakın Bediüzzaman Said Nursi Hz. ne diyor;
 
Ey mü’mine kin ve adavet besleyen insafsız adam! Nasıl ki, sen bir gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz masum ile bir cani var. O gemiyi gark ve o haneyi ihrak etmeye çalışan bir adamın ne derece zulmettiğini bilirsin. Ve zalimliğini, semavata işittirecek derecede bağıracaksın. Hatta birtek masum, dokuz cani olsa, yine o gemi hiçbir kanun-u adaletle batırılmaz.
 
Burada anlamamız gereken ne? Benim anladığım; kardeşlerimizin yukarıda ki temsil gibi dokuz değil belki yirmi güzel huyu varken kendi nefsimizin hoşuna gitmeyen bir huyu için o yirmi güzel huyu hiçe saymak hem insaniyet namına hem de Hakikat nazarında bir zulümdür..Bunun tam tersi olsa, dokuz kötü huyu bir güzel huyu olsa yine zulümdür diyor üstad.. İnsanoğluyuz kardeşim elbette hatalarımız oluyor. Engel olamıyoruz bazen hislerimize, nefsimize yeniliyoruz. İşte böyle durumlarda bakın üstad bize bir formül veriyor, kardeşinizin bir kusurunu gördüğünüz de şunları hatırlayın;
 
1) Kaderin bunda bir hissesi var (yani yaşanması gerekiyordu..)
2) Onunda nefsi ve şeytan var. (tek bizim değil kardeşlerimizin de nefsi var onunla da uğraşan bir şeytan var.. bunu bilmek hatta nefsi ne kadar hücum etmiş ki o kusuru işlemiş deyip acımak lazım geliyor..)
3) Bir bak bakalım sen de hiç kusur yok mu.. ( hiç birimiz dört dörtlük değiliz. Başkasında bir kusur gördüğümüz de hemen kendimizde ki kusurlarımızı düşünmek)
4) Küçücük bir hisse kalıyor. Onu da Allah için affet gitsin be kardeşim.. 
 
Artık böyle bir durum da bu formülü hatırlarız inşAllah.. Vicdanımızı yoklayıp düşünelim; Bir kardeşimizi haram sevgilisiyle el ele gördüğümüz de kınamak yerine, günahından dolayı içimizin sızlaması gerekmiyor mu.. Yolunu kaybetmişe yol göstermemiz, düşeni kaldırmamız, gelmeyene gitmemiz gerekmiyor mu.. Bugün ben iman ediyorum lakin yarın ne olacağım belli olmaz deyip korkmamız, insanların dış görünüşlerine değil kalbine nazar etmemiz gerekmiyor mu.. 
 
Ey kardeşim! Benim kardeşlikten kastım budur. Zaten münafıklar, Allah düşmanları yeterince kusur araştırıyor. Gelin bizler kusur örten olalım.. Kim bilir sen kardeşinin bir kusurunu örtersin mahşerde Allah da senin bin kusurunu örter..
 
Selam ve dua ile..
Burcu Ercivan – Risale Ajans

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: