Soru-Cevaplar – 1

Soru

“Bizde gayet meşhur ve sözü hüccet bir zat-ı muhakkik Kürtçe demiş ki:

ژ۪ى شَرِّ صَحَابَانْ مَكَه قَالُ و ق۪يلْ لَوْرَا جَنَّت۪ينَه قَاتِلُ و هَمْ قَت۪يلْ

Yani sahabelerin muharebesinde kıyl ü kàl etme. Çünkü hem kàtil ve hem maktûl ikisi de ehl-i cennettirler.” ifadelerinde geçen “gayet meşhur ve sözü hüccet bir zat-ı muhakkik” kimdir? Hakkında bilgi verebilir misiniz?

Cevap

Bediüzzaman Hazretleri şöyle demiştir;
“Bizde gayet meşhur ve sözü hüccet bir zat-ı muhakkik Kürtçe demiş ki:

ژ۪ى شَرِّ صَحَابَانْ مَكَه قَالُ و ق۪يلْ لَوْرَا جَنَّت۪ينَه قَاتِلُ و هَمْ قَت۪يلْ

Yani sahabelerin muharebesinde kıyl ü kàl etme. Çünkü hem kàtil ve hem maktûl ikisi de ehl-i cennettirler.” (1)

Bu ifadelerde geçen “gayet meşhur ve sözü hüccet bir zat-ı muhakkik”, Mela Xelile Seerdi’dir. (Molla Halil Siirdi olarak da geçer.) Bu ifadeleriyle zaman-ı fitne-i ashab’dan bahis açılmaması gerektiğini belirten Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri, bu konuyla ilgili Mela Xelile Seerdi’nin bir beytini alması çok manidardır. Ve konuyla ilgili “kıyl u kal” yani dedikodu edilmemesi gerektiğine işaret edilmektedir.

Cümlede geçen Kürdçe ibarenin okunuşu şu şekildedir;
“Ji şerre seheban meke qal u qil,
Lewra cennetine qatil u hem qetil”

MOLLA HALİL SİİRDÎ (2)
(1754-1843)

Bitlis’in Hizan ilçesinin Kulpik (Süttaşı) köyünde dünyaya geldi. Nesebi Hz. Ömer’e dayandığı için Ömerî, doğum yerine nisbetle Hizânî, hayatının büyük bölümünü geçirdiği şehre nisbetle de Siirdî olarak anılmıştır. İlk dinî bilgileri aldığı babası Hüseyin b. Hâlid ilmiyle şöhret bulmuş Şâfiî bir aileye mensuptu. Çocukluğunda Erzurumlu İbrâhim Hakkı’nın duasına mazhar olduğu nakledilir (Osmanlı Müellifleri, II, 37). Öğrenimini Doğu Anadolu bölgesindeki değişik medreselerde sürdürerek icâzet alan Molla Halil’in hocaları arasında Hüseyin el-Karasevî, Yahyâ el-Mervezî ve İmâdiye müftüsü Molla Mahmud zikredilir. XIX. yüzyıl başlarında Hizan’daki Meydan Medresesi’nde müderrisliğe başladı. Burada yaklaşık on yıl İslâmî ilimleri okuttuktan sonra babasının arzusuyla Siirt’e yerleşti ve Fahriye Medresesi’nde otuz yıl kadar hocalık yaptı, ayrıca ders kitapları telif etti. Bu arada başta kendi oğulları Mahmud, Abdullah ve Mustafa olmak üzere birçok âlim yetiştirdi. Tasavvufla da ilgilenen Molla Halil, Kādirî tarikatına mensup Seyyid Ahmed er-Reşîdî’ye bağlandı. Ancak vaktinin büyük kısmını ders vermeye ayırdığı için tasavvufun pratikleriyle fazla meşgul olamadı. Siirt’te vefat etti, kabri şehrin doğusundaki tepenin üzerinde bulunmaktadır.

