Birden ihtar edilen bir mesele-i mühimmedir

            Ahir zamanın fitnesinde en dehşetli roli oynayan taife-i nisaiye (kadınlar taifesi) ve onların fitnesi olduğu Hadisin rivayetinden (Peygamberimizin a.s.m. hadisinden) anlaşılıyor. Evet, nasıl ki tarihlerde eski zamanda “Amazonlar”  namında gayet silahşor kadınlardan mürekkep (oluşan) bir taife-i askeriye harika harpler yaptıkları naklediliyor… Aynen öylede bu zamanda zındıka dalaleti (ateist sapıklar) İslamiyete karşi muharebesinde (savaş ederken) Nefsi emmarenin (kötülüğü emreden şehevi duyguların)  plani ile (o kötü duyguları) şeytanın kumandasına verilen en dehşetlisi açık bacak kadınlar ve yarım çıplak hanımlardır ki, açık bacağı ile (bacaklarını bıçak yaparak) o dehşetli bıçaklarla ehli imana ( Müslümanlara)  taarruz edip saldırıyorlar. ( Bu vaziyetleri ile) nikah yolunu kapamağa fuhuş hane yolunu genişlettirmeğe çalışarak çokların nefislerini  birden esir edip kalp ve ruhlarını kêbairle (Büyük günah  olan zina) ile yaralıyorlar. Belki o kalplerden olan bir kısmını öldüriyorlar. Birkaç sene namahrem hevesatına (gösterilmesi haram olanlara) kimselere gösterilmesinin tam cezası olarak, o biçare bacaklar cehennemin odunları olup (cehennemde) en evvel o bacaklar yanacaklarını ve dünyada da emniyet ve sadakatı kaybettiği için, Hilkaten (yaradılışı itibarile) çok istediği ve fıtraten muhtaç olduğu münasip kocayı da bulamaz. bulsada başına bela bulur.

            Hatta bu halın neticesi olarak o ahırzamanda ba’zi yerlerde nikaha rağbetsizlik yüzünden “kırk kadına bir erkek nezaret idecek, (kırk hanıma bir erkek sahip çıkacak) derecede ehemmiyetsiz, sahipsiz, kıymetsiz, bir surete gireceği Peygamberimizin a.s.m Hadisinin rivayetinden anlaşılıyor.

            Madem hakikat budur.. Madem her güzel güzelliğini sever ve elinden geldiği kadar (güzelliğini) muhafaza etmek ister ve bozulmasını istemez. Ve madem güzellik bir ni’mettir. Ni’mete şükredilirse manen ziyadeleşir. Şükredilmezse ma’nen değişir, çirkinleşir.. Elbette (o hanımın) aklı varsa hüsün ve cemalini (güzelliğini) günahları kazanmak ve (Erkeklere günah) kazandırmak ve çirkin ve zehirli yapmak ve o ni’meti küfran ile (kıymetsiz saymakla) medari azap bir surete çevirmekten (Güzelliği azab çekmeğe sbebe çevirmekten) bütün kuvvetile kaçacak ve o fani (geçici) beş on senelik cemali (güzelliği) bakileştirmek için meşru bir tarzda isti’mal ile (helal dairede kullanıp) o nimete şükredecek. Yoksa ihtiyarlıkta uzun zaman ( hoş olmayan bir hal ile karşılanacak) me’yusane (ümitsizcesine) ağlayacak. Ve kabrinde (mezarında) günah kazanan ve kazandıran o çıplak bacakları (ona) yılan suretinde görünecek ve cehennemde o çirkinleşmiş güzel azalarının yanmalarının azabını çekecek.

            Eğer terbiye-i islamiye dairesinde, adabı Kur’aniye Zineti ile o güzel güzelleşirse (Kur’anin emirlerine uyarak o kız güzelliğini korursa) o geçici  hüsün (güzellik) ma’nen baki kalacağını ve cennette hurilerin cemalinden daha şirin ( Cennet kızları olan huri kızlarından daha güzel) daha parlak bir tarzda (bir güzellik) kendine verileceği  Hadiste Katiyyetle sabittir (Peygamberimiz a.s.m. Kesin olarak bildirmişltir) .. Eğer o güzelin  (güzel kızın) zerre miktar aklı varsa, bu güzel ve parlak ve ebedi neticeyi elden kaçırmayacak…  Bediüzzaman Said Nursi.

Üstadın bu hakiki sözlerini sizinle paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin