Bursa’dan Strazburg’a uzanan Peygamber coşkusu

Geçtiğimiz 23 Nisan günü Bursa Muş-İl Der’in davetlisi olarak Kutlu doğum programına konuşmacı olarak iştirak etmenin heyecan ve gururunu yaşadım.

Türkiye’nin ve tüm dünya Müslümanlarının coşkuyla yâd ettikleri mevlîd-i Nebî’nin ihtişamı salonlardan ve gönüllerden taşıp bütün âfâkı nurlandırdı.

Şarkın mert ve cömert insanlarının sıcak alakaları ve organizeleriyle Peygamber sevgisinin doruğa ulaştığı içten, samimi duyguların olabildiğince yansıtıldığı güzide ortamı birlikte paylaşmak, hayatımın nadir karelerinden birini oluşturdu.

Kardeşlik yolu muhabbet, rehberimiz Hz. Muhammed (s.a.v)” başlığı altında yaklaşık bir saatlik konferansta Muhammedî nurun yansımaları, salonla birlikte bizleri asr-ı saâdetin mutlu ülkesindeki insanlarla buluşturdu. Duygulandık, ağladık, ferahladık ve Nebevî iksirle hemhal olduk.

Yoğun bir katılımın gerçekleştiği programın tek bir nefes ve ruhî atmosferde, kardeşlik, dostluk, uhuvvet ve muhabbet havasının susamışlığı âdetâ tarihî mekânda yankılanıyordu.

Program sonrası, kitaplarımızı imzalarken dost ve kardeşlerimizle hasbihal etme fırsatı da bulduk.

Başta muhterem başkan ve yönetimine, dost, kardeş ve hemşehrilerime, yakın alaka ve misafirperverliklerinden dolayı kalbî teşekkürlerimi sunuyorum.

Bursa dönüşü, dinlenme fırsatı bulamadan, Fransa’nın Strazburg şehrindeki kardeşlerimizin epey zamandır yaptıkları davete icabet etmek gerekiyordu.

Yasin kardeşimizin, “hocam uçak biletlerini aldım, bekliyoruz” telefonuyla, hemen ertesi gün yola revan olduk.

Almanya’nın Stutgart hava alanından Cuma sabahı Strazburg şehrine doğru (160 km.) yol alırken, Ren nehrinin Almanya ayağındaki Kehl şehrinde Diyanet İşleri Başkanlığınca yapımı tamamlanmış olan iki minareli caminin ihtişamı ve minarelerindeki tevhidin mühim bir şiâr olarak âleme ilânı, gönlümüze sürur, inancımıza gurur ve lezzet katıyordu. Kısa bir ziyaretten sonra nehrin öbür yakasındaki Strazburg şehrine girmiş oluyorduk.

Yine Başbakanımızın yakın alaka, takip ve talimatlarıyla Diyanet tarafından satın alınarak dizayn edilen cami, İmam-Hatip okulu ve İlahiyat fakültesinin bulunduğu külliye, İslâm kardeşliğinin bir sembolü edasıyla bizi karşılıyor, başta Din ateşesi sayın Prof. Dr. Fazlı bey olmak üzere görevli hocaefendilerin muhabbet ve sevgi odaklı yaklaşımları memnuniyetimizi celbediyordu.

Bir kısmını daha önceden Eyüp Sultan Camiinden de tanıdığım güzide cemaatle yaptığımız kısa, ama mesaj dolu hasbihalimizde; uhuvvet, kardeşlik, tesanüd, ittihad eksenli yaptığımız vurgulardan sonra, eski dostlarımız ve cemaatle sıcak ve hasret dolu kucaklaşmalarımız sevincimizi kat kat artırmıştı.

Hasseten eski bölge başkanımız muhterem Mehmet Baloğlu ve ailesine nazik davetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Akşam dersinde Yasin kardeşin evinde bir araya gelen genç ve dinamik cemaatin alaka ile takip ettikleri Risale-i Nur sohbeti gönüllerimizi mesrur etmişti.

Cumartesi akşamı, Sivaslı genç kardeşlerimizin dernek binasındaki program dersle birlikte, saat 12.00’ye kadar soru cevap şeklinde devam etti.

Başta Necmettin kardeşim olmak üzere tüm emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.

Gurbet ellerde iman ve Kur’ân hakikatlerine susamış ve inançlarını korumaya kararlı böyle daha nice cemiyet ve cemaatlerin varlığı yüreğimize su serpiyor.

En çok beklenen ve vurgu yapılan husus; bu tür cemiyet ve cemaatlerin, din hizmeti adı altında maddi yardım ve beklenti içine girmeden, sırf Allah rızası ve Kur’ân hakikatlerinin gönüllere ulaştırılmasında hassas olunması, menfaat beklentisine girilmememsi.

Dört-beş günlük yoğun program sürecinde bizlerin de hiçbir karşılık beklemeden sohbet ve derslerimizi paylaşmamızın dikkatlerden kaçmadığını müşahede etmek, meslek ve meşrebimiz adına bir teminat ve güvence oluşturması bakımından kayda değer bir husustu.

Mahfuz kardeşimizin hanesinde organize ettiği dersin tadını yâd etmemek mümkün mü? öncesindeki Osman beyin davetini, akşam dersi sonrası geç vakitte Bülent beyin evindeki Kur’ân kıraatini ve sohbetini de kaydetmek gerekir.

Her karesi dolu geçen bu kısa zaman diliminde, misafirperverliğinden dolayı Yasin Çakmak’a, yakın ilgilerini esirgemeyen ve burada isimlerini sayamadığım umum kardeşlerimize, Strazburgdaki hemşehrilerimize binlerce teşekkürler… Allah ebeden hepsinden razı olsun ve Kur’ân hizmetinde daim eylesin inşallah.

Selam, muhabbet ve dualarımla…

İsmail Aksoy

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: