Dünya Genelinde Risale-i Nur Hizmeti

    1. Dünya genelinde Bediüzzaman Said Nursi’nin düşünceleri ve eserleri, özellikle İslam düşüncesi, modernite ve manevi krizler bağlamında çeşitli açılardan ele alınıyor.

 

Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur külliyatı, özellikle modern dünyadaki İslam düşüncesinin nasıl şekillendiği ve çağdaş sorunlara nasıl yaklaşıldığı konusunda bir kaynak olarak inceleniyor. Ancak şunu ifade etmeden geçmiyorum ki, Risale-i Nur Külliyatı, İnsanlara sadece akademik bir teori kitabı olarak değil, İslamiyet’in bu zamanda yaşanılır bir din olduğunu ve İslam’ın prensiplerini ders vermektedir.

 

Akademik Çalışmalar: Dünya çapında birçok akademik çalışma, Nursi’nin Kur’an yorumları, modernite ile ilişkisi ve manevi eğitim yöntemleri üzerine odaklanıyor. Batı dünyasında, özellikle İslam ve Ortadoğu çalışmaları yapan akademisyenler, onun eserlerini ve fikirlerini araştırıyor.

 

Müslüman Topluluklar: Müslüman topluluklar, Nursi’nin eserlerini manevi rehberlik ve dini eğitim açısından kullanıyor. Risale-i Nur hareketi, birçok ülkede yerel topluluklar tarafından benimsenmiş ve etkinliklerle desteklenmiştir.

 

Siyasi ve Sosyal Hareketler: Bazı siyasi ve sosyal hareketler, Nursi’nin düşüncelerinden ilham almakta ve onun eserlerini referans olarak kullanmaktadır. Şuna da dikkat etmek gerekmektedir ki, Nursi’nin programını alıp kendi anlayışlarına evirmeye çalışırlarsa bu hatalı bir tutumdur. Nursi’nin eğitim sistemiyle kendi sistemlerini tadil ve tashih ederlerse başarılı olabilirler. Yoksa ya yanlış hereket edecekler veya yeni bir Nursi istismarı karşımıza çıkacaktır.

 

Genel olarak, Bediüzzaman Said Nursi’nin etkisi ve tanınırlığı, bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte, küresel çapta artan bir ilgi görmektedir. Risale-i Nur Külliyatı’nın kitapları bugün 75’ten fazla dile gönüllü olarak tercüme edilmiştir ve edilmeye de devam etmektedir.

 

 

Uzak Doğu’da, Bediüzzaman Said Nursi’nin fikirleri daha az bilinir, ancak bazı ilgi çekici gelişmeler mevcuttur. Özellikle Türkiye’den göç eden topluluklar ve İslam’la ilgilenen akademik çevreler, Nursi’nin eserlerini incelemekte ve bu fikirleri tanıtmaktadır. Güneydoğu Asya’da, özellikle Endonezya ve Malezya gibi ülkelerde, Nursi’nin düşünceleriyle ilgilenen küçük ama artan bir ilgi bulunmaktadır. Ayrıca, bazı Uzak Doğu ülkelerinde, İslam’ın modernleşme süreci ve manevi krizlerle ilgili düşüncelerine dair akademik çalışmalar yapılmaktadır. Risaleler ellerin adeta bir ilham kaynağı olarak bulunmak ve araştırmalar yapılmaktadır. Ancak genel olarak, Bediüzzaman Said Nursi’nin Uzak Doğu’daki etkisi ve tanınırlığı diğer bölgeler kadar yaygın değildir.

 

Arap dünyasında, Bediüzzaman Said Nursi’nin etkisi, özellikle Risale-i Nur külliyatının Arapçaya çevrilmesi ve Arap dünyasında yaygınlaştırılması ile belirginleşmiştir. Nursi’nin fikirleri, modern İslam düşüncesi ve Kur’an yorumları konusunda önemli bir referans olarak görülüyor. Arap dünyasındaki akademisyenler ve entelektüeller, Said Nursi’nin eserlerini, modernite ile ilişkisini ve İslam’ın çağdaş meseleler karşısındaki yerini incelemektedirler. Bugün bir çok tez çalışması Bediüzzaman Said Nursi ve Eserleri üzerine yapılmış ve yapılmaktadır.

 

Ayrıca, Arap dünyasında Bediüzzaman Said Nursi’nin düşünceleri, bazı siyasi ve sosyal hareketler tarafından da benimsenmiş ve tartışılmıştır. Risale-i Nur hareketi, özellikle Orta Doğu’daki bazı Müslüman topluluklar arasında önemli bir etkiye sahiptir ve bu etkiler, çeşitli konferanslar, seminerler ve yayınlar aracılığıyla aktarılmaktadır. Suudi Arabistan’da Haremeyn Vakfı hizmetleri üstlenmektedir.

