Koronavirüs ve cemaatle namaz

16.06.2020’de yayınlanan “Koronavirüs ve namaz” başlıklı yazımda da bahsettiğim gibi, camilerde imamın arkasında cemaatle namaza katılanlar aralarında sosyal mesafeye uyarak ve camiye gelirken getirdikleri kendi seccadelerinde namaz kıldıklarından, burunları maskeyle örtülü olarak secdeye gitmelerini mazur gösterebilecek “gerçek zaruret” durumları yoktur; burunları maske ile örtülü olarak secdeye gitmek suretiyle namaz kılarlarsa namazın vâciplerinden birini terkettikleri için secde-i sehiv yapmaları icap eder.

Cemaatle kılınan namazlarda, imamların yaptıkları ve söyledikleri esastır ve namaz kıldırdığı cemaati de bağlar. Buna rağmen, bir imamın “gerçek bir zaruret” durumu olmadıkça, secdedeyken üzerini örtmüş olmaması gereken burnunun üstünü “belki sağlıklarına kastettiğim ve tehlikeye soktuğum iftirasıyla beni şikayet ederler” gibi yanlış bir vehim ve korku ile kapatarak o şekilde cemaate namaz kıldırması “hem kendisinin hem de namazlarını Allah’a arz ettiği cemaatinin vâcibi terk etmesi ve ettirmesi” olur. Maalesef bu hale koronavirüs salgını başladığından beri camilerimizde çok rastlanmakta; bu şekilde vâcibin terkiyle kılınan namazların sonunda secde-i sehiv yapıldığına ise rastlanmamaktadır.

Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (asm) tarafından buyrulduğu gibi, “İlmihalini bilmek kadın, erkek her Müslümana farzdır”. Diyanet İşleri Başkanlığının kendisi, şer zihniyetteki bazı kişilerin “koronavirüs bulaşması ihtimaline karşı maske kullanmak mecburiyetine aykırı beyanat ile, camilerde cemaatle namaz kılan cemaatlerin sağlıklarına kastettiği ve onların sağlıklarını tehlikeye soktuğu” şeklindeki muhtemel iftiralarına hedef olmamak için, “imamlar bu konuda doğru olanı bilir ve yapar; bizim bu konuda herhangi birşey söylememize lüzum yok” düşüncesiyle, ilmihalini bilen herkesin bilmesi gereken bu meseleden bahsetmiyor olabilir ve öyle hareket etmesi de doğrudur. Böyle bir durunda da, her Müslümanın bilmesi kendisi için farz olan ilmihalinin bu meselesine, “Diyanet İşleri Başkanı dikkatimizi çekmedi” düşüncesi ile, İslâm ilmihallerinde mevcut olan o meselenin imamlar tarafından “yok” sayılır gibi hareket edilmesi yanlıştır! İlmihalin herhangi bir konusuna Diyanet İşleri sosyal medyada veya yazılı basında dikkati çekmedi diye o konu ilmihalde “yok” sayılamaz! Bu gerçeği elbette, namaz kıldırdığı cemaatinden çok daha iyi olarak, o cemaatin namazlarını Allah’a arz eden imamlar bilmelidirler!

İmamlar koronavirüs salgını döneminde camilerimizin birinde cemaatle namaz kılınmasını gösteren yukarıdaki fotoğrafta da olduğu gibi, ya maskesiz veya sadece secdeye giderken maskelerinin burunlarını örten kısmını burunlarının altına çekmek suretiyle cemaate namaz kıldırmalıdırlar.

Kur’an’da muhtelif sûrelerdeki toplam 24 âyette “Namazın dosdoğru kılınması” emredilmektedir. O âyetlere uymakta, imamlar namaz kıldırdıkları cemaatten mutlaka daha fazla hassasiyet göstermelidirler! O âyetler şunlardır: Bakara: 83-110-177-277, Nisâ:103, Mâide: 55, Enfâl:3, Tevbe: 71, İbrahim:31, Hacc: 35-41-78, Nûr: 3, Ankebût: 45, Rûm: 31, Lokman: 17, Fâtır: 29-30, Şûra: 38, Mücadele: 13, Meâric: 34, Müzemmil: 20.

Mustafa NUTKU

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: