Kutlu Doğum

Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”1

Andolsun ki Resulullah sizin için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.2

Bildiğiniz gibi her yıl Nisan ayının 14 ve20′si arasında kutlanan Kutlu Doğum, Peygamberimizin doğum gününün çeşitli etkinliklerle kutlandığı haftaya verilen isim. Aslında Mevlit kandiliyle aynı amaca hizmet ediyor. Yani hem mevlit kandilinde hem kutlu doğum haftasında Peygamberimizin doğum günü kutlanırken, onu tanımak ve tanıtmak, peygamber sevgisi ve ahlakı olan Kur’an ahlakını yaymak ve bu vesileyle dini bir atmosfer oluşturmak amaçlanmaktadır aslında. İlk kez 1989 yılında Mevlit kandiliyle camilerde, 1994 yılında da peygamberimizin miladi doğumu olan 20 Nisan esas alınarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlanmıştır.

Peygamberimizin doğum gününün kutlanması hoş bir şey. Ama yine de bunu dini bir gereklilik olarak algılamamak önemlidir. Çünkü kutsal kitabımız Kur’an’da bu konuda dinsel bir bildirim yer almaz. Öte taraftan Kur’an’a aykırı olmadığı müddetçe Müslümanlar kendi aralarında ortak bir karar alıp bu gibi anma programları düzenleyebilirler. Ancak bu ve benzeri kutlama ve anma programlarının amacına yönelik olarak gerçekleşmesi için sadece belirli gün ve haftalara değil tüm ömre yayılacak şekilde bir kültürün kazandırılması gerekir. Ahirette peygamberimizi en çok memnun edecek şey, onun Kur’an’dan hareketle ortaya koymuş olduğu iftihar tablosu yaşantısını örnek almaktır. Sadece ismini anmak değil, Allah yolunda dini tebliğ için göze aldığı her türlü fedakârlık ve kararlılığı esas almak gerekir. Ancak bu sayede, âlemlere rahmet olarak gönderilen (Enbiya Suresi 107) muazzez peygamberimize layık bir ümmet ve yüce Allah’ın da şanına yaraşır kullar olabilir ve kutlu bir diriliş ile ayağa kalkabiliriz.

SELAM VE DUA İLE…

Hatice BAŞKAN

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: