Psikolojik ilaçların leblebi gibi tüketildiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Neden? Niçin? Bu sorunun cevabını geçmişle bu günü karşılaştırdığımızda bulabiliriz. Evde, sokakta, iş yerinde, okulda, her yerde, hayatın çevrenin, hatta bir sürü şeyin etkisiyle yaralanıyoruz, üzülüyoruz, kırılıyoruz. (Çetin KILIÇ)

Dünyanın, ülkelerin kanını emiyorlar, elmas yatakları, petrol yatakları, altın yatakları olan ülkelerin başlarına çökmüşler tüm yeraltı kaynaklarını hortumlayıp kendi ülkelerine, kendi insanının hizmetine kullanıyor, onları refah içinde yaşatırken sömürdüğü ülkelerin insanlarını aç bırakıyorlar (Çetin KILIÇ)

“Susma, sustukça sıra sana gelecek”, gösteri ve yürüyüşlerde bu sloganı çokça duymuşsunuzdur.
Haksızlığa uğrayanın yanında olmak, yanlış giden şeylerin karşısında durmak adına söylenen bu cümleyi Lut kavminin helak oluşuyla bağdaştırıyorum, nasıl mı? (Çetin KILIÇ)

Hiç kimse ilk tanıştığı, konuştuğu insana sırrını vermez, Risale-i Nurlar’da böyle bir özellik var, çok okumak samimiyeti arttırmak lazım (Çetin Kılıç)

Düşman gemilerindeki namlulardan çıkan mermiler tabyalarımızı dövmeye devam ediyordu, dakikada bir buçuk ton mermi yağıyordu askerimizin bulunduğu bölgelere, derelerden kan akıyordu (Çetin KILIÇ)