Etiket: "Yavuz Bahadıroğlu"

Kâinat Kur’an, insan âyet…

Gerçek şu ki, biz “iyi hoca” (muallim) yetiştiremiyoruz. Bu yüzden öğretmenlerin tüm maddi sorunlarını çözüp bir elleri yağda, bir elleri balda yaşatsak bile (nerede o günler) “insan” sorunumuz çözülmeyecektir. Kısacası “doğru insan”yetiştirebilmek için, evvelâ “doğru hoca” yetiştirmemiz gerekiyor…
(Yavuz Bahadıroğlu)

Devamını oku ›

Sokakta laik, evde Müslüman olmak…

Bir grup Fransız yobazın “Kur’an ayıklansın” demesi, sinir uçlarımızı fena halde oynattı. Ama yüzde doksanının “Müslüman” olduğunu iddia ettiğimiz ülkemizde de yıllardan beri bu kabil talepler var: Tek farkı “açık-seçik” ifade edilmemesi…
(Yavuz Bahadıroğlu)

Devamını oku ›

Sevgimizi, saygımızı kaybettik!

Osmanlı toplumunda “Nemelazımcılık” yoktu. En azından bu kadar yaygın değildi. Tüm toplum, kaynağı din olan geleneklerin bekçisiydi…
Bunların bozulmaması için herkes üzerine düşeni yapar, bir bakıma her vatandaş “gönüllü polis” gibi çalışır, herkes “vatandaşlık” sorumluluğunu “kullukşuuru”yla buluştururdu.
(Yavuz Bahadıroğlu)

Devamını oku ›

Selamımızı ve tebessümümüzü kaybettik!

Eskiden bu topraklarda selam çok yaygındı. İnsanlar birbirlerine gülümseyerek selam verirlerdi. Osmanlı atalarımız, tanısınlar tanımasınlar, “Gülümseyiniz, müminin mümine gülümsemesi sadakadır” hadisi ve “Selamı yayınız” tavsiyesi çerçevesinde, karşılaştıkları herkese gülümseyerek selam verirler, tanıdıklarına ayrıca hal-hatır sorarlar, aile efradına (ailenin diğer bireylerine) selam yollarlardı…
(Yavuz Bahadıroğlu)

Devamını oku ›

Korkma! Sönmez…

Kitap açık vaziyette masanın üstünde duruyor, ama satırlar küsmüş gibi benimle konuşmuyordu. Çünkü benim öğrendiğim alfabeden farklı bir alfabe ile yazılmıştı. Demek çok sevdiğim Âkif, çok sevdiğim, okurken ve dinlerken heyecanlandığım İstiklâl Marşı’nı bu alfabeyle yazmıştı…
(Yavuz Bahadıroğlu)

Devamını oku ›