Kategori: Hatıralar

Risale-i Nur’un te’lifatı ile alakalı Zübeyir Gündüzalp’in mektubudur

Risale-i Nur’un te’lifatı ile alakalı Zübeyir Gündüzalp’in mektubudur

Risale-i Nur’un te’lifi yirmi üç senede tamam oldu. Bu neşir ve tamim tarzından sonra Risaleler hâlinde olan eserlerinden birer kısmını bir araya getirip; tertip ve tasnif ederek büyük mecmualar hâlinde, “Kuvvet icmâdadır.” Müessir ve müsmir düsturuna binaen neşretme safhasına giriyor.

Devamını oku ›
Bediüzzaman’ın kardeşi, alim Abdülmecid Nursi

Bediüzzaman’ın kardeşi, alim Abdülmecid Nursi

Şu günlerde vefat yıldönümü olan Abdülmecid Efendi’yi biraz tanımaya çalışalım. Abdülmecid Efendi, 1884’de Bitlis’in Nurs Köyünde doğar. Taği ve Arvas medreselerinde okuduktan sonra 1918’den 1920’ye kadar Şam’da kalır ve Van Medresesinden icazet alır. Bu arada kendisi farklı kitaplar neşreder. Örneğin “Dü Mezhebi“, “İman Dili“, “Mantık“ ve “Fuadiye“ kitaplarını yazar. “Haleb-i Sağir“ ve “Kaside-i Bürde“ kitaplarının şerhini de yapar. 9 Haziran […]

Devamını oku ›
Merhum ve Mağfur Vahdet Ağabeyden Ders Alalım

Merhum ve Mağfur Vahdet Ağabeyden Ders Alalım

Sakın o mübarek ecdadın sana yadigâr olarak bıraktığı İslam ahlakını terk etme. Yoksa o pişmanlık gününde, pişmanlığın çok kötü olur. Burası imtihan dünyası olmasa idi, burada yapılan günahların cezasını Allah hemen burada verseydi, günah yapanı göremezdin…
(Abdülkadir Haktanır)

Devamını oku ›
Deli Şükrü’nün Risale-i Nur’la yaptığı iman hizmetini diplomalı, rütbeli yapamazdı

Deli Şükrü’nün Risale-i Nur’la yaptığı iman hizmetini diplomalı, rütbeli yapamazdı

Bu hizmeti falan diplomalı, falan rütbeli yapamazdı. O rütbeleri aynı dakikada söker, altını üstüne getirirler Kaynak: Deli Şükrü’nün Risale-i Nur’la yaptığı iman hizmetini diplomalı, rütbeli yapamazdı

Devamını oku ›
Risale-i Nurda Tahrifat Yapıldımı Suallerine Cevablar

Risale-i Nurda Tahrifat Yapıldımı Suallerine Cevablar

Üstadımız ahir ömründe külliyata; bizzat tashihat yaparak son şeklini vermiştir ve Latin harfleriyle tamamını bastırmıştır. Ancak bazı ağabeylere; kendi zamanında bastırmadığı bazı risale ve eserlerin sonradan neşredilmesine dair müsaadeleri olmuştur. Üstadın tarzına, tavsiye ve vasiyetine uygun olarak neşredilen eserler tahrif edilmiş anlamına gelme

Devamını oku ›