Doğru Yolda Yürüyebilmek

yol üzerinde soru işaretiEvet aklı yerinde kalbi bozulmamış insan kendini ebedi azaptan kurtarmak için, ne pahasına olursa olsun eski olumsuz hayatını terk edip  doğru yolu bulmayı arayacaktır. Arkadaşları mı onlara ters bakacak, akrabaları mı ayağını kesip haksız olarak onlarla dargınlık tutacak, hiç mühim değil, yeter ki bu kardeşler, kendilerini ölü atomlardan yaratıp önlerine türlü türlü nimetler seren Allah’ı darıltmasınlar, üstelik  öbür hayatta Allah onlara vaad ettiği nimetleri elden kaçırmasınlar. Orada ki o güzel nimetlerden mahrum kalmamak için lazım olanı yapsınlar. Evet geleceği görmek için düşünüp çalışmak yine size düşüyor benim genç kardeşlerim.

Ah! Ölüm fırsatlarını ellerinden daha almayan kardeşlerim! Allah bizleri çok sevdiği için, bize taşıyamayacağımız yükü yüklememiş. Yasak ettikleri şeyleri için, yani sınırı tecavüz ederek herhangi bir günahı yaparsak, günahlarımızı bire bir yazıyor, hem belki pişman oluruz diye fırsat tanıyıp yedi sekiz saat geçtikten sonra sağ taraftaki melek solda olan meleklere yazmaya izin veriyor. Çünkü hüküm onda. Fakat Allah yap dediği şeylere Yani yapmamızı emrettiği şeylere  boyun eğip  yaparsak sağdaki melek sevaplarımızı, en az bire on, yüz, yedi yüz, yedi bin, Ramazan ayında Allahın emri ilebir sevap için 30.000 yazıyor. Ne mutlu aklını kullanıp nefsin, şeytanın ve iki ayaklı şeytanların oyunlarına gelmeyenlere.

Bunun için, genç erkek ve hanım kardeşlerime çok rica ederek yalvarıyorum! Aklı sağlam kalbi bozulmamış kardeşlerim! İlk önce Allahın yasaklarından kaçının, sonra  beş vakit namazı terk etmemeye kesin karar verin. Çünkü Allah’u Azimüşşan Kur’an-ı Keriminde namazı 119 yerde zikrederken onların içerisinde 70 yerde kılmamızı emrediyor. Düşünün bir patron işçisine ayni işi, iki üç defa emrederse, o iş çok ehemmiyetli olduğu meydana çıkmaz mı? Peki yalnız namaz değil, hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah, bu kadar çok defa bu emri bize tekrarlarsa, demek bizim onu yapmaya çok ihtiyacımız var ki, Rabbimiz bize ısrarla onu emrediyor. Evet! Bu sözümü sakın unutmayın! Müslüman için namaz çok ehemmiyetlidir.. Namazın  ehemmiyetinden ötürü, burada birkaç ayetin manasını ortaya koymaya çalışacağım:

Allah’u Azimüşşan Kur’an-ı Kerim’de “Hem âilene (ve ümmetine) namazı emret, hem de sabırla ona devam et!”  (Taha 132)

Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım isteyin (Bakara 45)

Namazlara, özellikle orta namaza devam edin ve kalkın Allah için divan durun! (Bakara 238)

Sana vahy edilen Kitabı güzel güzel oku ve namazı kıl! Muhakkak sahih namaz edepsizlikten ve uygunsuzluktan alıkoyar. (Ankkebût 45)

Onlar, Allah anıldığı zaman, kalpleri oynar, kendilerine gelen musibetlere sabrederler namazı devamlı kılarlar ve kendilerine verdiğimiz şeylerden başkalarına dağıtırlar. (Hac 35)

Bir de namaz kılın, zekatı verin ve Peygamber’e itaat edin ki rahmete erdirilesiniz. (Nûr 56)                                                                                                            (Şûrâ 38)

Ey iman edenler Cuma günü namaza çağırıldığınız zaman, hemen Allahın zikrine (anılmasına) koşun ve alım satımı bırakın; eğer bilirseniz o sizin için daha hayırlıdır. (Cuma 9)

Hadisi şeriflerde:

”Namaz dinin direğidir.”

“Ahirette ilk olarak namazdan suale tabi olacağız.”

“Şunu bilin ki, en hayırlı ameliniz namazdır.”

“ Sizin amellerinizin en hayırlısı vaktinde kılınan namazdır.”

Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’in şöyle söylediğini işittim:

“Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde her gün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mı, ne dersiniz?”

“Bu hal, onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!” Ondan sonra Aleyhissalâtu vesselâm:

“İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah kılınan namazlar sayesinde (namaz kılanın) bütün hatalarını siler” buyurdu.” (Buhari mevakıf:6 Müslim 282 ….)

Biz Müslümanlara, bu büyük kârı elde etmek çok kolay. Yeter ki karar kesin olsun ve eski hayattan kurtulmak için tesirli bir sebep olan, önümüzde dikilmiş ölümü akılla görebilmek ve ister istemez yapayalnız gireceğimiz o mezarı düşünebilmektir. Biz ancak bu şekilde eski kötü alışkanlığımızdan kurtulup Allah’ın dediğini yapabiliriz.

Evet başka hiçbir  alternatif yok, o mezar ağzını açmış bize bakıyor, ama bugün ama yarın, hiç şüphesiz ki bir gün oraya girilecektir. O mezar bizim karşımızda, insanları asan darağacı gibi dikilip dururken, akıllı insan için oraya giden yolu çim halı döşeseler, halının güzelliğinden kıvanç duyup zevk alınır mı? O yolun etrafında güzel kokulu güller, karanfiller, tatlı baklavalar serseler, önünde o darağacı dururken onlar insana lezzet verir mi? Hayır! Akıllı insan için, o ölüm problemini halletmeden ona hiçbir şey ne tat verir ne lezzet. Onun için biz dünya hayatımızla beraber ahiret hayatımızı da cennet yapmak için ibadetlerimizi, bilhassa namazımızı terk etmemeye çalışacağız.

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: