Nur’un İlk Kapısı: Burdur (Şiir)
Askeri muhafızlarla Burdur’a sürülüyor
Esaret ve işkenceli bir hayat geçiriyor
Bediüzzaman Burdur’da kaldığı bir zamanda
Ve iman esaslarını neşrettiği o anda
Burdur iline geliyor Mareşal Fevzi Çakmak
Daha önce de Üstada her şey olmuştu yasak
İl Valisi Mareşale şekvada bulunuyor
Üstad’ı kötüleyerek ona şöyle söylüyor:
“Said Nursi hükümete hiç itaat etmiyor
Yanına gelen her kese dini dersler veriyor”
Mareşal Fevzi Çakmak’sa O’nu iyi tanıyor
“Üstad’tan hiç zarar gelmez, hiç ilişmeyiniz” diyor
Bu ağır şartlar altında orada boş durmuyor
Ehli imana ders verip kitabını yazıyor
Burada “Manevi Cihad” hizmetini başlatır
İman hakikatlerini insanlara anlatır
Buradaki ehli iman O’na yardım ediyor
Kendi el yazılarıyla kitap çoğaltılıyor
Birbiri peşi sırayla eserleri yazılır
Elden ele dolaşarak her tarafa yayılır
Neşredilen eserlerde iman esasları var
Kendini bilen bir kişi inceleyince anlar
Onun için Büyük Üstad bu konuda ne demiş
Altın harflerle yazılan şu cümleyi söylemiş:
“Bir kimsenin imanını kurtarabilir isem
O zaman bana gülistan – güllük olur, Cehennem”
Dinin gizli düşmanları yine de boş durmuyor
Üstad’ı kötüleyerek rapor düzenleniyor
Hayatında sıkıntılar çeksin düşüncesiyle
Mahrumiyetler içinde ölür niyeti ile
Dağların arasındaki Barla Nahiyesine
Burdur ilinden alınıp gönderilir sürgüne
Ahmet Tanyeri – DİYARBAKIR