Eserleri. Molla Halil’in eserleri çoğunlukla yazma halinde olup nüshaları yöredeki şahsî kütüphanelerde muhafaza edilmektedir. 1. Żiyâʾü ḳalbi’l-ʿarûf fi’t-tecvîd ve’r-resm ve ferşi’l-ḥurûf. Manzum bir risâledir. 2. Şerḥ ʿalâ manẓûmeti’ş-Şâṭıbî fi’t-tecvîd. Şâtıbî’nin Ḥırzü’l-emânî adlı eserine yazdığı hacimli bir şerhtir. 3. Baṣîretü’l-ḳulûb fî kelâmi ʿallâmi’l-ġuyûb. Mukaddimesinde bu isimle zikredildiği halde biyografisine yer veren kaynakların çoğu eseri Tebṣıratü’l-ḳulûb adıyla kaydetmektedir. Dirayet metoduyla yazılan kısa bir tefsir olup âyetlerin yorumunda önemli açıklamalar içermektedir. 4. Uṣûlü’l-ḥadîs̱. İbn Hacer el-Askalânî’nin Nüzhetü’n-naẓar adlı eserinin muhtasarıdır. 5. Maḥṣûlü’l-mevâhibi’l-eḥadiyye fi’l-ḫaṣâʾiṣ ve’ş-şemâʾili’l-Aḥmediyye. Hz. Peygamber’in şemâilini yetmiş dört bölüm halinde ele alan eser 136 varaktan oluşmaktadır. 6. Teʾsîsü ḳavâʿidi’l-ʿaḳāʾid ʿalâ mâ seneḫa min ehli’ẓ-ẓâhir ve’l-bâṭın mine’l-ʿavâʾid. Sa‘deddin et-Teftâzânî’nin Şerḥu’l-ʿAḳāʾid’inin yerine okutulmak üzere hazırlanan eserin girişinde itikadî mezhepler hakkında genel bilgi verilmektedir. 7. Nehcü’l-enâm fi’l-ʿaḳāʾid. Molla Halil’in en tanınmış eseri olup akaid ve ilmihal konularının ele alındığı Kürtçe manzum bir risâledir. Medrese eğitimine yeni başlayan öğrenciler için hazırlanan eser ilk olarak Mustafa Halim’in hattıyla tıpkıbasım halinde yayımlanmış (baskı yeri yok, 1337 [Matbaa-i Evkāf-i İslâmiyye ve Askeriyye]), ardından Muhammed Ramazan tarafından basılmış (Dımaşk 1957), ayrıca Ahmed Hilmi el-Kûğī eseri Rehber-i ʿAvâm adıyla yine Kürtçe olarak şerhetmiştir (baskı yeri ve tarihi yok). Müellifi tarafından kitabın Arapça bir versiyonunun da yazıldığı kaydedilmektedir. 8. Muḫtaṣaru Şerḥi’ṣ-ṣudûr bi-şerḥi ḥâli’l-mevtâ ve’l-ḳubûr. Süyûtî’ye ait eserin özetidir. 9. Mülaḫḫaṣü’l-ḳavâṭıʿ ve’z-zevâcir. Büyük ve küçük günahlarla ilgili rivayet ve görüşleri nakletmektedir. 10. Uṣûlü fıḳhi’ş-Şâfiʿî. 11. Risâle ṣaġīre fi’l-maʿfüvvât. Namaza engel teşkil etmeyen hafif necâsetler hakkındadır. Risâleye Molla Hüseyin el-Cezerî tarafından Fetḥu’l-celîl adıyla bir şerh yazılmıştır. 12. Zübdetü mâ fî Fetâva’l-ḥadîs̱. İbn Hacer el-Heytemî’nin el-Fetâva’l-ḥadîs̱iyye adlı eserinin özetidir. 13. el-Kâfiyetü’l-kübrâ fi’n-naḥv. İbn Hâcib’in el-Kâfiye’sinin yerine okutulmak üzere yazılan eserde konular daha geniş bir şekilde ele alınmıştır. 14. el-Ḳāmûsü’s̱-s̱ânî fi’n-naḥv ve’ṣ-ṣarf ve’l-meʿânî. 380 varaklık bir eser olup nahiv kısmı bir önceki çalışmanın şerhi niteliğindedir. 15. el-Manẓûmetü’z-zümürridiyye. Hatîb el-Kazvînî’nin Telḫîṣü’l-Miftâḥ adlı eserinin manzum hale getirilmiş şeklidir. 16. Risâle fi’l-mecâz ve’l-istiʿâre. 17. Risâle fi’l-vażʿ. 18. Risâle fî ʿilmi’l-manṭıḳ. Îsâġūcî şerhi türünde olan eser, Sadrettin Yüksel tarafından Kitâbü Îsâġūcî fi’l-manṭıḳ adıyla ve notlar ilâvesiyle yayımlanmıştır (İstanbul, ts.). 19. Risâle manẓûme fî ʿilmi âdâbi’l-baḥs̱ ve’l-münâẓara. 20. Minhâcü’s-sünneti’s-seniyye fî âdâbi sülûki’ṣ-ṣûfiyye. 1000 beyit kadar olan eserde tasavvuf ehlinin uygulamaları ve bunların sünnete uygunluğu üzerinde durulmaktadır. 21. Nebẕetü mevâhibi’l-ledünniye fi’ş-şaṭaḥât ve’l-vaḥdeti’ẕ-ẕâtiyye. Molla Halil’in ayrıca Şerḥu Ḳaṣîdeti’l-Hemziyye ve talebelere öğütlerini içeren Ezhârü’l-ġuṣûn min maḳūlâti erbâbi’l-fünûn adlı eserleriyle manzum bir Mevlid’i kaynaklarda zikredilmektedir.

BİBLİYOGRAFYA
Osmanlı Müellifleri, II, 37; Ömer Atalay, Siirt Tarihi, İstanbul 1946, s. 112; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 357; Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, I, 683; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi, İstanbul 1974, II, 741; Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), II, 317; Ömer Pakiş, Molla Halil es-Si’irdî ve Tefsirdeki Metodu (yüksek lisans tezi, 1996), MÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 6-36; Bursalı Mehmed Tâhir, “Terâcîm-i Ahvâl: Molla Halil es-Siirdî”, SM, V/127 (1326), s. 377.

Abdulkadir Çelebioğlu

Dipnotlar
1 – Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, s. 59-60
2 – TDV İslâm Ansiklopedisi’nin c. 30, s. 250-251

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: