Biz, Hepimiz Allah’ın Askerleriyiz

İnsanları yoktan var eden, sadece var etmekle kalmayıp taş, toprak, bitki veya hayvan değil de varlık âleminin en mükemmeli insan cinsinden olarak var eden, ve Onlara ebedî Cennetini ve ondan çok daha kıymetli olan Cemalullah’ı vaad eden Allah, bu vaadini tahakkuk ettireceklerini seçmek için onları dünya imtihanına sokuyor.

Onun insanlardan telafisi, tekrarı olmayan bu en mühim dünya imtihanında beklediği: İsmlerinin ve sıfatlarının  âlemdeki akisleri vasıtasıyla O’nu tanımak ve “amentü”de özet olarak bildirilenlere de iman ettikten sonra en mühim olarak da, “bir mü’minin miracı” hükmünde olan günde beş vakit namazla huzuruna çıkmayı aklı var oldukça ihmal etmemektir.

Askerliğin esası itaattir; biz Allah’ın askeriyiz ve ona itaatle mükellefiz. Askerlikte en mühim vazife, günlük ictimalarla usulüne göre kumandanın karşısına çıkmaktır; askerlikte bunu yapmayan cezalandırılır.

Bütün kumandanlardan çok daha büyük ve en kudsî kumandan (Kumandan-ı Akdes) olan Allah, biz askerlerini günde beş defa huzurunda içtimaya çağırıyor, ezanlar da  bu içtima davetini ilan ediyor. Alah’ın mahlûku bir kumandanın içtima davetine bir defa bile gelmeyen asker bundan dolayı cezalandırılırken, “Kumandan-ı Âkdes”in günlük içtima davetlerine geçerli mazeretleri olmadan gelmeyenler, bunun dünya imtihanları bittikten sonra ceza ve mükafat yeri olan âhirette cezasının ne kadar büyük olacağını düşünmeleri gerekmez mi?

Hele, dünya hayatları boyunca O “Kumandan-ı Âkdes”i, onun emir ve yasaklarını inkâr hali içinde de yaşayarak imtihan müddetlerini geçirmişlerse…

Mustafa Nutku / NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin