Etiket: "mehmet çetin"

Anladığımı Zannediyorum

Nice şeyler var ki anladım diyemiyor, anladığımı zannediyorum. Bununla hayatıma istikamet vererek, doğruyu yanlıştan ayırıp, dünya hanından ayrılık gününe kadar mevcudiyetimi Resul-i Ekrem’in (asm) sünnetinden anladığım kadarıyla uygulamayı sürdürüyorum. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›

Teşvik Sadakası

İnsandaki duygulardan bazısının ihtiyaçlarının karşılanması ile gıdasını alıp tatmin olmaktadır. Duygularımızdan bazısı da öğrenme ve anlamaya ihtiyaç bile hissetmezler. Ancak bazıları var ki kesinlikle hatırlanmaya, teşvik edilmeye ve ilgi gösterilmeye muhtaç oluyorlar.[1] Şerde dikkatli olurken, hayırda dahi dikkatli ama müşevvik olmak, imanın, uhuvvetin ve insanlığın gereğidir. Bu noktadan hareketle; evde eşimiz ve evlâdımızın yaptığı en küçük bir hizmet, güzellik ve başarıyı; teşekkürle teşvik ederken, toplum da insanların yaptıkları hizmet, güzellik ve başarılarına teşekkür ederek teşvik etmelidir. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›

İlmihallere Sıkıştırılan Din(dar)lığımız!

İmandan sonra en ziyade esas tutulması gereken konu takva ve salih ameldir. İbadet ve muamelatın tanziminde Sünnet ve Âyete dayandırılarak mümkün olduğu kadar azimet, değilse ruhsatla devam eden hayatın disiplin edilmesinde ilmihâllerin yeri çok önemlidir. İman her müslümanı ilgilendirirken diğer dini kurallar kişinin ihtiyaç ve durumuna göre bilme sorumluluğu getirir. İlmihâlin bütün konuları genellikle kişiye hayatının her zamanında lazım da olmayacak. Ama teneffüs ve gıdaya her an ihtiyaç hissetmesi kesinliğinde iman konusuna ehemmiyet vermelidir. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›

Şaşırmaya Şaşırmak!

İnsan, öldüğüne değil, yaşadığına şaşırmalı. Ölüm kesin bir ihtimal olmakla beraber aslında yaşamak, sayısız ihtimallerden bir tanesidir. Şimdiki hâlimiz ile hayatımızın devamı, bin tane farklı ihtimallerin içerisinden sadece ve yalnız bir tanesidir. “Filanca arkadaşının öldüğüne inanamıyorum”, diyen insan, esasında kendi hayatının devamına şaşırmalı. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›

Torunla Anlaşılanlar..

Dedeye torun, bu makamın ihsanında vesiledir. Dede, torunun terbiyesinde ebeveyn gibi doğrudan muhatap değildir. Ebeveyn kadar iş hayatı yoğun da değildir. Yine onlar kadar duyguları heyecanlı değil aksine durulmuştur. Olaylara sükunetle yaklaşırlarken yaşayarak tecrübe edindikleri acı tatlı hatıraları şimdi torunları vesilesi ile bir kere daha yaşamaktadır. Dolayısıyla yapılan hataları artık daha açık görebilmektedir. Bu da dedelerin yaşadığı yeni tecrübedir. (Mehmet Çetin’in yazısı..)

Devamını oku ›