Bediüzzaman Said Nursi, eline tesbihini alıp köşesine çekilmiş bir sufi değildir. Hayat serencamına baktığımızda Avrupa’da İslamiyet’e olan merak ve düşüncelerden birkaç yolla haberdar olmuştur. Şöyle ki:
Devamını oku ›Kategori: Soru – Cevap
Risale-i Nur Derslerinde Kim Ders Okumalı?
Risale-i Nur derslerinde derslerin kim tarafından okunacağı ve yanlış okuma yapanlara nasıl bir tutum sergileneceği, genellikle cemaatin gelenekleri ve hizmet anlayışıyla şekillenir. Kalabalık cemaat, yeni cemaat, genç cemaat, hakikatlere aşina veya yabani muhata.. bunlara göre. Bununla birlikte, genel bazı prensipler şunlardır: 1. Risale-i Nur’u Okuyanın Nitelikleri Tecrübe ve Maharet: Risale-i Nur metinlerinin dili, özellikle Osmanlıca metinlerde, eski Türkçe kelimeler ve […]
Devamını oku ›Bediüzzaman ve Siyaseti
Üstad Bediüzzaman hazretleri tek parti zihniyeti hakimken siyasetle alakadar olmamış ve şeytan vb şeklinde tasvir etmiş. Ama alternatifi çıkınca da Alternatifi açıkça desteklemiş. Kastamonu lahikasina bakınca şeytan, Emirdağ Lahikasına bakınca siyasette aktif bir Bediüzzaman görüyoruz. Hatta gençlik yıllarında da siyasi aktif bir Bediüzzaman. Şimdi biz Bediüzzaman ve siyaseti nasıl değerlendirmemiz gerekiyor? Cevap Değerli Kardeşimiz; Evvela şunu ifade edelim Nur talebelerinin en […]
Devamını oku ›Gayba iman ne demek?
Gayba iman ne demek? His ile bilme, hayvanların sahası; hissini akla hizmet ettirip anlama, kavrama ve nihayet inanma ise insanın vazifesidir. Gayb, “gizli olan, görünmeyen” demektir. Kur’an-ı Kerim muttakilerden, yâni takva sahibi müminlerden bahsederken, onların en büyük özelliği olarak “gayba imanlarını” gösterir. “Onlar -o muttakiler- gayba iman ederler.” (Bakara, 2/3) mealindeki âyet-i kerimeyi tefsir eden âlimlerimiz, gayba imana iki şekilde […]
Devamını oku ›Neden Bediüzzaman Hazretleri hayatı boyunca âsâyişin muhafazasına dikkat etmiş ve talebelerine de bunu tavsiye etmiştir?
İnsanlık tarihini tedkik ve tahkik eden müdakkikler için, en müheyyic hâdiselerden birisi, sahabe-i kiram arasında, İbn-i Sebe ve Hâricîlerin ifsadlarıyla vukua gelen elim facialardır.
Mehmed Kırkıncı