Üstad Birinci Dünya Savaşında

Teşkilat’ı mahsusa’da görev verilir
Yeni cihat fetvasını hazırla denir
 
Alman’ların deniz altı gemisiyle
Savaş fetvasını dağıttı tüm ülkeye 
 
Gönüllü milis albayı Bediüzzaman
Cephede ölümsüz büyük kahramanAman Allah’ım ne büyük cesaret

Diyordu, ölüm bizim için şahadet 
Gülleler altında herkes siperde 
Molla Said dimdik at üstünde 
Rus kâfirine adeta okuyordu meydan 
Korkuyordu, milis alayından düşman 
Nam saldı, dosta düşmana keçe külahlılar 
Rus’lar duyunca bu unvanı, kaçacak yer arar
Kahramanca ölümüne en başta savaşır 
Girmez sipere avcı hattında daim dolaşır
Cephede hançerine rastlar bir mermi
Allah’tan izin olmayınca isabet eder miGüllenin biri şalvarını delip geçer
Çekilmedi geri düşmana hücum eder

Cesurdu, korkup terk etmedi avcı hattını
Parçaladı bir kurşun tütün tabakasını

Sağ omzundan cephede yaralanır
Otuz topu düşmanın elinden geri alır

Düşman korkusu, ölüm endişesiyle

Girmedi hiç bir zaman siperine 
Birden “aklına gelir ruhuna ilişir”
“Şehit olsam şu anda durumum nedir? ” 
Hakiki tam bir ihlâsla, olmak için şehit
Buna kul değil, ancak Allah olur şahitAklen kalben ikna olup girer hemen sipere
Söylediğimi yaz der, talebesi Molla Habib’e

Düşman karşısında, top gülleleri altında
Yazdı, İşârât-ül i’caz-ı, savaş meydanında

 
Bekir Özcan
www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: