Allah’ın vazifesi denilince, insanlara düşen vazife gibi anlaşılmaması lâzımdır. İşârat-ül İ’caz’ın 167. Sahifesindeki temsile bakarak bu durumu şöyle izah edebiliriz. Nasıl ki, müşrikler (haya) kelimesini Cenab-ı Hakk’a isnad ederek kullandıkları için, Kur’an’da da aynı kelime Allah (C.C.) için kullanılmaktadır. Aynen öyle de, mevzuumuz olan vazife manası insanların vazifeleri ta’dad edilirken mezkûr belâgat kaidelerine uygun olarak (Vazife-İlâhiye) tabiri kullanılabilmektedir. Buna, belâgatça (Müşâkelet ve Müşâbehet) denilmektedir (Abdülkadir Haktanır)
Devamını oku ›Son Yazılar
Bizim Vazifemiz Bize Hayatı Verip Besleyene Şükretmek
Hiç mümkün müdür ki; insan umum mevcudat içinde ehemmiyetli bir vazifesi, ehemmiyetli bir istidadı olsun da, insanın Rabbi de insana bu kadar muntazam masnuatıyla kendini tanıttırsa, mukabilinde insan iman ile onu tanımazsa.. (Abdülkadir Haktanır)
Devamını oku ›Pencere
Pencereye bakan camdaki kirleri görür; pencereden bakan ardındaki dünyayı, kainatı görür. Bu bakış tefekkür gözüyle, mana-yı harfi nazarı ile olursa tevhid nakışları okunur. (Mehmet Abidin Kartal)
Devamını oku ›İHLAS RİSALESİ OKUMA NOTLARI-1
( 21. Lem’aya Dair ) Yirmibirinci Lem’a İhlas hakkında (Onyedinci Lem’anın Onyedinci Nota’sının yedi mes’elesinden Dördüncü Mes’elesi iken, ihlas münasebetiyle Yirminci Lem’anın İkinci Nokta’sı oldu. Nuraniyetine binaen Yirmibirinci Lem’a olarak Lemaat’a girdi.) Bu Lem’a lâakal her 15 günde bir defa okunmalı! “ Ey âhiret kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur’aniyede arkadaşlarım! Bilirsiniz ve biliniz: Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde en mühim […]
Devamını oku ›RİSALE-İ NUR NİÇİN SADELEŞTİRİLEMEZ? SADELEŞTİRME TEŞEBBÜSLERİ VE NURLARI NASIL ANLAMALIYIZ?
Bu yazımızda başlıktan da anlaşılacağı üzere 3 konuyu ele alacağız ve bu başlıkları birbirleri ile harmanlayarak ortaya koymaya çalışacağız. Öncelikle Risale-i Nur eserlerinin kendine has bir üslubu vardır. Bediüzzaman Hazretleri’nin tabiri ile “…bedi’, garip demektir. Benim ahlakım, suretim gibi; üslûb-u beyanım, elbisem gibi garipdir, muhaliftir.” (1) Buradan da anlaşılacağı üzere Bediüzzaman Hz.nin “üslûb-u beyanı” yani “açıklama tarzı” gariptir. Ve […]
Devamını oku ›