 

Afrika’da, Bediüzzaman Said Nursi’nin düşünceleri ve eserleri, özellikle İslam’ın modernleşme, bilim ve manevi değerler arasındaki dengesini tartışan çevrelerde ilgi görmektedir. Ancak Afrika’da Nursi’nin fikirlerinin yayılması, diğer bölgelerdeki kadar geniş çaplı olmamıştır. Bu yayılım genellikle Türkiye ile olan kültürel ve dini bağları güçlü olan Kuzey Afrika ülkelerinde ve bazı Sahra Altı ülkelerinde görülmektedir. Afrika’nın bir nevi iç çatışmalar içerisinde bulunması ve kıtanın geri bırakılmışlığı da başka bir sebeptir.

 

Kuzey Afrika: Fas, Cezayir, Tunus ve Mısır gibi ülkelerde, Nursi’nin fikirleri ve Risale-i Nur külliyatı üzerine akademik çalışmalar yapılmakta ve onun modern İslam dünyasına dair yorumları tartışılmaktadır. Kuzey Afrika’daki Müslüman entelektüeller, Nursi’nin Kur’an’ı modern dünyaya uygun şekilde tefsir etmesini ve manevi bakış açısını olumlu karşılayabilmektedirler.

 

Sahra Altı Afrika: Bazı bölgelerde, Nursi’nin eserleri, İslami eğitim kurumları ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla tanıtılmaktadır. Afrika’da genel olarak İslam’ın hızla yayılması, Bediüzzaman’ın eserlerinin de zamanla daha geniş kitlelere ulaşmasına olanak sağlayabilir.

 

Afrika’da Nursi’nin fikirleri, özellikle manevi rehberlik, ahlaki eğitim ve toplumsal dayanışma açısından yararlı görülmektedir. Ancak kıta genelinde bu etkiler henüz sınırlıdır ve daha çok yerel Müslüman topluluklar arasında yayılmaktadır. Mısır’da Sözler Prodüksiyon olarak Külliyatın neşriyat hizmeti yapılmaktadır.

 

 

Avrupa’da, Bediüzzaman Said Nursi’nin düşünceleri ve eserleri genellikle çeşitli akademik ve entelektüel çevrelerde ele alınıyor. Onun Risale-i Nur külliyatı, özellikle İslam düşüncesi, modernleşme ve manevi krizler üzerine etkileri açısından inceleniyor. Avrupa’daki bazı akademisyenler ve araştırmacılar, Said Nursi’nin çağdaş İslam dünyasıyla ilgili görüşlerini, moderniteyle ilişkisini ve özellikle Kur’an’ı yorumlama yöntemlerini tartışıyorlar. Ayrıca, Said Nursi’nin fikirlerinin Avrupa’daki bazı Müslüman topluluklar üzerindeki etkileri de gündeme gelebiliyor. Ancak, genel olarak bu konuda yapılan çalışmalar ve tartışmalar hâlâ sınırlı. Fakat bireysel araştırmalar neticesinde Risale-i Nurdan etkilenerek Müslüman olanların sayısı ya ısınamayacak kadar fazladır.

 

Risale-i Nur talebelerine düşen iki tane önemli görev vardır.

Birincisi: İslamiyet’e layık doğruluk ve doğruluğa layık İslamiyet’i temsil ve tebliğ edebilmek.

İkincisi: Risale-i Nur külliyatına perde olmadan doğrudan İslamiyet’i anlatabilmektir.

 

Bediüzzaman Said Nursi, Kur’an’ı Kerim’den almış olduğu dersleri bu zaman insanlarına Risale-i Nur Külliyatı ismiyle telif etmiştir. Yazıldığı dönem itibariyle sade bir dil özelliğindedir. Fakat bugün bizim öz Türkçe’den uzaklaşmalarımız sebebiyle bize yabancı bir eser gibi gelmektedir. Buna karşı şahsi okumaları daha bilinçli yapmak ve grup okumalarında kaliteli okumalar yapılması gerekmektedir.

 

Risale-i Nur külliyatı’nın etkisi her geçen gün daha da artmaktadır. Bunun temel sebebi doğrudan doğruya Kur’an’ı Kerim’den ders alınması neticesinde çıkartılan ders olduğunu düşünüyorum.

 

Selam ve dua ile

Muhammed Numan özel

 

www.nurnet.org

 

Sende yorum yazabilirsin