Kategori: Seçtiklerimiz

Şiddetin Kaynağı Erkeklik Değildir!

Şiddetin Kaynağı Erkeklik Değildir!

Şiddetin Kaynağı Erkeklik Değildir Dünya iki yüzlülükte altın çağını yaşıyor. Hemen her alanda bir ikiyüzlülük almış başını gidiyor. Araştırmaların, bilimin bunca ilerlemesine, üniversite mezunlarının, akademisyenlerin bunca çoğalmasına karşın en önemli sosyal konular içerik olarak köydeki Dilber teyzenin seviyesini aşmıyor çoğunlukla. Mesela şiddet mevzu. Tüm dünyada yükselen bir şiddet var fakat bu görmezden gelinerek, bilimsel çalışmalar hasır altı edilerek, sanki sadece […]

Devamını oku ›
Risaleler nasıl okunmalı? Üstad’ın “…Gazete gibi okumayınız.” tavsiyesini nasıl anlamalıyız?

Risaleler nasıl okunmalı? Üstad’ın “…Gazete gibi okumayınız.” tavsiyesini nasıl anlamalıyız?

Risaleler nasıl okunmalı? Üstad’ın “…Gazete gibi okumayınız.” tavsiyesini nasıl anlamalıyız? Bilindiği gibi Nur Risaleleri ne sadece akla, ne de yalnız kalbe hitap etmeyip her ikisinin de hissesini verir. Bazı risaleler, Üstad’ın da ifadesiyle “akıldan ziyade kalbe nazırdır.” Bazıları da bunun aksi mahiyettedir. “Hem iman yalnız ilim ile değil, imanda çok letaifin hisseleri var. Nasıl ki bir yemek mideye girse, o yemek muhtelif […]

Devamını oku ›

Bediüzzaman’ın Fener Patriği ile Görüşmesi

“Hazret-i Üstâd Bediüzzaman’ın 1953 yaz aylarında, hususi şekilde gidip İstanbul Fener Patriği Athenagoras ile görüşmesini burada kaydetmek lâzım geldi. Üstâd’ın bu görüşmesi manidardı. İslâm ve hakikî Hıristiyanlık dinlerinin barışmasının veya hiç olmazsa esas mes’elelerde ittifakın tebliği gibi idi. O günlerde Üstâd’la beraber bulunmuş halen hayatta Nur talebelerinden bir çoğu rivayet ederler ki: Bir gün Hazret-i Üstâd, yanında Üniversiteli Ziya Arun […]

Devamını oku ›
Bediüzzaman’ın Fener Patriki ile Görüşmesi

Bediüzzaman’ın Fener Patriki ile Görüşmesi

Bediüzzaman’ın Fener Patriki ile Görüşmesi “Üstteki hadise ve mesele münasebetiyle; Hazret-i Üstâd Bediüzzaman’ın 1953 yaz aylarında, hususi şekilde gidip İstanbul Fener Patriği ALT HENAGORAS ile görüşmesini burada kaydetmek lâzım geldi. Üstâd’ın bu görüşmesi manidardı. İslâm ve hakikî Hıristiyanlık dinlerinin barışmasının veya hiç olmazsa esas mes’elelerde ittifakın tebliği gibi idi. O günlerde Üstâd’la beraber bulunmuş halen hayatta Nur talebelerinden bir çoğu […]

Devamını oku ›

KUR’ÂN MÜSLÜMANLIĞI

Âyet-i kerimenin sarahatiyle “Ehl-i imanla karşılaştıkları vakit bizler, sizler gibi iman edenleriz, derler. Büyük şeytanları olan kâfir dostlarına vardığında ise biz itikad ve inançta sizlerle beraberiz, derler. Müslüman olarak kendimizi tanıtarak müminleri kandırıp alay ediyoruz, derler.” Bin dört yüz sene boyunca Müslümanlar kâfirlerden çok zarar gördü. Lakin münafıklardan daha dehşetli ve şiddetli zarar gördü. İslam tarihinde bilinen ilk münafık hareketi Medineli Yahudi İbn-i Ubey İbn-i Selul hareketidir. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin etrafında halka kurarak mü’min görünmüş; ehl-i imanı hak yoldan saptırmak için Kuba Mescidi’nin hemen yanı başında Mescid-i Dirar denilen camiyi inşa etmişti. İslam’a sokulan hurafe, küfür ve nifakın ilk tohumları bu mel’un mekânla başlamıştı. (Muhammed KAHTAVİ)

Devamını oku ›