Etiket: "hayat"

Ölüm ve Ötesi

İnsanlar sürekli çalışma, meşguliyet, eğlence ve neşelenme gibi yollarla ölümü hatırlamamaya çalışırlar. Manevî eğitimde “râbıta-i mevt” bir esastır. Peygamber Efendimiz de (s.a.s.), “Lezzetleri yok eden ölümü çok hatırlayın, çok anın.” buyururlar. Kur’ân-ı Kerim’in dörtte biri kadarı da Âhiret’le ilgili olduğu halde, ölüm ve Âhiret, inananları dâhil, günümüz insanının hiç gündeminde değil gibi. (Ali Ünal’ın yazısı..)

Devamını oku ›
21 Aralık 2012’ye bir gün kaldı..

21 Aralık 2012’ye bir gün kaldı..

Geçmiş ve gelecek, elimizde değildir; biz, içinde bulunduğumuz anı doğru yaşamağa çalışmalıyız. Işıklı bir nokta hareket ettirilse, ışıklı bir çizgi gibi görünür; halbuki o, gerçekte ışıklı bir çizgi değil; ışıklı bir noktadır. “Hayat çizgimiz”, bu misaldeki “ışıklı çizgi”gibi, içinde yaşadığımız an da, bu misaldeki “ışıklı nokta” gibidir ve içinde yaşadığımız an, hayatımızın asıl gerçeğidir. (Prof. Dr. Mustafa Nutku’nun yazısı..)

Devamını oku ›
İbretlik Bir Hayat Hikayesi

İbretlik Bir Hayat Hikayesi

İlk kıtayı okur okumaz başka dünyalara gitti. Birden çocukluk yıllarına gitti.Babasıyla birlikte köyden şehre okula kaydolmak için gittiğinde başından geçenler aklına geldi.

Devamını oku ›
“Kısas”ta Hayat Vardır!

“Kısas”ta Hayat Vardır!

‘’Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır. ‘’

Devamını oku ›
Arafta Yaşamak!

Arafta Yaşamak!

Ateist değilim Müslümanım deyip, Ataistik şekilde bir hayat döngüsü içinde yaşam standartlarını en tepeye çıkarmaya çalışırlar. Kimi zaman birilerinin sırtına kimi zaman ise başkalarının omuzuna basarak yükselirler. Ama hiçbir zaman bu kurgunun içinden çıkma gayreti içinde olmayı düşünmezler. Gaflette olduklarını inanmazlar. (Aytekin Coşkun’un yazısı..)

Devamını oku ›