Çift Dünyalıyız

Telefonun ucunda kızım “Ben tesettürden sıkıldım, başımı açacağım, yapamıyorum” dediğinde, bunları duymayı bekliyordum gibi bir his belirdi içimde, öyle kahr falan da olmadım. (şaka yaptım diyeceğini bekledim belkide) Başına gelebileceklerini düşününce babalık refleksi oldu. Ben onun sözlerini “Ben bundan sonra Allah’ın emrine uyumayacağım” diye duyuyordum. Kendimi sorguladım nerde hata yaptım. Bir yerde olsa; Yüzlerce yerde hatalar yaptım ve bedel ödeme zamanı…
Kızım on yıldır tesettürlü ve umreden geleli bir kaç ay olmuştu….

Nafileler ne işe yarar? Bu soru da nerden çıktı, konu ile ne alakası var ? Söylüyorum.
Kıymetli bir eşyanızı hele bunu kargo edecekseniz iyi bir ambalajla korursunuz gerekirse köpükle, korumalı poşetle sarar öyle gönderirsiniz.
İman, son nefese kadar son nefeste dahil, sahip olmamız gereken bize verilmiş emanet. Emanet diyorum çünkü herkes İslam fıtratı üzerine doğar. Toplumda gördüğümüz ataist deist, İslam dışı her ne inanış sahibi kim varsa işte o emanet olan imanı kaybetmiş kimselerdir.
Bu nasıl oluyor? Konumuz tamda bu.

Bulunduğu ortam insanı şekillendiren en önemli yer. O zaman şöyle bir soru gelir aklımıza öyleyse Firavun’un eşi iman etti Lut (as) eşi iman etmedi.
Daha geriye gidelim Adem (as) bir oğlu katil bir oğlu makdül. Nasıl oluyor?
Eğitim insanı şekillendirir dersek, Ateist olmuş bir çok hafız var. Madde bağımlısı olmuş imamlar gördük. Bu nasıl oluyor?
Bu sorularla kafamızı çok meşgul etmeyelim.

Nafileler ne işe yarar? Tıpkı eşyanızı koruyan ambalaj gibi nafilelerde imanımızı korur. Sadece beş vakit namaz kılıyorsanız Allah kabul etsin.
Bir sohbete gitmiyorsanız, Kuran okumuyor hatimler takip etmiyorsanız, teheccüt namazına ara da birde olsa kalkmıyorsanız, imanınızı taklidi halden tahkiki hale getirecek kitapları okumuyorsanız. Arada bir de olsa pazartesi perşembe oruçları tutmuyor, ebabil, işrak namazlarını hiç aklınıza getirmiyorsanız, sadaka vermekten kaçıyor, sılai rahim yapmıyorsanız.

Bütün bunlar terk edilince, şeytan size kolay yaklaşır, bu sefer kendi istediklerini size yaptırmaya başlar 100 lira sadaka verecekken gerek yok verme demez önce, yarısını ver der. Tam kitabı elinize alırsınız biraz TV biraz sosyal medyada gezdirir sizi. Ne var bunda ben haram bir şey yapmıyorum diyebilirsiniz ama Cumamız nasıl azar azar Pazar olduysa şeytan imanın çıkması için pencereleri kapıları azar azar açıyor. Senin vazifen nasıl Allah’a kulluk yapmaksa Onun vazifesi Allah’a kulluk edenleri bundan vaz geçirmek. Adam dünyaya “cehenneme insan toplamak için geldim” diyor. İşini yapıyor ona kızma, kendine bak ben vazifemi onun kadar canla başla yapıyormuyum diye.

Sekiz milyar insanın altı milyarı yaratıcısına karşı isyanda. Eh gece gündüz canla başla çalışan bir şeytan var, nefisleride yanına almış. Allah çalışana verir kanun böyle. Sen çalıştın da olmadı mı?
Doymak için bir çorba yeter ama yanına bir ana yemek, yetmedi bir pilav yada makarna, yetmedi salata, turşu, yoğurt. Elhamdülillah. Eh doyduk artık tatlılarda gelsin. Biraz sonra çaylar kahveler. Tamda böyle değilmi? En masumunu söyledim.
Gel sohbete, işim var. Kitap oku, uykum var. Teheccüte kalk, sabah işe gidecem. İşrak namazı kıl,sabah namazı kıldık ya. Bu gün pazartesi oruç tutalım, Ramazan gelsin tutarız.

Önce ikindi ve yatsının sünneti gider sonra diğer sünnetler. Sonra sabah namazı uyanınca kılınmaya başlar. Yolculuklarda, misafirliklerde, düğünlerde namazlar kazaya bırakılır.
Tesettürler baş örtüsünden başlar, makyaj, derken etek boyu, eh denize de haşama ile girecek değiliz artık.
Nefis tıpkı bir at gibidir. Dizginleri sizin elinizde olursa dilediğiniz yere değilse dilediği yere götürür. Dizginler elden çıkmıştır artık.
Şeytan kutlama yapmak için hazırlıklara başladı bile.
İmtihana geldik. Dünya geçici diyorduk, cennete layık insan olacaktık. Belki hastalıklarla, belki sevdiklerimizin ölümü ile sınanacaktık, belki fakirlik, belki savaşlarla, belki eşimiz, belki evladımızla imtihan olacaktık.

Bütün bunlara gerek kalmadı çok kolaylaştırdık şeytanın işini.
“Yoksa siz, daha önce gelip geçen kavimlerin durumu başınıza gelmeden onların İslam yolunda ve imtihan amacıyla çektiklerini siz de çekmeden; dünyada Adil Devlete erişeceğinizi, ahirette ise cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara öylesine belalar, yoksulluk ve hastalıklar dokunmuş ve öylesine sarsılmışlardı ki, sonunda peygamber ve onunla birlikte iman eden kimseler; “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar çaresiz kalmışlar ama buna rağmen davalarından asla caymamışlardı. Sadakat ve samimiyetlerini böylece ispat ettikten sonra İyi bilin ve bekleyin ki, artık Allah’ın yardımı yakında erişecektir.”
Bizim dünyamız iki tane, burada ekecek ahirette biçeceğiz. İmtihan meydanındayız velhasıl.
Allah İmanını muhafaza eden, rızasını, âhiretini kazanan kullarından eylesin. Amin.
Ey şeytan!, Kızımı senin eline bırakmayacağım. Dua edin Dostlar.

Çetin KILIÇ

Kaynak ; Kur’an-ı kerim meali

Sende yorum yazabilirsin